..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Meslekler & İş Yaşamı > ERDEN ERKİN




8 Ocak 2009
Benim Burada Ne İşim Var?  
ERDEN ERKİN
Aniden bir fırtına çıkar; gök gürler, şimşek çakar, sağnak yağmur başlar, ıslanırsınız. Bir taksi çevirene kadar sırılsıklam olursunuz. Taksiye binip, kaldığınız otele gidersiniz. Islak giysilerinizi çıkarıp duşa girersiniz. Sıcak suyun ürpertinizi gideren tazyiki altında aklınıza bir şey takılır aniden: "Benim burada ne işim var?" ERDEN ERKİN


:CIGFE:
Aniden bir fırtına çıkar; gök gürler, şimşek çakar, sağnak yağmur başlar, ıslanırsınız. Bir taksi çevirene kadar sırılsıklam olursunuz. Taksiye binip, kaldığınız otele gidersiniz. Islak giysilerinizi çıkarıp duşa girersiniz. Sıcak suyun ürpertinizi gideren tazyiki altında aklınıza bir şey takılır aniden: "Benim burada ne işim var?"


Uluslararası bir turizmcisiniz, yüzlerce kilometre öteden bu Akdenizin pek bilinmeyen küçük kasabasının 15 kilometre dışındaki çam ormanlarıyla kaplı nefis bir tatil köyüne gelmişsiniz. Göreviniz, tatil köyü yöneticilerinin, yapmış olduğunuz anlaşmalara uyup uymadığını, firmanızın gönderdiği yabancı turist gruplarının rüya gibi bir tatil yapıp yapmadıklarını ve tatil köyü yöneticilerinin aldıkları ekstra ücretlerin karşılığı hizmeti gerçekten verip vermediklerini ve gezginlerin bir şikayetinin olup olmadığını, yerinde gözlemlemektir. Bu yıllardır her gittiğiniz ve size bağlı otel ve tatil köylerinde uyguladığınız rutin bir iştir aslında. Yüzlerce kilometre öteden gelmişsiniz, durmadan direksiyon sallamışsınız, bayrama yetişmek zorundasınız üstelik ve annenizin çatık kaşları," Yine nereye kaçıyorsun, bari bu bayram evde kal!" diyerek çıkışması, kız kardeşinizin yeşil gözlerinde gördüğünüz derin hüzün sizi de üzmektedir, ancak bu her zaman yaptığınız bir görevdir, zorunlusunuz gitmeye...Yorgunsunuz ve barda iki tek atıp program izleyeyim diyorsunuz. Odanızdan bara iniyorsunuz. Dans eden turist gruplarını, gürültülü müziği dinliyorsunuz bir süre, sevecen bir çift göz de yoktur size bakan. Aklınıza bir şey takılır aniden: "Benim burada ne işim var?"

Kumsala inersiniz gecenin karanlığında, martılar size çok uzaktır; kim bilir nerededirler diye düşünürsünüz, dalgaların mırıltılı hışırtısından denizin kumsalı öptüğünü anlarsınız. Denizde yakamozlar, gökte ay ve yıldızlar da yoktur, zifir gibi bir gecedir geçirdiğiniz ve annenizin gitme diyen bakışları gelir gözlerinizin önüne, yetmedi mi yıllardır üzdüğüm dersiniz içinizden ve bu işe bir gereksinim de yoktur aslında, yaptığınız sadece birilerinden, bir yerlerden, bir şeylerden kaçmaktır, korkunuz gözbebeklerinizin karanlığında gizlidir. Bu tek başınalık daha ne kadar sürecek bu yalnızlık diye içinizden geçirirken kız kardeşinizin bu defaki mahzun bakışı takılır aklınıza...Ömrünüz kentten kente, kasabadan kasabaya, otelden otele dolaşmakla geçmektedir. Yılın yedi ayını yalnızlık içerisinde geçirirsiniz, kalanını da yine değişik yerlerde. Evinizde bir yılda üç ay kalmazsınız topu topu ve bu yaptıklarınızın ailemize yakışmadığını haykırmaktadır anneniz yüzünüze,"... artık altmışıma gelmek üzereyim, gel işlerle sen ilgilen, ailemize yakışan bir evlat ol!" Sakin bir yüzle annenize bakmaktasınız, hiç böyle şikayet etmezdi eskiden dersiniz içinizden. Demek ki annem de soğukkanlılığını yitirdi, oysa çelik gibi bir iradesi vardır, çok güçlü bir kadındır. Seni kaybetmekten korkuyorum, yeter diye sürdürülür konuşma. Sesinizi çıkaramazsınız... Şimdi bu gecenin karanlığında bu deniz kenarında böyle yalnız ve ağlamaklı düşünmeye başlarsınız: "Benim burada ne işim var?"


Yeni anlaşmalar yapmak, yeni sözleşmeler imzalamak üzere yollara düşersiniz. Size gönderilen teklifleri inceler, Fransa'ya, genel merkeze gönderirsiniz ve raporunuzu eklersiniz,"... otel/tatil köyünün hukuki belgeleri, ruhsat, kredi ve mali kayıtları ile personel seçimi, bilgi ve becerileri yerinde incelenmiş ve ilkelerimize uygun olduğu saptanmış olup, turizm politikamızın yararına olacağı düşüncesinden hareketle onaylarınıza sunuyorum..." Otelin odalarını, mutfaklarını, restoran, bar, disko ve kumsalını, denizini, personel seçimini, bilgi ve becerilerini incelerken, çeşitli kişilerden bilgiler alırken bir yalnız adamsınız aslında.


Bu, "benim burada ne işim var?"lar yaşamınız boyunca karşınıza çıkar. Nedeni, kiminiz varken kimsesiz olmaktır, her şeyden ürkmek, kaçmaktır, gizli bir isyandır yaşama karşı, belki de gizli bir intihardır, sizin fark edemediğiniz ancak, annenizin farkında olduğu ve ‘seni kaybetmek istemiyorum’ diye haykırdığı...

Dudaklarınızda bir yarılanmış şarkı, bir yarılanmış roman gibi hayat, bitmemiş bir dans, yüzünüzde buruk bir gülümseme, tekrar arabanıza binersiniz, koyulursunuz dönüş yoluna, bayrama yetişeceksiniz, anneniz, kız kardeşiniz sizi beklemektedir. Bursa'ya dönüş yolunda direksiyona sıkı sıkı yapışırsınız ve başlarsınız çocukluğunuzdaki oyunu oynamaya: Siz ünlü bir piyanistsiniz, büyük bir salonda konserinizi binlerce kişi izliyor ve sizi ayakta alkışlıyorlar...

Gözlerinizde bir hüzün, bakarsınız yollara: "Benim burada ne işim var?"


ERDEN ERKİN...
BENİM BURADA NE İŞİM VAR?

.Eleştiriler & Yorumlar

:: güzel bir yazı olmuş...
Gönderen: Emel Sude Serence / , Türkiye
13 Ocak 2009
Dudaklarınızda bir yarılanmış şarkı, bir yarılanmış roman gibi hayat, bitmemiş bir dans, yüzünüzde buruk bir gülümseme....okurken hayat tiyatrosunda oyunların benzer yönlerini buldum sanki....

:: Benim Burada Ne İşim Var?
Gönderen: Mehmet Cengiz / , Türkiye
8 Ocak 2009
Benim burda olmamın nedenleri var, burda olmasam başka yerde olurdum. Yani ben niye burda olmayayım? Burdayım, çünkü burda varım... "Waldo Sen Niye Burda Değilsin?"(İ.Özel)i de hatırlattı bana. Güzel yazmışsın, tebrikler!




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bitmeyen Dans...
Aşkta Üçüncü Kişi Olmak...
Aşk Nedir?
Şimdiki Aklım Olsaydı...
Olmuyor Aşk!
İnternet Arkadaşı
Severek Ayrılmak
Arayışlar
İstanbul'da Son Düşüm (Romance)
Hüzün Sırtımı Sıvazladı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seninle Aşkımız [Şiir]
Karanlığın Gözleri [Şiir]
Son Bölüm [Şiir]
İçimdeki Fırtına [Şiir]
Yalnızlık [Şiir]
Sen de Gittin Oldun El [Şiir]
Armağan [Şiir]
Mutluluk Masalları... [Şiir]
Sabah Saat Beşti [Şiir]
Doğanın Değişen Dokusu [Şiir]


ERDEN ERKİN kimdir?

Bilmiyorum şimdi kiminlesin, nerde? Eğer düşmeseydim ayrılıklarla derde, seninle çok mutlu olurdum, olur olmaz her yerde. . . Ne olur gitme, kal! Bitmesin bu masal. . . ERDEN ERKİN Uluslararası Turizmci

Etkilendiği Yazarlar:
Aşk, martı kanadının denize değdiği andır; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandır. ERDEN ERKİN


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ERDEN ERKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.