Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı |
|
||||||||||
|
Kur’ân’daki İslam, net, yalın ve hakikati merkeze alan bir yaşam tarzıdır. Ancak geleneksel din anlayışı, çoğu zaman Kur’ân’ın mesajını gölgede bırakan yanlış yorumlar ve kültürel etkilerle şekillenmiştir. Örneğin: Recm Meselesi: Kur’ân’da recm cezası bulunmaz, ancak geleneksel kaynaklar bu uygulamayı İslam’a mal etmiştir. Başörtüsü Zorunluluğu: Kadınların örtünmesi konusu, Kur’ân’daki bağlamından çıkarılarak bir zorunluluk haline getirilmiştir. Kadın-Erkek Eşitliği: Geleneksel anlayış, kadınların haklarını kısıtlayarak onları ikinci sınıf bireyler haline getirmiştir. Oysa Kur’ân, kadın ve erkeği eşit haklarla donatmıştır. Türbe ve Şeyh İnancı: Kur’ân, Allah’tan başkasına dua etmeyi ve aracı kabul etmeyi şirk olarak tanımlar. Ancak türbe ziyaretleri ve şeyhlere bağlanma, geleneksel din anlayışında yaygın uygulamalardır. Bu yanlış inanış ve uygulamalar, insanları gerçek İslam’dan uzaklaştırmakta ve onları Kur’ân’ın sunduğu berrak hakikatten mahrum bırakmaktadır. Kur’ân, insanları şirkten arınmaya çağırır. Şirk, Allah’a eş koşmak ve O’nun yerine başka otoriteleri koymaktır. Geleneksel anlayışın sunduğu mezhepçilik, hadislerin mutlak doğrulukla kabul edilmesi ve kader inancının yanlış yorumlanması, bireyi şirke sürükleyen unsurlardır. İnsanların, Kur’ân’ın açık mesajını anlayarak ve bu mesajı hayatlarına uygulayarak şirke bulaşmaktan kaçınmaları gerekir. Namaz, İslam’ın temel ibadetlerinden biridir ve cennete giden yolda bir mihenk taşıdır. Ancak namaz kılmak, tek başına bir kurtuluş garantisi değildir. Mâ’ûn Suresi 4 ve 5. ayetlerde, “İşte (şu) namaz kılanların vay haline, ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar,” ifadesi, ibadetin samimiyetle ve doğru niyetle yapılması gerektiğini vurgular. İbadet, bir ritüel değil, bireyin Allah ile kurduğu derin bir bağın göstergesi olmalıdır. Kur’ân, insanları akıl ve kalp yoluyla hakikate davet eder. İslam, yalnızca bir ibadetler bütünü değil, aynı zamanda insanlara yaşamın her alanında rehberlik eden bir inanç sistemidir. Geleneksel anlayışın yanlışlarını reddederek, Kur’ân’ın sunduğu saf ve net mesajı anlamak ve yaşamak gereklidir. Bu, hem bireyin hem de toplumun huzur ve kurtuluşu için zorunludur. Kur’ân Müslümanlığı, bireyin zihinsel ve manevi özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacak tek yoldur. İslam’ın gerçek yüzünü anlamak için, Kur’ân’ı bir rehber olarak görmek ve geleneksel önyargılardan arınmak gerekir. Bu yolda ilerleyenler için cennet kapıları, Allah’ın izniyle, ardına kadar açılacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |