..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > seyfullah ÇALIŞKAN




26 Nisan 2004
Sokaklarda Yağmur Var  
seyfullah ÇALIŞKAN
Sokakta hala yağmur yağıyordu. Ilık bir Nisan gecesi, kuşlar saçak altlarında uyurken gökyüzü sokaklara çok güzel bir şarkıyı fısıldıyordu.


:BJAE:
Sokaklarda Yağmur Var

Dışarıda yağmurun başladığını fark etmeden önce divana uzanmış kitap okuyordum. Kitabın kadın kahramanı sinirlerimi bozmaya, beni illet etmeye başlamıştı. Kadının erkekle karşılaşması, tanışması, aşık olması ve aynı eve taşınması oldukça hızlı gelişiyordu. Aynı evi ve yaşama ilişkin binlerce ayrıntıyı paylaşmaya başladıktan sonra ilişkileri yavaş yavaş değişmeye başladı. Evlilik aşkı öldürür mü, sersemletir mi yoksa baygın mı bırakır sorgulamasının yapıldığı aşamaya çok hızlı ulaştılar. Oysa onlar evli bile değildi.

Kadın erkeğin sevgisinden, sevildiğinden emin olduktan sonra erkeğe karşı tutumunu değiştirmeye başladı. Kendinin ilişkinin merkezi yapıp varlığını tanrının lütfu gibi sunmaya başladı. Her geçen gün doyumsuzluğu arttı. Erkeğin kendisi için daha fazla çaba harcamasını, daha değerli hediyeler almasını, daha çok övgü cümlesi söylemesini beklemeye başladı. Erkeği kendisine mecbur ve mahkum gibi görmeye, kendisini de yüce bir varlık gibi algılamaya başladı. Günlük yaşamda insanlar böyle bir durumla hangi sıklıkta karşılaşırlar? Her ilişkinin böyle bir kırılma noktası var mıdır? Gerçekten bilmiyorum. Kanımca buradan çıkarılacak sonuç; fazla mütevazı olmayın ve şirin olmak adına karşınızdakini iltifatlara boğmayın. Her ikisi de gerçek sanılıyor. Kitaptaki kadına canım sıkıldığı için uzandığım yerden kalkıp pencereye gitmiştim.

Yağmur yağıyor. Pencereden dışarı, sokak lambasına bakıyorum. Işığın altından uzun çizgiler gibi yağmur damlaları geçiyor. Köşedeki çöp tenekesinden tekir bir kedi kaldırıma atlıyor. Balkon kapısını açıp yağmurun sesini dinliyorum. Sanki gökyüzü güzel bir şarkıyı sokaklara fısıldar gibi, usul usul ,sine sine yağmur yağıyor. Dışarıda ılık, çok güzel bir Nisan gecesi tazeliği… Paltomu giyip sokağa çıkıyorum. Çarşıya ve oradan sahile inen en uzun yolu seçiyorum.

Bizans sarnıcının taş duvarlarından, incir ağaçlarının gövdesinden aşağıya çizgiler çizerek sular sızıyor. Önce omuzlarım ıslanıyor. Sonra saçlarıma düşen damlalar başımın derisine ulaşıyor. Bir an için acaba şemsiyemi mi alsaydım diye düşünüyorum. Artık geri dönemem. Neredeyse yolun yarısına geldim. Yağmur içime kadar işlerse eve dönünce sıcak bir duş alırım.

Sokaklardaki en telaşsız, yağmura aldırmayan tek kişi benim. Arabalar bile her zamankinden daha telaşlı ve aceleci davranıyor. Bir an önce yağmurdan kaçıp sığınacak bir saçak altı arayan insanlara benziyorlar. Benden başka yağmurun keyfini çıkarmayı isteyen yada düşünen kimse yok. Herkes sağa sola kaçışırken kendimi bir an için salak gibi hissediyorum. Aklımı yalayıp geçen bu düşünce beni rahatsız etmiyor. Böyle güzel bir Nisan akşamda ve yağmurda bu sokakların bir salağı olmalı.

Alnımdan burnuma, dudaklarıma, yanaklarımdan aşağıya doğru damlalar süzülürken seninle birlikte hiç yağmurda dolaşmadığımız, birlikte hiç ıslanmadığımız aklıma geldi. Bu akşam burada olsan, "Gel yağmurda dolaşalım."desem acaba bana ne yanıt verirdin. Canın istemese bile "Sen aklını mı kaçardın." demezdin. Hayır demeden "Gel sana sıcacık bir çay demleyeyim. Yağmuru birlikte camdan seyrederiz." gibi bir öneride bulunmayı tercih edeceğini biliyorum. Hatırım için, darılmayayım diye gelirdin. Her şey bir yana bu akşam çok sevdiğim şarkı işte gerçek oldu. Yağmur yağdı ve uykum kaçtı.

Sahile inince Osman’ın kahvesinden içeri girip ocakçıdan orta karar bir çay istedim. Parasını tepsiye bırakıp bardakla dışarı çıktım. Sıcak çayı yudumlarken denizin üzerinde küçük daireler oluşturan yağmur tanelerine, yağmurun altında usul usul oynaşan kayıkları izlemeye koyuldum. Gece ve yağmur, kayıkların gövdesinden denize uzayan liman ışıkları, gözlerimin bile ezbere bildiği bu bildik manzara içime huzur dolduruyordu. Boş bardağımı pencerenin kıyısına bırakıp yine sokaklara yürüdüm.

Sana daha önce bu limanı, kayıkları, köşedeki at kestanesini defalarca anlattığımı anımsıyorum. Gelirsen, bir gün eğer yolun buralara düşerse, yine böyle yağmurlu bir gecede seni buraya getirmeyi isterim. Elimizde çay bardakları, denizin kıyısına kadar yürüyüp, limanın ağzından Gelincik altıdaki çamlığa doğru birlikte bakmayı… Hiç konuşmadan mahpushane duvarlarından karanlık denize düşen, belli belirsiz gölgelerinde seninle birlikte yağmuru dinlemeyi…

Yolumu değiştirerek Fikri’nin Kahvesi’nin köşesinden yukarı dönüyorum. İbrahim Usta kapatmamışsa biraz onun dükkana takılırım diye düşünüyorum. Geçen hafta “ Uğra da sana ney üfleyeyim.”demişti. Neyin mistik ezgileri bu gece için müthiş bir final olabilirdi. Şansım yaver gitmedi. İbrahim Hoca bu akşam dükkanı erken kapatmıştı. Bakkaldan sigara alıp evin yolunu tuttum. Kapının önüne geldiğimde yağmur artık paltomun içine işlemişti. İçeri girmeden yağmurun altında bir sigara içmek istedim. Durunca üşüdüğümü fark edip beklemeden içeri girdim.

Sokakta hala yağmur yağıyordu. Ilık bir Nisan gecesi, kuşlar saçak altlarında uyurken gökyüzü sokaklara çok güzel bir şarkıyı fısıldıyordu.



Deniz Fenerinin Güncesi

Seyfullah Nisan 2004



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mevsim Türlüsü 2
Mevsim Türlüsü
Yitirilmiş Akıl Hükümsüzdür
Kel Başa Arap Saçı
Ben Daha Çok Napolyon'um
Aç Tokun Halinden Anlamaz
Grip, Televizyon ve Terlik
Ne Güzel Hiç Bir Şeyimiz Yoktu
Midyat
Poyraz,yağmur ve Sonbahar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başka Türlü Bir Şey
Canan
Aşkı Anlatmak Haksızlıktır
Zaman Sen Yalansın
Nisan"ın Şuçu
Bahar, Badem, Çocuk
Sonbaharı Hüznün Rekleri Boyar
Bir Fırtına Tuttu Bizi
Delikanlıyı Bozan Yazılar
Romantizm Delikanlıyı Bozar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tabanca [Öykü]
Saman Altından Aşk Yürürse [Öykü]
Rakı Şişesine Ejderha Olduk [Öykü]
Gökçeada 3 [Öykü]
Ben İşin Kitabını Yazmıştım [Öykü]
Sokarım Seni Şalvarıma Çıkarırım Tozpembe [Öykü]
Nataşa, Mavra ve Rakı [Öykü]
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki [Öykü]
Güvercinli Yazı - 1 [Öykü]
Emekleye Emekleye Emekli [Öykü]


seyfullah ÇALIŞKAN kimdir?

Ben yazar falan değilim. Yazma eğilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiği Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © seyfullah ÇALIŞKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.