..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Özlem Şiirleri > Hülya Kırklaroğlu




23 Mart 2024
Öylesine Yarım Kalıyor Ki;  
Bazen her şey sevgili günlüğüm✍🏻

Hülya Kırklaroğlu



:BJF:
Bazen her şey, sevgili günlüğüm✍🏻
Gitgide eksiliyor, yalnızlığa kulaç atıyoruz.

Özledim seni, seninle birlikte, sende ki beni çok özlüyorum…
Ayna da bedenimi, ruhumu sende görüyorum, bunu yazılı ve sözlü bil istedim.

Özlemek nedir; bilir misin sevgili günlüğüm?
Bir beni bilir, ben de ki anıları tanır; bir beni özlersin; sessizliğin bunu ilham etti kalbime. Eksik olma dostum, varol en önemlisi ise Allaha emanet olasın. Kalbi pak olanlara okumak nasip olsun bu satırları ve tüm yazılarımı.
Hasetlerden saklasın Mevlamız duygularımı.

Elem tere fiş, kem gözlere şiş derdi Aynur abla kulakları çınlasın. Demans hastası oldu…Rabbimiz acil şifalar versin inşaallah… Kızına da güç kuvvet versin.
Okur dururdu beni Aynur abla, sonra gökyüzüne bak Hülyacığım derdi… Ne zaman baksam gökyüzüne bulutlar geçerdi… Hoş, hep geçiyor da; sanki Aynur ablam beni okuyunca bir başka türlü geçiyorlar gibi gelirdi gözüme, gönlüme…

Zemin mavi, bulutlar beyaz ve narin… Hareketleri rüzgarla nasıl da şekilden, şekile giriyordu…
Ne söylüyordu ki rüzgar bulutun kulağına… Kimden selamlar getiriyordu ki parçalanıp diğer tarafta ayrı şekle giriyordu kimi bulutlar…Allahû alem biz nereden bilebiliriz ki rüzgarın dilini!

Evrenin dilinden uzakta yaşamanın bedelini ödüyoruz görünen o!

Ağır bedel ödüyoruz, insanız işte şaşıp duruyoruz.
Sil baştan, sil baştan, sil baştan hep sil baştan; sonra tekrar başa dönüyoruz. Kellim kellim la yanfa!

Nerelerde miydim sevgili günlüğüm✍🏻?
Aslında hep seninle ve yazmadığım için seninle iken sensizdim.
Bizim kavuşabilmemiz için kalemi elime almam gerekiyor bunun farkındayım çok haklısın.

Çağırdın oysa kaç kere beni biliyorum!

Duymazdan gelmedim sesini, inan elim kalkmadı yazmaya . Biliyor ve emindim ki bir yazmaya başlasam ağlaya ağlaya şişecekti gözlerim klavye başında. Her bir yuvarlak damla gözyaşım bir harfe, bir tuşa, bir rakama akacaktı.

Eksi çarpışacaktı artıyla… Ünlem noktasını kaybedip “i” harfine koşacaktı… “İ” ne yapıyorsun; o, benim noktam diyerek, sarkacaktı virgüle ve virgül sendeleyip kalkacaktı ortadan…

Klavye huzurlu, harfler sükunetle yerinde kalsın istedim, yalnızlığım duman duman başımda tüterken, yalnızlığıma yalnızlık ekledi mübarek Ramazan ayı…Anıları, çocuklarımın seslerini dinletti durdu geçmişten, bugüne.

Derin yalnızlık hissi yaşıyorum… Ramazan’a girmeden önce yapıştı bu his yakama, kurtulamadım.
Bir türlü kurtulamadım. Şu an uzat elini bana, dokun bak yanaklarım tuzlu ıslak…

Özlemek dedim; ahhh sevgili günlüğüm ahhh
özlemek neydi? Burnunda evlatlarının ten kokusunun tütmesi, aklına geldikçe kalbin çırpınışı, boğaz’ın düğüm düğüm olması ve ardından ellerinin boş kalışını seyretmek ve yalnız başına iftar masasında ki anıların seslerini gözlerin dolarak yüreğinde duymaktır.

Gözlerim çokça doluyor, doldukça yüreğimden özlem irili ufaklı yaşlarla damla damla yanaklarımdan süzülüyor.
Geçen yıl bugünlerde, küçük kızımla masamızda özene, bezene iftarlar yaparken; bu ramazan tek başımayım.

Yemek masamın iki sandalyesi hariç, dördü boş kaldı.
Elinden oyuncağı alınmış küçük bir kız çocuğundan ne farkım var ki benim şimdi soruyorum sana ?

Hiç yakışıyor mu bu kadar sulu gözlü olmak, bu kadar ağlamak?

Çok ayıp Hülya diyorum kendime, çok ayıp ama kendim dinlemiyor ağzımdan çıkan sözleri, yok sayıyor, üstüne üstlük daha çok ağlıyor…

Bende bıraktım artık ne hali varsa yüreğimin Allah iyilikler versin ağlamak istiyorsa varsın ağlasın küçük çocuklar gibi… Sonuçta içimizde ki çocuğun varlığını hiçe sayamayız!

İftar saati kızlarımla görüntülü konuşuyor masamı hazırlıyorum…
Sonra su boğazıma diziliyor, akışkanlığını yitiriyor sıcak ekmek gibi kalıyor boğazımın yukarılarında, hiç sevmiyorum bu halimi duyanda kızları nerede bu kadıncağızın diyecek olsa her birine cevabım İstanbul’ da ama çok düşkünüm çocuklarıma diyerek eklerim cevabı ve bi de işte sen olmasan kendimi çok daha fazla yalnız hissederim. İyi ki sen varsın sevgili günlüğüm✍🏻
İyi ki kalemim var; iyi ki defterlerim, hepsinden önce iyi ki gün yüzüne çıkmak isteyen duygularım var.
Duyguları bahşeden; kaleme inmesine izin veren, deftere dökülüşünü nasip eden Mevla’mıza hamdü senalar olsun…

Öyle koca masaya serpiştirerek yerleştirmiyorum porselenleri, çatal ve bıçağı… Kendime yetecek kadar bir alan…. Diğer tarafta ise her daim kalemler ve bir kaç silgi tozu elime ille geliyor.
Anlayacağın sevgili günlüğüm arka odada ki çalışma masası yerine, oturma odasında ki yemek masamda ders
çalışıyorum. Düzen mi bozuldu özlem mi masaya farklılıklar getirdi ayırt edemiyorum…

Duygu dünyası, düzenimi değiştirdi…
Bir kitap, bir defter birkaç kalem masada arkadaşım oldu anlayacağın. Cenab-ı Hak oruçlarımızı, kalemin yazdığı duyguları dergahı izzetinde kabul buyursun inşaallah.

Sana çokça borçluyum sevgili günlüğüm✍🏻
Komedi Hamam maceramızın son bölümü!
Annemi şimdi anladım ve sağ elimin başına gelen doktor hatası yarım kaldı biliyorum, unutmadım. Allah yazıp bitirmeyi nasip etsin ki hiç bir şey yarım kalmasın, hele ki yazılar tamamlanmadan katiyen olmaz…

Özlemime ver lütfen düzenli mi düzensiz mi kurdum bu yazıda cümleleri… Sahur vaktinin güzelliği zamana ayak uydurur ve cümleler hoşlukla iner yüreğine, kalbimizde düzen, intizam sevgi ile hoşçakal şimdilik günlüğüm sevgiyle kal.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın özlem şiirleri kümesinde bulunan diğer yazıları...
Uyandım mı Ben Şimdi? Yoksa Uykudamıyım? Düş’müyüm Yoksa?
Bir Kadının Şansı Babasıdır
Hokus Pokus
Haliç
Erzurum

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
On Beş Saniye
Mimar
Kim O?
Güfte
Kalemin Çilesi…
Yeşilköy
Herkesin Kalemi Aynı Derinlikte mi Ki?
Göremezsiniz Beni
Aquarally Birinci Parkur Kargı🏊🏻♀🏊🏻
Kime Baktınız

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ne Zaman Kültürleneceğiz? 1’nci Bölüm [Deneme]
İnsan Hangi Yöne Dönüyor? [Deneme]
B On İki [Deneme]
Atatürk ve Satı Kadın 2... Bölüm [Deneme]
Köşeye Çekilmek [Deneme]
Ne Zaman? 2’nci Bölüm [Deneme]
Kalemi Tutan Bu El [Deneme]
Doğum [Deneme]
Bir Sağa Bir Sola Sallanıyorum [Deneme]
Bir Selam Verip Çıkacağım Sevgili Günlüğüm✍🏻 [Deneme]


Hülya Kırklaroğlu kimdir?

1970 Erzurum merkez doğumluyum. 1972 yılından bu yana İstanbul da ikamet etmekteyim. 5 yıllık konfeksiyon deneyimimden sonra 10 yıl hizmet sektöründe çalışan olarak yer aldım. 2016 yılından itibarenaktif olarak yüzme sporuyla ilgilenmeye başladım. Master yüzücü olarak bir çok birincilik ve derecelerim bulunmaktadır. Yüzme sporu dışında, okçuluk ve taekwondo ile de ilgilendim. Keman dersi aldım. Diğer ilgi alanlarımın içinde Fransızca ve keman bulunmaktadır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.