Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Geleneksel düşüncenin etkisiyle, zaman zaman insanlar "bedava" kurtuluş yolları arar. Örneğin, bir kandil gecesinde yapılan ibadetler, Zemzem suyu içmek ya da bir zatın duasından nasiplenmek gibi uygulamalar, cennete ulaşmanın basit yolları gibi gösterilir. Ancak Kur'an, bu tür kolaycılığı reddeder. İman ve ibadet, özveri, sabır ve çaba gerektirir. Bakara Suresi'nin 214. ayetinde şöyle buyrulmuştur: "Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; 'Allah'ın yardımı ne zaman?' diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır." Bu ayet, gerçek iman ve sabrın değerini ortaya koyar. Müslümanlar, sadece zahiri ibadetlerle değil, aynı zamanda zorluklar karşısında gösterdikleri sabır ve gayretle de imtihan edilirler. Kur'an, iman edenlerden cihad etmelerini, sabırla mücadele etmelerini ister. Âl-i İmrân Suresi'nin 142. ayetinde, “Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” denir. Burada cihad, sadece silahlı mücadele anlamına gelmez. Cihad, nefisle mücadele etmek, sabırla ve kararlılıkla inanç yolunda ilerlemektir. Kutsal su içmek, cennete gitmenin bir aracı değildir; aksine, cennet, gerçek bir çaba ve teslimiyetin ödülüdür. Said Nursi'nin "Zaman Gösterdi ki: Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil." sözleri, cennetin kolayca ulaşılabilir bir şey olmadığını anlatır. Cennet, kişiye Allah’ın rızası ile verilir ve bu, çaba, sabır ve özveriyle elde edilir. İslam’da, sadece dua etmek ya da bir miktar manevi arınma ile cennete ulaşmak mümkün değildir. İmanın özü, kalpteki ihlas, dildeki doğruluk ve bedendeki eylemlerle şekillenir. Son olarak, En’âm Suresi'nin 162. ayetinde şöyle buyurulur: "De ki: 'Benim namazım/duam, kulluğum/ hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.'" Bu ayet, tüm eylemlerimizin yalnızca Allah’a yönelik olması gerektiğini hatırlatır. İslam, sadece ritüellerden ibaret değildir. Her bir insan, hayatını Allah’a adayarak, O’na teslim olarak gerçek huzuru bulabilir. Cennete giden yol, dünyevi kolaylıklardan ve ataları taklit etmekten değil, gerçek bir inanç ve gayretle şekillenir. Sonuç olarak, geleneksel düşüncelerin aksine, cennet ve Allah’ın rızasına giden yol, sabır, emek, ve gayretten geçer. Kutsal su içmek, bir kerelik dualarla cennete gitmek mümkün değildir. İman, sadece içtenlikle yapılan ibadetler ve hayata geçirilen doğru eylemlerle güçlenir. Allah, cennetini müminlere ve samimi kullarına vaat etmiştir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |