Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
> “Gerçek şu ki, ahirete iman etmeyenler, melekleri dişi isimlerle isimlendiriyorlar. Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, haktan yana hiçbir yarar sağlamaz.” (Necm Suresi 27-28) Bu ayet, zan ve varsayımlara dayalı konuşmanın, hakikati ortaya koymada bir değeri olmadığını ifade eder. Benzer şekilde, Zuhruf Suresi’nde şu uyarı yer alır: > “Onlar ki Rahmanın kulları olan melekleri dişiler kıldılar. Kendileri yaratılışlarına şahit mi oldular? Onların şahitlikleri yazılacak ve (bundan dolayı) sorumlu tutulacaklar.” (Zuhruf Suresi 19) Bu ayetler, melekler gibi gayb âlemiyle ilgili iddiaların ilimsiz bir yaklaşım olduğunu vurgular. Bu tür yaklaşımlar, müşriklerin ve hakikatten uzak kişilerin temel yanlışlarını gözler önüne sermektedir. Modern dönemde, metafizik âleme dair iddialar, bazı kişiler tarafından daha da ileri taşınmış ve dinî bir kisveye büründürülmüştür. Özellikle birtakım şahıslar, kendi tecrübelerini manevi bir derinlik ya da ilahi bir tebliğ gibi sunmuşlardır. Aşağıda bu tür iddialardan bazıları yer almaktadır: 1. Fetullah Gülen: “Peygamberimiz Türkçe Olimpiyatlarına katıldı.” Bu iddia, tamamen delilsizdir ve Nebimiz Muhammed'in şahsiyetine karşı büyük bir saygısızlık teşkil eder. İslam’a göre peygamberlerin ruhaniyetine dair bu tür iddialar, dinin özüne aykırıdır. 2. Alparslan Kuytul: “Peygamber şu anda miting alanımızda.” Nebimiz Muhammed'in gayb âlemine intikalinden sonra bu tür iddialar, açık bir şekilde İslam akidesine ters düşmektedir. Bu yaklaşım, İslam'da kesinlikle reddedilen bir hurafe anlayışını temsil eder. 3. İskender Evrenesoğlu: “Allah’ı gördüm, onunla konuştum.” Allah Teâlâ’yı görmek ya da onunla birebir konuştuğunu iddia etmek, İslam’ın tevhid inancını zedeleyen bir yaklaşımdır. Bu tür ifadeler, bir kişinin akıl ve ruh sağlığı açısından incelenmesi gereken ciddi bir sorun olduğunu gösterir. 4. İmam-ı Rabbani: “Allah’ı kadın şeklinde gördüm.” Allah, hiçbir şeye benzemez ve insan aklı ile tasavvur edilemez. Bu tür tasvirler, İslam’ın Allah tasavvuruna açıkça aykırıdır ve tehlikeli bir yanılgıya işaret eder. Bu tür iddialar, yalnızca kişilerin kendi zihin dünyalarını yansıtmaktan ibarettir. Ancak daha büyük bir tehlike, bu tür halüsinasyonların veya yanlış yorumların, insanların din algısını bozmaya yol açmasıdır. Dini değerleri tahrif eden bu tür yaklaşımlar, İslam’ın net ve evrensel öğretileriyle asla bağdaşmaz. Müşriklerin ve münafıkların gayb âlemine dair zan ve varsayımlara dayanan iddiaları, hem dinî hem de akılcı yaklaşımlarla çürütülebilir. Kur’an-ı Kerim, bu tür iddiaların batıl olduğunu açıkça ortaya koyar ve insanları ilimsiz konuşmaktan sakındırır. Günümüzde ise benzer iddiaların bir tür halüsinasyon ya da kişisel zihin sapması olduğu, bilimsel ve dinî bakış açısıyla açıklanmalıdır. Bu tür sapmalara karşı doğru bilgi ve Kur’an’ın rehberliği her zaman en sağlam kılavuzdur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |