Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Bir yağmurun dinmesinden sonra ortaya çıkan o toprak kokusu gibi midir aşk yoksa boğazdan geçerken duyulan o bildik İstanbul mu kokar? Bir uçağın penceresinden görülebilen bir görüntü gibi milyonlarca kez küçülür mü aşkın gözünde insanlar yoksa bir büyüteçle incelenen bir metnin her bir harfi kadar yakın mıdır? Gece İstanbul’un ışıklarının parladığı gibi parlak mıdır aşk yoksa Doğunun ücra bir köyünün sokağı kadar ıssız ve karanlık mıdır? Bir gül yaprağı kadar yumuşak mıdır yoksa bir kaya gibi sert mi ? Bir yanardağın ağzından dökülen lavlar kadar kızgın mıdır yoksa Sibirya’nın buzları gibi ruhumuzu mu dondurur? Usta bir hırsız kadar sessiz midir yoksa bir depremin ortasında yaşanan bir gürültü gibi midir? Kalp atışlarımız kadar asi midir aşk yoksa bir memurun iş yaşamı kadar düzenli ve dingin midir? Sınava hazırlanmış bir öğrenci kadar heyecanlı mıdır aşk yoksa sahneye son kez çıkacak usta bir oyuncu kadar kendine güvenir mi? Gökyüzü kadar mavi mi? Güneş kadar sarı mı? Kan gibi kırmızı mı? NE renk bu aşk? Bir matem midir yoksa bir şölen mi? Saniyelerin geçtiği kadar hızlı mıdır yoksa bir kaplumbağa kadar yavaş mı? Bir mum ışığı gibi loş mu yoksa ay ışığı kadar sinsi midir aşk? Bir ateşböceği kadar enerji dolu mudur aşk yoksa benzini son bir kilometreye yetecek kadar yorgun bir araba gibi midir ? Terfisini bekleyen bir iş kadını kadar hırslı mıdır aşk yoksa bir anne kadar anlayışlı mı? Bir bebek kadar masum mudur yoksa bir terörist kadar suçlu mu? Bir bomba gibi etkili midir aşk yoksa bir meltem kadar hassas mı? Bir şemsiye gibi korur mu aşk yoksa yalancı bir dost kadar tehlikeli midir? Yalan kadar iğrenç midir yoksa doğru kadar acı mıdır? Acı bir tadı mı var bu aşkın yoksa bir düğün pastası kadar leziz midir? Bir gelinin gelinliğinin eteğindeki gurur var mıdır aşkta yoksa bir fahişe kadar çaresiz midir aşk? Sayfalarca yazılmış ama anlaşılamayan bir roman mıdır aşk yoksa iki satırlık bir ana fikir mi? Şarkılar gibi zaman yenilmez midir yoksa bir tarih öğretmenin anlattığı bir ders kadar geçici midir? NeDiR AşK?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sihem Tachouli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |