..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Seyfullah ÇALIŞKAN




30 Nisan 2019
Yitirilmiş Akıl Hükümsüzdür  
Seyfullah ÇALIŞKAN
Bana acıyan gözlerle baktığını görür gibi oluyorum. Sakın ha, büyük bir yanılgı içindesiniz. Bir insanın aklını hem de ceza sorumluğu ile birlikte yitirmiş olması ne büyük özgürlüktür. Gidip banka soysam içeri bile atamazlar


:AAFB:
YİTİRİLMİŞ AKIL HÜKÜMSÜZDÜR
Aklımı kaybettim. Pek kullanışlı bir şey değildi zaten. Nasıl olsa bulanın da bir işine yaramaz. O yüzden hükümsüdür diye gazete ilanı vermeyeceğim. Boşuna masraf… Aklımı yitirdiğim için olacak bu sabah bir belediye otobüsünün az daha altında kalacaktım. Korna sesi beynimin içine balyoz gibi vurunca tavşan gibi sıçradım. Sürücü son anda otobüs toparlamış olabilir. Ya da korkuyla ben kaldırıma çıktım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. “Önüne baksana ulan ayı, dedi. Git başkasının başına bela ol.” Bence ayıp etti. Hakareti biraz daha yumuşatıp deve diyebilirdi örneğin. Ya da önüne baksana ulan andavallı da. Ayı olmak ki ben kim? Ayıya da ayıp oldu sanki.
Şimdi sırada ceza sorumluluğumu kaybetmek var. Elbette bu iş aklını kaybetmekten daha zordur. Önce kafa dengi bir doktor bulmalıyım. Hatta birkaç psikiyatri uzmanı… Ondan sonra da tam teşekküllü bir hastane bulmam gerek. Önce internette araştırma yapacağım. Belki de bir üniversite hastanesi bu iş için en uygunudur. Önce profesörün özel muayenesine giderim. Daha sonra da psikiyatri servisine... Deli olmak için röntgen çekilir mi? Acaba tahlil yapılıyor mu? Yoksa sadece sorular sorup görüşme mi yapıyorlar? Filmlerdeki gibi mürekkep lekesi testlerini mi gösteriyorlar acaba. Sorulara uygun cevaplar vermek için önceden çalışılmak gerekir mi? Keşke çıkmış soruları bulabilsem de azıcık bakabilsem. Bu işler çok aceleye gelemez. Üstesinden gelmek için çalışacağım. Ne demişler. Ama azimle işeyen mermeri delermiş. Başarılı olursam İşte o zaman delidir, ne yapsa yeridir mertebesine yükselirim.
Bana acıyan gözlerle baktığını görür gibi oluyorum. Sakın ha, büyük bir yanılgı içindesiniz. Bir insanın aklını hem de ceza sorumluğu ile birlikte yitirmiş olması ne büyük özgürlüktür. Gidip banka soysam içeri bile atamazlar. Şimdilik öyle soygun falan türünden karmaşık planlarım içinde değilim. Çok kızdığım birkaç kişi var. Onlara arkadan sessizce yaklaşıp enselerine esaslı bir şaplak atmak istiyorum. Tiki olan birkaç kişiyi böbrek boşluğundan dürterim. Birkaç kadının bacağını çimdiklerim belki. Apartman aidatını, kirayı ve faturaları ödemekten vaz geçerim. Bana ne? Canları isterse gidip icraya versinler. Ensesine tokat atmayı istediğim insanların başında belediye başkanımız geliyor. Elbette sırada müdür, vali falan da var. Sadece vali işi biraz yaş. Adam kocaman bir koruma ordusuyla geziyor. Yanına bile yaklaştırmazlar.
Buldukça bunuyorsunuz demeyin ama akılsız ve deli olmanın yanında bana bir de hafızamı kaybetme hastalığı lazım. Unutkanlık yani. Çünkü hatırlamak insanın altında ezildiği yüklerin en ağırıdır. Sevdiğim ve yitirdiğim bütün insanların acısı belleğimden silinecek. Başkaları karşısında utançtan kıpkırmızı olduğum bütün olaylar. Yakamı kanunlardan kurtardığım gibi içimdeki teraziden de kurtarmalıyım. Hafıza kaybı için eskiden insanlara elektroşok verirlerdi. Şimdi belki daha acısız ve kolay yöntemler vardır. İlacı falan icat edilmiştir. Bunu da internetten araştırmalıyım. Böyle bir ilaç çıkmışsa Google amca mutlaka bilir.
Kasap et koyun can derdinde. Deli olmam ve akılsız olmamda bir sorun yok. Şefika gelip unutkanlığıma takılmış. İyi mi? O zaman sen beni de hatırlamazsın. Annemi, babamı hatta kardeşlerimi bile hatırlamam. Senin adın mı okunur? Sen unutmak istediklerim listesinin zaten birincisisin. Sanki kendisi sabah akşam adımı sayıklıyor. Arada bir telefonda bir iki kırık dökük cümle… Çok keyfi yerindeyse bir çay içmeye zar zor gelir. Kırk kere ayrıldık, kırk kere yeniden barıştık. Neden mi? Nedenini bilmiyorum? Ama belki de bizi başka isteyen yok. Kimsenin kapısını açmadığı eski bir depoda unutulmuş tencere kapak gibi kalmışız sanki. Sadece Şefikay’ı unutmak ve defterden tamamen silmek için onlarca kez küp gibi içmişliğim vardır. Küfelik olup sokaklarda yatmışlığım da. Bunca sene sonra elde, avuçta ne var? En kocamanından sıfıra sıfır…
Nisan 2017
Bursa - Seyfullah



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mevsim Türlüsü 2
Mevsim Türlüsü
Kel Başa Arap Saçı
Ben Daha Çok Napolyon'um
Aç Tokun Halinden Anlamaz
Grip, Televizyon ve Terlik
Ne Güzel Hiç Bir Şeyimiz Yoktu
Midyat
Poyraz,yağmur ve Sonbahar
Sabaha Methiye

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başka Türlü Bir Şey
Canan
Aşkı Anlatmak Haksızlıktır
Zaman Sen Yalansın
Nisan"ın Şuçu
Bahar, Badem, Çocuk
Sonbaharı Hüznün Rekleri Boyar
Bir Fırtına Tuttu Bizi
Delikanlıyı Bozan Yazılar
Romantizm Delikanlıyı Bozar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tabanca [Öykü]
Saman Altından Aşk Yürürse [Öykü]
Rakı Şişesine Ejderha Olduk [Öykü]
Gökçeada 3 [Öykü]
Ben İşin Kitabını Yazmıştım [Öykü]
Sokarım Seni Şalvarıma Çıkarırım Tozpembe [Öykü]
Nataşa, Mavra ve Rakı [Öykü]
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki [Öykü]
Güvercinli Yazı - 1 [Öykü]
Emekleye Emekleye Emekli [Öykü]


Seyfullah ÇALIŞKAN kimdir?

Ben yazar falan değilim. Yazma eğilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiği Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seyfullah ÇALIŞKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.