Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
İslam’ın ilkesi tevhid (Allah’ın birliği) inancıdır. Ancak insanlar zamanla liderlerini kutsallaştırarak onları Allah’ın yetkilerine ortak edebilirler. Bu durum, Kur’an’da defalarca uyarılan şirk (Allah’a ortak koşma) tehlikesine yol açar. Allah, şirk koşanların büyük bir günah işlediğini şöyle belirtmiştir: "Şüphesiz, Tanrı kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Ve Tanrı'ya ortak koşan, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiştir."(Nisâ Suresi, 4:48) Cemaatlerin liderleri, zamanla "yanılmaz" kabul edilerek, onların sözleri Allah’ın sözü gibi görülmeye başlanır. Cemaat üyeleriyse durumun farkında olmaz. Bu, şirk tehlikesinin en bariz örneklerinden biridir. Cemaatlerin zaman içinde nasıl bir tehlike oluşturduğunu görmek için tarih boyunca yaşanan örneklere bakmak yeterlidir. Cemaat liderleri, takipçileri tarafından aşırı yüceltilir, onlara mucizeler atfedilir ve sözlerinin hikmetli olduğu düşünülür. Hatta eleştirenlerin cezalandırılacağına dair batıl inançlar ortaya atılır. Bu durum, Kur’an’da Yahudi ve Hristiyanların din adamlarını Allah’ın hükmüne ortak etmeleriyle kıyaslanabilir: "Din adamlarını, din bilginlerini ve Meryem oğlu Mesih'i Tanrı'dan ayrı Rabler edindiler. Oysa tek olan Tanrı'ya ibadet etmeleri dışında emredilmemişti. O'ndan başka tanrı yoktur. O ortak koştukları şeylerden münezzehtir."(Tevbe Suresi, 9:31) İslam'da yalnızca Allah’ın hükümleri esas alınmalıdır. Ancak cemaat mensupları, liderlerinin fikirlerini Kur'an'ı yeterli görmeyerek onların her söylediğini mutlak doğru kabul ederek şirk koşmaktadırlar ve şirk koşullarının farkında değildirler. Oysa Allah, hüküm verme yetkisinin yalnızca kendisine ait olduğunu açıkça bildirmiştir: "Sizin O'nu bırakıp sizin ve atalarınızın başka isimlerle isimlendirip ibadet ettiklerini Tanrı indirmemiştir. Onların Tanrı hakkında hiçbir delili yoktur. Hüküm Tanrı'nındır. O kendisinden başkasına tapmamanızı emretmiştir. İşte doğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler."(Yusuf Suresi, 12:40) Cemaatlerin kurulmasıyla birlikte dinin asıl kaynağı olan Kur’an geri planda kalırken, liderlerin görüşleri ve yorumları ön plana çıkar. Cemaatlerde doğan çocuklar, sorgulamadan o cemaatin bir parçası olmaya devam ederler. "Bizim ailemiz bu cemaattendi, biz de burada olmalıyız" düşüncesi ile bağlılık devam ettirilir. Oysa İslam, akıl ve sorgulamayı emreder: "Onlara, Tanrı'nın indirdiğine uyun denildiği zaman hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız derler ya onların ataları bir şey düşünmeyen ve doğru yolu bulamamış idiyseler?"(Bakara Suresi, 2:170) Ataların yoluna körü körüne bağlanmak, hakikati görememeye neden olur. Din, sadece miras yoluyla aktarılan bir kültür değildir; her bireyin, Allah’ın kitabını okuyarak doğruyu bizzat bulması gerekir. Mezhep imamları ve cemaat liderleri, zamanla dinde otorite haline getirilmiş ve onların sözleri sorgulanamaz hale gelmiştir. Oysa bu kişilerin yorumları bile kendi aralarında farklılık göstermektedir. Eğer bir kişi mutlak doğruyu söylüyorsa, neden diğerleriyle çelişen yorumlar yapmaktadır? Kur’an’da, dinin tek kaynağının Allah’ın vahyi olduğu açıkça belirtilmiştir: "Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Eğer Tanrı'dan başkası tarafından olsaydı onda çokça farklılık bulurlardı."(Nisâ Suresi, 4:82) O halde insanlar, mezhep imamlarının veya cemaat liderlerinin yorumlarını mutlak doğru kabul etmek yerine, doğrudan Kur’an’a yönelmelidir. Cemaatlerin kurulması sonucunda ortaya çıkan en büyük zararlar şunlardır: - Allah’ın yerine cemaat liderlerinin otorite haline getirilmesi - Dinin asıl kaynağı olan Kur’an’ın göz ardı edilmesi - Liderlerin yanılmaz kabul edilerek onlara şirk koşulması - Nesiller boyunca sorgusuz bağlılık ile akıl ve iradenin devre dışı bırakılması -Müslümanlar arasında bölünmelere yol açılması Kur’an, insanları bölünmekten ve cemaatleşmekten şöyle sakındırır: "Ve topluca Tanrı'nın ipine sarılın ayrılmayın." (Âl-i İmrân Suresi, 3:103) Oysa cemaatler, bu ayete aykırı olarak insanları farklı gruplara bölmekte ve dinin özünden uzaklaştırmaktadır. Cemaatleşmenin ve liderleri yüceltmenin şirk tehlikesi oluşturduğu açıktır. Müslümanların uyması gereken tek otorite, Allah’ın kitabı olan Kur’an’dır. İnsanlar, mezhep liderlerini veya cemaat önderlerini kutsallaştırmamalı, yalnızca Kur’an’a sarılmalıdır: "Şüphesiz bu Kur'an en doğru yola iletir. Şüphesiz salih davranışlar yapan müminlere kendileri için büyük bir ecir olduğunu müjdeler." (İsrâ Suresi, 17:9) "Ve elçi dedi ki: Rabbim şüphesiz kavmim, bu Kur’an’ı terk edilmiş bıraktılar"(Furkan Suresi, 25:30) Bu nedenle, Müslümanlar yalnızca Allah’a yönelmeli ve dini Kur’an’dan öğrenmelidir. Cemaatleşme ve liderleri yüceltme, insanları farkında olmadan şirke sürükler. Kurtuluşun tek yolu, akıl ve vicdan ile Kur’an’ı anlamak ve onun rehberliğinde hareket etmektir. Müslümanların bu tehlikelerden korunması için şunlara dikkat etmesi gerekir: - Kuran'ı Anlamak: Kuran'ı birkaç tane mealden okumak ve meal okurken aynı zamanda kelimelerin anlamına bakmak ve yapay zeka araçlarını da veriden beslenmesi sebebiyle ayetin tümü değil kelime kelime meal yapmak için kullanmak. - Aklı Kullanmak: Her şeyi sorgulamak ve doğruyu yanlıştan ayırmak için aklı kullanmak sorgulayıcı bir tavra sahip olmak. - Birlik Olmak: Farklı görüşlere sahip olsalar bile Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği korumak. - Liderleri Eleştirmek: Liderlerin hatalarını ve yanlışlarını söylemekten çekinmemek hatta sorgulamaktan hoşlanılmasa dahi liderlerinin görüşlerini Kur'an ayetleri ışığında sorgulamak. Cemaatleşme, mezhepleşme, liderleri yüceltme, din görevlilerine sorgusuz itaat Müslümanlar için büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Bu tehlikelerden korunmak için Kuran'a sarılmak, aklı kullanmak ve birlik olmak gerekmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |