Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Kimi insan şöyle bir düşündüğünde sevmez yaşadığı tecrübelerini,üvey evlat muamelesi yapar..Halbu ki dikkatlice baktığımızda bu gerçek bütün çıplaklığıyla dikili duruyordur karşımızda: Bizi büyüten “Tecrübelerimiz”dir..Onlar olmasa nasıl ayırt edebilirdik doğruyla yanlışı? O kadar karman çorman düzenlerde nefes alıp veriyoruz ki,ben kimi zaman çok yorgun hissediyorum kendimi..Çünkü öyle günlerim oluyor ki her dakika yeni bir şey katıyor benliğime ve ben bundan bir o kadar mutluluk duyarken bir o kadar da yoruluyorum..Daha yolun başında olduğumun farkındayken bile bu kadar yorumlama yapmak, özü ayrıntıdan ayırmak zorunda kalmak bana yorgunluk veriyor... Ama mutluyum,çünkü hata oranımı en aza indirgememe yardımcı oluyor bu yorucu ama yol gösteren düzen...Doğruların kıymetini yanlışlarla yaşadıkça anlıyorum,yanlışların çokluğunu da bir doğruya rastladığım o ender zamanlarda farkediyorum..Böyle geçinip gidiyorum hayatla..Tamam isyanlarım olmuyor değil,kim isyan etmez ki böylesine yalancı ve sahtekar yüreklerin sırıta sırıta yaşamına girip çıkmasına.. Öyle derinlerimde acı çektiğim zamanlarım var ki..Ne kelimeler yetiyor dile getirmeye ne de benim gücüm var tekrar gözümde canlandırmaya..Nefret ediyorum diyorum ama bir bakıyorum ki nefret ettiklerim özünde insanoğlu ve o an kızıyorum kendime,benim sorunum insanoğluyla olamaz,ben de insanım diyorum ve ani bir manevrayla duygulara tavır koyuyorum..Çünkü insanoğlunu da yoldan çıkaran duygular..İradesiz bir ruhun duygulara teslim oluşu bir insanı felakete götürebilecek en büyük düşman... Aşkı bu duyguların dışında tutuyorum,çünkü aşk teslim olmak içindir zaten..Benim bahsettiğim duygular yaşam kavgasında silah niyetine kullandığımız duygularımız... Hırs,öfke,kin,kıskançlık,tamah,tatmin olmamış ve kolay kolay olmayan bir sürü duygudan bahsediyorum..Aslında hepsinin yaşamımızda kendine göre bir rolü var,ama biz ayarı sanırım kimi zamanlar fazlasıyla kaçırıyoruz..Ön plana çıkması gereken o kadar temiz bir sürü duygu varken,duyguların savaşında hep yaralanan yine o tertemiz duygular oluyor... Yaşamı sessizce izliyorum,kimi zaman ben de bir rol alıyorum ve üzerime düştüğü kadar oynuyorum ama yine de beklediğim o başarılı sahne gelmiyor bir türlü...Uzayıp gidiyor oyunumuz ama bir türlü ağırlığını koyamıyor izleyicilerinin gözünde..Çoğumuz sıkılıp kalkıp gidiyoruz,kimimiz hadi biraz daha sabır diyerek oyunu seyretmeye devam ediyoruz..Kimimiz de yetti artık ben oynayayım da görün siz nasıl olurmuş diyip sahneye çıktığımız ilk anda tökezliyoruz...Çünkü eksiklikler tamamen ruhlarda ve verilen anlamlarda değil,eksiklik oyunun oynandığı sahnede de baş gösteriyor...Yaşadığımız koşullar bize o rolü tadıyla oynatmıyor,hep bir sorun hep bir engel çıkıyor karşımıza,tam herşey yolunda derken bu sefer de repliklerimizi unutuveriyoruz.. Açıldı artık gözüm,iyi niyetimi kullandılar sonuna kadar,ama yine de pes etmiyorum!! Hala elimde beyaz bayrağım umutla bekiyorum duyguların savaşında iyi niyetli duyguların zaferini.. İsyan ediyorsam bundandır.. Ömrümün geçeceğini de bilsem yine de vazgeçmeyeceğim hayalini kurduğum sahneyi beklemekten... Saygılarımla Sihem TACHOULİ 13Ocak2003Perşembe
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sihem Tachouli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |