..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > ERDEN ERKİN




18 Eylül 2004
Gökkuşağının Renkleri  
ERDEN ERKİN
Yol yarılandı, bir sonbahar hüznü bu ve güneş alabildiğine uzak, çok uzak...Ben, zifiri karanlıklardayım... ERDEN ERKİN


:DDDHJ:
GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ


( 1 )

İklimine göre şekillenir doğa; ağaçlar yerinde yetişir, çiçekler mevsiminde filizlenir. Uğurböceği kırçiçeklerinde gezinir, narçiçeğinde gizlenir.

Yollar denize çıkar, martı kumsala, ay bir taş ve kum yığını şimdi.

Rüzgar fesleğen kokmalı, gökkuşağı gözlerinden almalı rengini, yağmurlarda ıslanmalı insan, pisliklerden arınmalı. Toprak yağmur kokmalı, yağmur toprak...

Kar yağmalı zaman zaman, ayaz gecelere katlanmalı; aynanın arkası katranlı kağıt şimdi.

İnsanlar mutlu olmalı, ( insanlar yaşadıkça insanlar mutlu olur mu? ) huzur bulmalı insanlar, sevmeli, sevilmeli, sevgi sevda olmalı, sevda tutkulu aşk; dünyayı boşlamalı, başkalaşmalı!

Örneğin, tayyörleri çıkarmalı, kravatları atmalı,
pamuklu, yünlü, keten türü spor giyinmeli; sık sık bir yerlere gitmeli neresi olursa!...( Herkes benim gibi deli mi? ) Gezmeli, eğlenmeli, yemeli, içmeli, kırlarda, karlarda, kumsalda koşup oynamalı, denizlerde yüzmeli, martıları seyretmeli, insan yaşadığını bilmeli!

Kırlangıçların göç zamanı şimdi.


Kar' ın saf beyazlığını görmek için
ayaz gecelere katlanmak; gökkuşağının renklerini görmek için yağmurlarda ıslanmak zorundasınız!

Güneş karabulutların ardında şimdi.

Bukalemun gibidir gökkuşağının renkleri, aldandık biz renk cümbüşünün nesine? Nasıl bir dünyadır bu, pis ve rezil öylesine?! Bizim seçimimiz değildi gelişimiz, inanın şahane olacak gidişimiz! Kucağımızda bulduk böylesine!

Mutluluk masalların ardında şimdi.

( 2 )


Üçşey var ki, içimdeki en derin iz. Biri ben, biri sen, biri deniz...Sen denizlerin en mavisi, en güzeli, en uysalı, en soylusuydun. En güzel kokan deniz, yakamozları en parıltılı deniz, yosunu en yeşil deniz sendin. Yeşilin yüzlerce tonu sendeydi, her ton bir diğerinden derindeydi. Yeşilin böyle derin bakanını, böyle iç yakanını ilk sende gördüm. Havada bir deniz, bir yosun kokusu, yakamozların alabildiğine parıltısı vardı. İçimde bir yalnızlık, atımışlık, satılmışlık, terk edilmişlik korkusu vardı. Huzursuz akşamlarda biten bir sevi, seni yitirmek korkusu kadardı. Yollar aşılamayacak kadar uzun, geçilemeyecek kadar dardı.


Benim, en yüksek dağların zirvesinde ağarmış başım yok. Yeryüzündeki en eski kilisenin rahibi, yeryüzündeki ilk üniversitenin öğretim görevlisi ben değilim. En eski mitolojileri ben yazmadım, besteleri ben yapmadım, şiirleri, destanları ben yazmadım. Benim bir yarım sendin, senin diğer yarın bendim. Ben, sendim aslında, sen bendim. Yarılanmış bir şarkıydın hüzzam faslında...


Sen, benim ağlayan martımsın, bitmeyen masalım, yarılanmış şarkım, burukacım, pistteki sonsuz dansımsın...
Ancak bunlar neye yarar, nereye kadar? Oysa yığın yığın laflar var içimde, sana anlatılacak!...


Seni anmak, seninle yanmak, birgün döneceğini sanmak değişmez kaderim oldu. Sen benim çok özelim, çok güzelim, güç aldığım gizli elim, vazgeçilmezim, unutulmazımsın!


Kafam daraldı daraldı, hafızamda bir ismin kaldı; gözlerim karardı karardı, karşımda bir resmin kaldı. Resmin bana bir sevgiseli olup bakarken, ben bir nehir olup ummanına akarken; mümkün mü mutlu olmak sen içimde eserken?


Huzursuz akşamların koynunda uyumadan uyanıp yeni bir güne başlarken; ben bu milyonların yaşadığı şehirde bir apartmanın dördüncü katında sensiz bir başıma yaşarken, şaşkın umutlarım gözlerimde uçuşurken ve araçların homurtusu geceye meydan okurken; yollar alır gider beni dönemem.

Bir ateş yakmalı yine bu gece kumsalda. Dostları çağırmalı, farların ışığında oturmalı, gitar mırıltısını, dalgaların hışırtısını dinlemeli, deniz kumsalı öpmeli; yine kırmızı şarap şişesi elden ele dolaşmalı ve sıra sana geldiğinde; ama sen yoksun! Olsun, içimdesin ya, senin yerine de ben içmeliyim, ardından hüzün kokan ayrılık şiirleri okumalıyım denize karşı, seni anmalıyım. Bu böyle gitmeli, bu oyun sürmeli, kendimi aldatsam bile bu masal sürmeli, bitmemeli!

İnsanlar, bukalemun gibidir; renkleri her zaman değişebilir! Oysa, yaşamak buysa, gökkuşağının renkleri değişmemeli, gökkuşağının renkleri solmamalı, alabildiğine canlı olmalı!


Ancak bu oyun nereye kadar? Şu sıralar, özellikle benim ve senin çocukluk arkadaşımız, Kadum' un sevgili eşi, dostumuz Samuel' in ani ölümünden sonra, içimi bir sonbahar hüznü kapladı hep. Sık sık ölümü düşünür oldum ve bir yerlerde çok gizli bir mektup bıraktım ardımda... Mektup sana, içinde yazılı bir tek sözcük var; onun ne olduğunu sadece sen bileceksin.



Yol yarılandı, bir sonbahar hüznü bu ve güneş alabildiğine uzak, çok uzak...Ben, zifiri karanlıklardayım...


ERDEN ERKİN
GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ

.Eleştiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
21 Ocak 2006
Sevgili Erden Erkin; Tasvirlerle süslü yazınızı severek okudum.Anlatımınız akıcı.Dilimizi kurallı kullanmanız da hemen dikkat çekiyor.Ancak, naçizane biir uyarım olacak:Aynı kelimeleri; birbirini takip eden cümlelerde, hatta aynı cümlede kullanmanız, okuyucuyu rahatsız eder diye düşünüyorum.....Devamını dilerim...Sevgiyle kalın.....Kâmuran Esen

:: yaşam ın tüm renkleri çok güzel
Gönderen: zeliha gökkan / Urfa/Türkiye
27 Kasım 2004
sana şanlıurfa dan gökkuşağımı fırlatıyorum.tutabileceğine inanıyorum. şiirsel yazılarında melodiler duyuyorum.bestelerime ilham kaynağı oluyor yazdıkların.kişiselleştirmeden yazarsan daha güzel üreteceğine inanıyorum.selam ve sevgiler. ecz. zeliha gökkan.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bitmeyen Dans...
Aşkta Üçüncü Kişi Olmak...
Aşk Nedir?
Şimdiki Aklım Olsaydı...
Olmuyor Aşk!
İnternet Arkadaşı
Benim Burada Ne İşim Var?
Severek Ayrılmak
Arayışlar
İstanbul'da Son Düşüm (Romance)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seninle Aşkımız [Şiir]
Karanlığın Gözleri [Şiir]
Son Bölüm [Şiir]
İçimdeki Fırtına [Şiir]
Yalnızlık [Şiir]
Sen de Gittin Oldun El [Şiir]
Armağan [Şiir]
Mutluluk Masalları... [Şiir]
Sabah Saat Beşti [Şiir]
Doğanın Değişen Dokusu [Şiir]


ERDEN ERKİN kimdir?

Bilmiyorum şimdi kiminlesin, nerde? Eğer düşmeseydim ayrılıklarla derde, seninle çok mutlu olurdum, olur olmaz her yerde. . . Ne olur gitme, kal! Bitmesin bu masal. . . ERDEN ERKİN Uluslararası Turizmci

Etkilendiği Yazarlar:
Aşk, martı kanadının denize değdiği andır; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandır. ERDEN ERKİN


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ERDEN ERKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.