|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
26 Ekim 2003
Satıyoruuuuum... Saaaaaattım
Aslan medyam benim. Ye beni yavrum! Bitir beni anam!
Demirhan Ocak
Hadi diyelimki, bu yukarıda adı geçen ülke ve kıtanın insanları varlarını yoklarını satıp, üstünü borç, harçla yirmi bin doları tamamladılar ve ayrıca aynı gün, aynı saatte topluca yaptıkları kokain partisinin etkisiyle şuursuz bir şekilde Türk vatandaşlı |
|
"Başbakan Abdullah Gül, Dünya Ekonomik Forumu nedeniyle bulunduğu Davos'ta, işadamı ve gazetecilerden oluşan küçük bir grupla yaptığı sohbette, ilginç projelerinden söz etti. Bu sohbet sırasında Gül'ün çok fazla yüksek sesle dillendirmeye cesaret edemediği bir projesi de ortaya çıktı: ‘‘20 bin dolara T.C. vatandaşlığı satmak.’’ Gül, bir işadamının kendisine ‘‘Türk vatandaşlığı satalım’’ önerisini getirdiğini, Türk vatandaşı olmak isteyenlere bu hakkın, örneğin 20 bin dolar karşılığı verilebileceği ve bununla milyarlarca dolarlık bir gelir sağlanabileceğini de anlattı. Gül, daha sonra gülerek, ‘‘Bu proje bana sıcak geldi ama, görüyorum ki, tepkiler daha fazla’’ dedi. Bunun üzerine masada bulunan işadamı Akfen Holding'in patronu Hamdi Akın, ‘‘Green Card almak için bizim vatandaşımız 70-80 bin dolar veriyor’’ dedi.” Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 26.01.2003 (internet baskısı)
Gazetede bu haberi okuyunca neremle gülsem diye ilk önce tereddüt ettim ama sonra ağzımla gülmedim....
Bu olayda merakımı cezbeden konulardan birincisi: Kim bu değerli (!) işadamımız?
Ahh!!! Keşke imkan dahilinde olsa da bu üstün (!) zekalı işadamımızla tanışsam. Valla kötü bir niyetim yok. Ticarete atılmayı düşündüğüm için sadece onun bu engin (!) ve derin ticari zekasından (!) faydalanmak istiyorum..
Bu öneriyi başbakana ileten üstün zekalı (!) işadamımız, eğer Ankara esnaflarından bakkal Memet efendi değilse (bence değildir) eminimki kendi alanında oldukça başarılı birisi (?). Hatta bunu bir adım öne götürüp ülkemizin en çok kazananlar listesinde rahatlıkla ilk 10 girebilecek bir muhterem şahıs olduğuna 100 € bahse girerim (başımızda bu kriz olmasa 1000 € ).
Ve hatta Taksim Meydanı'nda çırıl çıplak soyunmasına da iddiaya girerim (kışın olmaz ama). Çünkü eğer bu öneriyi yapan Memet efendi olsaydı, abuk sabuk detaylar ve her türlü konuyu magazinleştirmede konusunda uzman olan ülkemizin medyası, zaman zaman:
...Bilmem filanca bakan eşiyle beraber akşam yemeği için geldiği ünlü lokantada yemek arasından eşine “tuzu uzatır mısın?” dedi buna karşılık eşi ilk önce sol elindeki 5000 dolar değerindeki 12 kişilik çatal bıçak takımına ait olan 925 ayar gümüş çatalı 700 dolarlık halis çin ipeğinden yapılma peçetenin yanına bıraktıktan sonra sağ elinde bulunan yine 925 ayar olan bıçağı tanesi 1250 Euro’luk hakiki dökme İtalyan stili el işlemeli kristal şarap bardağının yanına bıraktıktan sonra, asil bir biçimde gülümseyerek tuzu uzattı. Bu arada gülümseme anında hanımefendinin geçen hafta yaptırdığı 15.000 dolarlık porselen dişlerinin muhteşem parladığını belirmekte yarar var, sayın seyirciler ve bu pahalı gülümsemeden sonra hanımefendi holivud satrı Demii Muur! gibi iç gıdıklyan seksi bir ses tonu ile “tabii canım” dedi...
diye haber yapıp, bu yetmezmiş gibi bir de uzatılan tuzluğu kırmızı daire içine alaraktan hayatında hiç tuzluk görmemiş biz angut (!!!) seyircileri aydınlatmayı kendisine görev saymış değerli medyamız....
Eminimki, eğer imkanları dahilinde olsa:
Nerdeyse sabah Başbakan’nın evinden canlı yayına geçerek, nının.. nının... nının... Bekleyin: Azzz sonnnraaa canlı yayında....
Başbakan sabah tuvalette kaç dakika kaldı?
Kakasının rengi ne?
Kakasından bir parmak tadımlık alan yarım akıllı muhabirimiz... tadı hakkında ne dedi? Kakasını inceleyen filanca üniversitenin Prof. Dr. Medya Kazım, Başbakanın ait kakanın kalitesinin dünyada ender görülen çok kaliteli kaka çeşidi olduğunu nasıl tesbit ettiğini, canlı yayında anlatacak.
Nınnın ..nının.nıın azz sonnnraaa.... canlı olarak ve sadece Kanal Kaka’da.....bizden ayrılmayın
diye yayın yapacağına göre bu öneriyi getiren bakkal Memet efendi olsaydı, kesin olarak haberimiz olurdu. Eh! Bugün ayın 27’si ve böyle bir haber olmadığına göre Memet efendi bu konuda masum. Umarım yakın bir zamanda bu önerinin sahibi ticaret dehasını hep beraber tanırız.
Soru iki: 20 bin Dolar verecek kadar saf, hem de milyarlarca Dolar gelir getirecek sayıdaki kişiyi nasıl bulanacak?
Milyarlarca Dolar demekle dikkatinizi çekerim birden fazla milyar Dolar'dan bahsediyoruz Türk Lirası’ndan değil. Ama biz iyi niyetle bu rakamı bir milyar olarak kabul edelim ve hesaplıyalım 1,000,000,000, $ ¸20,000 $ = 50,000, (elli bin) kişi.
Zannımca bu işadamımız, milyarlarca dolar dediğine göre gözüne Çin Halk Cumhuriyeti’ni kestirmiş olmalı. Belki de Afrika kıtasını, eğer olmazsa? Hindistan, Pakistan.........
Soru üç: Hadi diyelimki, bu yukarıda adı geçen ülke ve kıtanın insanları varlarını yoklarını satıp, üstünü borç, harçla yirmi bin doları tamamladılar ve ayrıca aynı gün, aynı saatte topluca yaptıkları kokain partisinin etkisiyle şuursuz bir şekilde Türk vatandaşlığına geçmeye karar verdiler. Daha sonra yollara düşüp Ankara’nın Gölbaşı girişine kadar geldiler ve paşa, paşa başvuru sırasına girdiler, sırası gelen görevli memurun karşısına oturdu....
Eeee! Ondan sonra ne olacak?
Yani insanlara nasıl aş,iş, ev, bark verilecek?
Bu insanlardan nüfus kağıdı sureti isteyen hatta bu konuda ısrar eden devlet memuru hakkında DGM savcısı devletin gelirini engellemeye teşebbüsten kaç yıl mahkum edilmesi isteyecek?
Doğma büyüme 30 milyon Türkiyeli açlık sınırının altında yaşar iken hangi akıllı bu öneriyi ortaya attı, diyenlere nasıl bir cevap verilecek?
Faili meçhulerden, faili maganda şoförlerden, faili akılsız politikacılardan, kaka medya kuruluşlarından...
Diye ben kaptırmış koşar adım misali yazarken, bir mola verdiğim sırada (sabaha karşı) internetten okuduğum gazetede (28 ocak) bu teklifi yapanın, dediğim gibi ülkemizin önde gelen kodamanlarından birine ait olduğu olduğu ortaya çıktı ve bu üstün zekalı (!) işadamımız yaptığı açıklamada, Türki Cumhuriyetlerinin, Afganistan'ın, Pakistan'ın (her iki ülke de dünya uyuşturu pazarının can damarı. D.O.) zenginlerinin elinde bulunan kayıt dışı (kara paranın) memlektimize gelmesinin iyi olacağını ve de ‘‘Yarın öbür gün Irak'tan bir göçle karşılaşırsak, bu 20 bin dolar tarifesi elimizde bir koz da olacak. 200 bin kişi mi geldi. ABD'ye, Birleşmiş Milletler'e bakın kardeşim bu kadar adam geldi tarife bu diyebileceğiz. Yıllardır Türkiye göçmen alır, vatandaş alır. Bari bunu paraya çevirelim.’’ diyor ve benim tok gözlü hesabıma karşın, zatı muhterem 1,000,000 (bir milyon) kişiden yaklaşık 20 milyar dolar gelir geleceğini hesaplıyormuş.
Hadi şu önerilerde benden kıyak olsun.
Oldu olacak, bombalardan kaçan...
1. Iraklı bebekli annelere verilen her 500 gr. süt tozuna karşılık 50 dolar isteyelim.
2. Yeteri kadar parası olmayan Iraklıları oracıkça kurşuna dizelim kurşun parasını BM isteyelim, cesetlerin yağlarından Hamido marka sabun yapıp iç ve dış piyasaya sunalım, geriye kalan kemiklerinden elbise düğmeleri yapıp anaokullarına bedava dağıtalım.
3. Güzel Iraklı kadınları dünyanın dört bir yanına hayat kadını olarak ihraç edip paraya para demiyelim.
Afganistan ve Pakistandan gelecek olan uyuşturucu ağalarına.....
1. Zahmet olmasın diye memleketimizin muhtelif şehirlerine uyuşturucu hammaddesi ekelim.
2. Türki Cumhuriyetinden gelecek olan mayfanın adamlarından koruma orduları kuralım, hatta para karşılığında onlara askeri eğitim verelim.
3. Küçük yaştaki Iraklı kız çocuklarını fahiş fiyatla satalım. Ülke olarak köşeyi dönelim ama, içlerinden en güzellerini Uludağ ve Kuşadası'ndaki Hotellerde iç piyasaya sunalım.......
...Silifkenin yooğuurdu kız seni kimler doğuurdu................
..Bızztt dızzzttt hobala hobala yandan yavrum yandan
....Babaa! Babaaa!!
...Anneee!!! koş babam çıldırdı yine...
...Demirhan, hayatım ne oldu? Kızım çok çabuk bir ambulans çağır bak babanın ağzından yine köpükler gelmeye başladı ...Demirhan ?????
...hübülü hübülü hüblühübülü hübülü hübülü
Vah vah tüh!!! gitti gül gibi adam gördün mü? Demirhan hadi canım gayret et biraz kalk.....
...Onları uff yap, uff
...Tamam canım onların hepsini ben uff yapacam, hadi sen şimdi kalk!
...Demirhan canım, yeme gazeteyi bak sonra zehirleneceksin!
Yazıişlerinden önemli not: Demirhan arkadaşımız yazısının sonunu göremeden Böblingen Devlet hastanesi psikiyatri bölümünde tedavi altına alınmıştır (ziyaretine giden lütfen Demirhan’a fındık fıstık atmasınlar ayıp oluyor)
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Almanya'lı bir Asabi Veled
Etkilendiği Yazarlar:
Hangi birini anlatsam ki?
|
|
|