..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Ocak 2025
Cemaatlerin Kurulmasının Tehlikeleri ve Şirk Tehlikesi  
Muhammed Rıdvan Kaya
İslam, tevhid inancına dayalı bir dindir ve Allah’tan başka hiçbir varlığa kulluk edilmemesi gerektiğini açıkça vurgular. Ancak tarih boyunca birçok insan, dini önderlere veya cemaat liderlerine aşırı bağlılık göstererek farkında olmadan şirke düşmüştür. Cemaatlerin kurulması ve liderlerin otorite haline getirilmesi, insanları Allah’a ortak koşma tehlikesine sürükleyebilir. Bu makalede, cemaatleşmenin nasıl bir şirk kapısı açtığını ve Kur’an ayetleriyle bu durumun İslam’daki yerini ele alacağız.


:AC:
İslam, tevhid inancına dayalı bir dindir ve Allah’tan başka hiçbir varlığa kulluk edilmemesi gerektiğini açıkça vurgular. Ancak tarih boyunca birçok insan, dini önderlere veya cemaat liderlerine aşırı bağlılık göstererek farkında olmadan şirke düşmüştür. Cemaatlerin kurulması ve liderlerin otorite haline getirilmesi, insanları Allah’a ortak koşma tehlikesine sürükleyebilir. Bu makalede, cemaatleşmenin nasıl bir şirk kapısı açtığını ve Kur’an ayetleriyle bu durumun İslam’daki yerini ele alacağız.
İslam’ın ilkesi tevhid (Allah’ın birliği) inancıdır. Ancak insanlar zamanla liderlerini kutsallaştırarak onları Allah’ın yetkilerine ortak edebilirler. Bu durum, Kur’an’da defalarca uyarılan şirk (Allah’a ortak koşma) tehlikesine yol açar. Allah, şirk koşanların büyük bir günah işlediğini şöyle belirtmiştir:
"Şüphesiz, Tanrı kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Ve Tanrı'ya ortak koşan, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiştir."(Nisâ Suresi, 4:48)
Cemaatlerin liderleri, zamanla "yanılmaz" kabul edilerek, onların sözleri Allah’ın sözü gibi görülmeye başlanır. Cemaat üyeleriyse durumun farkında olmaz. Bu, şirk tehlikesinin en bariz örneklerinden biridir. Cemaatlerin zaman içinde nasıl bir tehlike oluşturduğunu görmek için tarih boyunca yaşanan örneklere bakmak yeterlidir. Cemaat liderleri, takipçileri tarafından aşırı yüceltilir, onlara mucizeler atfedilir ve sözlerinin hikmetli olduğu düşünülür. Hatta eleştirenlerin cezalandırılacağına dair batıl inançlar ortaya atılır. Bu durum, Kur’an’da Yahudi ve Hristiyanların din adamlarını Allah’ın hükmüne ortak etmeleriyle kıyaslanabilir:
"Din adamlarını, din bilginlerini ve Meryem oğlu Mesih'i Tanrı'dan ayrı Rabler edindiler. Oysa tek olan Tanrı'ya ibadet etmeleri dışında emredilmemişti. O'ndan başka tanrı yoktur. O ortak koştukları şeylerden münezzehtir."(Tevbe Suresi, 9:31)
İslam'da yalnızca Allah’ın hükümleri esas alınmalıdır. Ancak cemaat mensupları, liderlerinin fikirlerini Kur'an'ı yeterli görmeyerek onların her söylediğini mutlak doğru kabul ederek şirk koşmaktadırlar ve şirk koşullarının farkında değildirler. Oysa Allah, hüküm verme yetkisinin yalnızca kendisine ait olduğunu açıkça bildirmiştir:
"Sizin O'nu bırakıp sizin ve atalarınızın başka isimlerle isimlendirip ibadet ettiklerini Tanrı indirmemiştir. Onların Tanrı hakkında hiçbir delili yoktur. Hüküm Tanrı'nındır. O kendisinden başkasına tapmamanızı emretmiştir. İşte doğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler."(Yusuf Suresi, 12:40)
Cemaatlerin kurulmasıyla birlikte dinin asıl kaynağı olan Kur’an geri planda kalırken, liderlerin görüşleri ve yorumları ön plana çıkar. Cemaatlerde doğan çocuklar, sorgulamadan o cemaatin bir parçası olmaya devam ederler. "Bizim ailemiz bu cemaattendi, biz de burada olmalıyız" düşüncesi ile bağlılık devam ettirilir. Oysa İslam, akıl ve sorgulamayı emreder:
"Onlara, Tanrı'nın indirdiğine uyun denildiği zaman hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız derler ya onların ataları bir şey düşünmeyen ve doğru yolu bulamamış idiyseler?"(Bakara Suresi, 2:170)
Ataların yoluna körü körüne bağlanmak, hakikati görememeye neden olur. Din, sadece miras yoluyla aktarılan bir kültür değildir; her bireyin, Allah’ın kitabını okuyarak doğruyu bizzat bulması gerekir.
Mezhep imamları ve cemaat liderleri, zamanla dinde otorite haline getirilmiş ve onların sözleri sorgulanamaz hale gelmiştir. Oysa bu kişilerin yorumları bile kendi aralarında farklılık göstermektedir. Eğer bir kişi mutlak doğruyu söylüyorsa, neden diğerleriyle çelişen yorumlar yapmaktadır?
Kur’an’da, dinin tek kaynağının Allah’ın vahyi olduğu açıkça belirtilmiştir:
"Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Eğer Tanrı'dan başkası tarafından olsaydı onda çokça farklılık bulurlardı."(Nisâ Suresi, 4:82)
O halde insanlar, mezhep imamlarının veya cemaat liderlerinin yorumlarını mutlak doğru kabul etmek yerine, doğrudan Kur’an’a yönelmelidir.
Cemaatlerin kurulması sonucunda ortaya çıkan en büyük zararlar şunlardır:
- Allah’ın yerine cemaat liderlerinin otorite haline getirilmesi
- Dinin asıl kaynağı olan Kur’an’ın göz ardı edilmesi
- Liderlerin yanılmaz kabul edilerek onlara şirk koşulması
- Nesiller boyunca sorgusuz bağlılık ile akıl ve iradenin devre dışı bırakılması
-Müslümanlar arasında bölünmelere yol açılması
Kur’an, insanları bölünmekten ve cemaatleşmekten şöyle sakındırır:
"Ve topluca Tanrı'nın ipine sarılın ayrılmayın." (Âl-i İmrân Suresi, 3:103)
Oysa cemaatler, bu ayete aykırı olarak insanları farklı gruplara bölmekte ve dinin özünden uzaklaştırmaktadır.
Cemaatleşmenin ve liderleri yüceltmenin şirk tehlikesi oluşturduğu açıktır. Müslümanların uyması gereken tek otorite, Allah’ın kitabı olan Kur’an’dır. İnsanlar, mezhep liderlerini veya cemaat önderlerini kutsallaştırmamalı, yalnızca Kur’an’a sarılmalıdır:
"Şüphesiz bu Kur'an en doğru yola iletir. Şüphesiz salih davranışlar yapan müminlere kendileri için büyük bir ecir olduğunu müjdeler."
(İsrâ Suresi, 17:9)
"Ve elçi dedi ki: Rabbim şüphesiz kavmim, bu Kur’an’ı terk edilmiş bıraktılar"(Furkan Suresi, 25:30)
Bu nedenle, Müslümanlar yalnızca Allah’a yönelmeli ve dini Kur’an’dan öğrenmelidir. Cemaatleşme ve liderleri yüceltme, insanları farkında olmadan şirke sürükler. Kurtuluşun tek yolu, akıl ve vicdan ile Kur’an’ı anlamak ve onun rehberliğinde hareket etmektir.
Müslümanların bu tehlikelerden korunması için şunlara dikkat etmesi gerekir:
- Kuran'ı Anlamak: Kuran'ı birkaç tane mealden okumak ve meal okurken aynı zamanda kelimelerin anlamına bakmak ve yapay zeka araçlarını da veriden beslenmesi sebebiyle ayetin tümü değil kelime kelime meal yapmak için kullanmak.
- Aklı Kullanmak: Her şeyi sorgulamak ve doğruyu yanlıştan ayırmak için aklı kullanmak sorgulayıcı bir tavra sahip olmak.
- Birlik Olmak: Farklı görüşlere sahip olsalar bile Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği korumak.
- Liderleri Eleştirmek: Liderlerin hatalarını ve yanlışlarını söylemekten çekinmemek hatta sorgulamaktan hoşlanılmasa dahi liderlerinin görüşlerini Kur'an ayetleri ışığında sorgulamak.
Cemaatleşme, mezhepleşme, liderleri yüceltme, din görevlilerine sorgusuz itaat Müslümanlar için büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Bu tehlikelerden korunmak için Kuran'a sarılmak, aklı kullanmak ve birlik olmak gerekmektedir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Muaviye Bin Ebu Süfyan ve Dönemindeki Siyasi ve Dini Baskılar
Said Nursi'nin Müceddidler Üzerine Söyledikleri ve Günümüzün "Kur'an Yeterlidir" Düşüncesi
Hadisler ve Kur’an: İlk Elden Kaynağın Önemi
Ebu Hureyre Hakkında Eleştiriler ve Hadis Literatürüne Bakış
Kur’an’ın Yeterliliği ve Tarihsel Süreçte Hadislerin Durumu
Küfür, İslam ve Müslümanlar Arasındaki Fitne ve Çıkış Yolu
Altın ve İpek Haram mı?
İslam Anlayışında Çelişkiler ve Çözümler
Kur'an ve Hadisler Üzerine: Müslümanın Yönelimi
Hadisler, Fitne ve Eleştirel Yaklaşımlar: Bir İnceleme

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması [Deneme]
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü [Deneme]
Hadislerin Güvenilirliği ve Kuran’a Dayalı İslam Anlayışı [Deneme]
İslam'ın Özüne Dönüş: Kur'an Işığında Din Anlayışı [Deneme]
Hadislerin Yazımı ve Kuran’ın Tek Kaynak Olduğuna Dair Bir İnceleme [Deneme]
Yılbaşı ve İslam Perspektifi [Deneme]
Kur'an Mealini Okuma ve Cemaatlerin Yaklaşımı: Bireysel Bilinçten Toplumsal Bilince [Deneme]
Müzik ve Dansın İslami Perspektiften Değerlendirilmesi [Deneme]
Kur’an’ın Yeterliliği: Dinin Tek Kaynağı Olarak Allah’ın Kitabı [Deneme]
Namazın Önemi ve Kültürel Kısıtlamaların Namaza Etkisi [Deneme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.