"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Almanya’da yaşadığım şehirde 3-5 yıldır bir Türkiye’de ki esnaf lokantalarının benzeri bir lokanta var. Sahibi Müslüman ama, yobaz olmayan fakat haber almak için sadece “yobaz” diye bilinen gazeteler okuyan, televizyon kanallarını izleyen birisi... ve ben buraya son günlerde sıkça gider oldum... çünkü hem muhabbeti güzel, hemde çayı... Bu gazeteler ve televizyon kanalları dışında kalanlara “kartel medyası” diyor ve bu medya haberlerine itibar etmiyor. Dünyanın siyonistler tarafından yönetildiğine inanıyor. Müsevilerin hepsinin siyonist olduklarını düşünüyor. Musevileri sevmiyor... Çok güzel gülüyor, gülerken gözünün içi gülümsüyor... Lokantaya gelen sarhoşlara kızsa bile gayet insanca davranıyor, geçenlerde şahit olduğum bir olayda küfelik derecesinde alkol tüketmiş, Alman vatandaşın “ bana karı lazım, sende varmı?” diye saçmalamasına karşı “Yok bizde bulunmaz, şu yan tarafa bakıver” dediğine şahit oldum. İslamın hoşgörü dini olduğunu savunuyor, bu tezini savunmak kararlı ve kendinden emin bir yüz ifadesiyle için İslam dininin Peygamberlerinin hayatlarından örnekler veriyor. Benim “ Hayır budizm dışında kalan buna islamda dahil olmak üzere “Hiç bir din hoşgörü dini değildir.” Düşüncemi dile getirdiğim zamanlar yüz ifadesi bulanıyor, kaşlarını hafifçe çatıyor, gözünde ki gülümseme kayboluyor ve sesini az biraz yükselterek yine İslam Peygamberlerinin hayatından örnekler veriyor... “Şerri yasalar ile yönetilen bir Türkiye’de yaşamak istermisin” soruma karşılık biraz duraksadıktan sonra, kararlı bir ses tonu ile “Evet isterim elbette isterim, benim hayalim şerri yasalarla yönetilen bir ülkede yaşamak” diyor. Peki hayalin olan bu ülkede “benim gibi dinsizlere ne olacak?” Soruma karşılık: “Dinsizlerin hiç korkmasına gerek yok, çünkü bizim dinimiz insanı yaradandan dolayı sevmeyi benimsemiştir.” Diyor, yine örnekler sıralıyor. “Yobaz cami hocaları” diyor. Sonra neden yobaz olduklarını anlatıyor. “Gerçek bir laik sistemde insanların dinini istediği gibi yaşaması olarak tarif ediyor” Ben ne zaman “Şeriatla yönetilen ülkelerde neden senin bahsettiğin hoşgörü yaşanmıyor?” diye sorsam, gözlerine hüzün çöküyor ama, gözlerine samimi bir kararlılıkla: “insan faktörü”, “nefsine sahip olamama”, “Dinini tanımama”, “geleneklerle İslam dininin karıştırılması” diyor. Sizin hiç bazı modern! yobazların tarifine uyan yobaz! Arkadaşınız varmı?.... Onun inandıklarına inanmasam da, Onun hayali olan bir sistemde yaşamamın imkansız olduğunu bilsem de benim var. Çünkü nefretin sonunun radikalizm olduğunu biliyorum. Mısmıl Olun
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Demirhan Ocak, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |