..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
İslâmî Hakikatin Şahitliği ve Tepkisizlik İmtihanı  
Muhammed Rıdvan Kaya
Bugün, insanlığın içindeki sessizlik, tepkisizlik ve kayıtsızlık meselesi, İslâmî bir perspektifle ele alınması gereken en büyük sorunlardan biridir. Hak ile batılın birbirine karıştırıldığı, zulüm ve adaletsizliğin sıradanlaştığı bu çağda, iman sahibi bir Müslümanın zulme ve inkâra karşı tepkisiz kalması düşünülemez. Ancak ne yazık ki, birçok kişi, cehalet ve dünyevîleşme sebebiyle zulme seyirci kalmakta ve hakikatin yanında yer almamaktadır.


:AI:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfâl Suresi, 29. Ayet)
Bugün, insanlığın içindeki sessizlik, tepkisizlik ve kayıtsızlık meselesi, İslâmî bir perspektifle ele alınması gereken en büyük sorunlardan biridir. Hak ile batılın birbirine karıştırıldığı, zulüm ve adaletsizliğin sıradanlaştığı bu çağda, iman sahibi bir Müslümanın zulme ve inkâra karşı tepkisiz kalması düşünülemez. Ancak ne yazık ki, birçok kişi, cehalet ve dünyevîleşme sebebiyle zulme seyirci kalmakta ve hakikatin yanında yer almamaktadır.
Kur’ân, insanı yaratılış gayesine davet ederken, yalnızca ibadetle sınırlı bir hayatı değil, zulme, haksızlığa ve inkâra karşı bir duruş sergilemeyi de emreder. Firavun’a gönderilen Nebimiz Musa’nın kıssası, hakikatin açık bir delilidir:
“O da: 'Andolsun, bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin; gerçekten ben de seni yıkılmış-harab olmuş sanıyorum' demişti.” (İsrâ Suresi, 102. Ayet)
Nebimiz Musa’nın Firavun’a yumuşak sözlerle yaklaşması kadar, gerektiğinde sert bir duruş sergilediğini görmekteyiz. Zulme ve sapkınlığa karşı sessiz kalmamak, müminin asli görevidir. Müslüman, hakikati tebliğ etmekle yükümlüdür.
Tepkisizliğin temelinde cehalet ve iman eksikliği vardır. Kur’ân’dan uzaklaşan birey, hak ile batılı ayırt edemez ve böylelikle zulme karşı duyarsız hale gelir. En temel farzlardan habersiz olan birinin İslâmî bir mücadeleye girişmesi mümkün değildir.
“De ki: 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Suresi, 9. Ayet)
Kur’ân’dan habersiz, ilimden yoksun bireyler; siyasî, sosyal ve kültürel olayları doğru bir şekilde tahlil edemezler. Münafıkları mümin, zalimleri kahraman, hakikati ise batıl zannederler. Bu yanlış algı, onları sadece tepkisiz değil, aynı zamanda zulmün dolaylı destekçileri haline getirir.
İslâm, yalnızca bir ibadet dini değil, aynı zamanda zulme karşı bir mücadele dinidir. Bu mücadele hem nefisle hem de dış dünyadaki inkârcılarla yapılır. Kur’ân’da, bu mücadelenin önemi defalarca vurgulanmıştır:
“Ey Nebi, kâfirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..” (Tevbe Suresi, 73. Ayet)
Bir müminin, zulme karşı sessiz kalması düşünülemez. Çünkü Allah yolunda mücadele eden bir kalp, İslâm düşmanlarının faaliyetlerinden rahatsızlık duyar ve bu rahatsızlık onu hak ve adalet için harekete geçirir:
“Şuara Suresi, 168. ayet: “Dedi ki: 'Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım."
Zulüm karşısında sessiz kalmak, yalnızca dünyada değil, ahirette de ağır bir sorumluluk yükler. Hakikati savunmayan bireyler, Allah’ın huzurunda mazeret gösteremezler. Çünkü Kur’ân, müminlere her zaman hakkı söylemelerini ve batıla karşı direnç göstermelerini emretmiştir:
“De ki: 'Hak geldi, batıl yok oldu. Çünkü batıl yok olmaya mahkûmdur.'” (İsrâ Suresi, 81. Ayet)
Bugün Müslümanlar, Kur’ân’ı rehber edinerek zulme, inkâra ve haksızlığa karşı durmayı öğrenmelidir. Bunun yolu, Kur’ân’ı anlamaktan ve hayatın her alanında onu rehber edinmekten geçer. Müslümanın tepkisizliği, imanındaki eksiklikten kaynaklanır. Kur’ân’ın ışığında bir hayat süren birey, hakla batılı ayırt edebilecek bir furkan’a sahip olur.
“Yaratan Rabbinin adıyla oku.” (Alak Suresi, 1. Ayet)
Okuyarak, anlayarak ve mücadele ederek İslâmî bir şuur inşa edilmelidir. Çünkü tepkisizlik, İslâmî davanın önündeki en büyük engellerden biridir. Mümin, hakkın yanında durmalı ve batıla karşı cesaretle mücadele etmelidir. Unutulmamalıdır ki:
“Allah, her mütekebbir zorbanın kalbini mühürler.” (Mü'min Suresi, 35. Ayet)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü
Hadislerin Güvenilirliği ve Kuran’a Dayalı İslam Anlayışı
İslam'ın Özüne Dönüş: Kur'an Işığında Din Anlayışı
Hadislerin Yazımı ve Kuran’ın Tek Kaynak Olduğuna Dair Bir İnceleme
Yılbaşı ve İslam Perspektifi
Kur'an Mealini Okuma ve Cemaatlerin Yaklaşımı: Bireysel Bilinçten Toplumsal Bilince
Müzik ve Dansın İslami Perspektiften Değerlendirilmesi
Kur’an’ın Yeterliliği: Dinin Tek Kaynağı Olarak Allah’ın Kitabı
Namazın Önemi ve Kültürel Kısıtlamaların Namaza Etkisi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Küfür, İslam ve Müslümanlar Arasındaki Fitne ve Çıkış Yolu [İnceleme]
Cemaatlerin Kurulmasının Tehlikeleri ve Şirk Tehlikesi [İnceleme]
Muaviye Bin Ebu Süfyan ve Dönemindeki Siyasi ve Dini Baskılar [İnceleme]
Kur’an’ın Yeterliliği ve Tarihsel Süreçte Hadislerin Durumu [İnceleme]
Hadisler ve Kur’an: İlk Elden Kaynağın Önemi [İnceleme]
Ebu Hureyre Hakkında Eleştiriler ve Hadis Literatürüne Bakış [İnceleme]
Altın ve İpek Haram mı? [İnceleme]
Kuran’da Akıl ve Gelenek Üzerine: Müslümanların Karşılaştığı Zorluklar [İnceleme]
Kur'an ve Hadisler Üzerine: Müslümanın Yönelimi [İnceleme]
Said Nursi'nin Müceddidler Üzerine Söyledikleri ve Günümüzün "Kur'an Yeterlidir" Düşüncesi [İnceleme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.