Ali, İstanbul'da yaşayan ve taze ve sağlıklı gıda üreten bir şirkette teknik personel olarak çalışan bir gençtir. Ancak asgari ücretle çalıştığı için hayatı çok zordur. Her ay kirasını ödemek için büyük çaba sarf eder. Ayrıca diğer masraflarını karşılamak için ek işler yapar. Kendisi taze ve sağlıklı gıda üreten bir şirkette çalışmasına rağmen, bu gıdaları yiyemez. Çünkü bu gıdalar çok pahalıdır. Genellikle ucuz ve hazır gıdalarla beslenir.

Ali'nin patronu Savaş ise çok zengin ve cimri bir adamdır. İşçilerine adil ve yeterli bir ücret ödemeyen Savaş, onları sömürür. İşçilerine sürekli baskı yapar, fazla mesai yaptırır, iş güvencesi vermez. Savaş, işçilerinin emeğini değil, kârını düşünür.

Bir gün Savaş, Ali'yi odasına çağırır.

- Savaş: Ali, sana bir teklifim var.
- Ali: Buyurun patron.
- Savaş: Şirketimizin yeni bir projesinde yer almak ister misin?
- Ali: Hangi proje?
- Savaş: Taze ve sağlıklı gıdayı nükleer füzyon reaktörü kullanarak üretiyoruz.
- Ali: Nükleer füzyon reaktörü mü? Ne o?
- Savaş: Bilmiyorum, ben de duydum. Ama çok karlıymış.
- Ali: Peki bu proje ne kadar güvenli?
- Savaş: Bilmiyorum, ben de merak ediyorum. Ama çok karlıymış.
- Ali: Peki bana ne kadar maaş vereceksiniz?
- Savaş: 10.000 TL.
- Ali: 10.000 TL mi? Bu maaşla nasıl yaşayacağım?
- Savaş: Bilmiyorum, ben de yaşayamam. Ama çok karlıymış.
- Ali: Hayır, teşekkürler. Bu teklifi kabul etmiyorum.
- Savaş: Ama Ali, bu senin için büyük bir fırsat. Bu projede yer alırsan, taze ve sağlıklı gıda yiyebilirsin.
- Ali: Nasıl yani?
- Savaş: Şey, üretime destek vermen gerekebilir. Yani reaktöre atlayıp gıdaları karıştırman lazım.
- Ali: Ne? Siz deli misiniz? Ben kendimi feda etmem.
- Savaş: Ama Ali, bu senin için büyük bir onur. Bu projede yer alırsan, tarihe geçersin.
- Ali: Nasıl yani?
- Savaş: Şey, reaktör patlarsa sen de patlarsın. Ama sonra seni anarlar.
- Ali: Kim anar beni?
- Savaş: Şey, ben anarım. Belki de anmam. Ama çok karlıymış.

Ali bu teklifi duyunca çok şaşırır. Ali, nükleer füzyon reaktörünün ne olduğunu bilmez. Ayrıca bu projenin ne kadar güvenli olduğunu da sormak ister. Ancak Savaş bunlara cevap vermez. Savaş, Ali'ye bu teklifi kabul etmesi için baskı yapar.

Ali ise bu teklifi kabul etmek istemez. Çünkü Ali, bu projenin hem kendisi hem de çevre için tehlikeli olabileceğini düşünür. Ayrıca Ali, bu maaşla yaşamını sürdüremeyeceğini de bilir.

Ali Savaş'a hayır der. Savaş ise bunu kabullenemez. Savaş, Ali'yi ikna etmeye çalışır. Ancak Ali direnir.

Savaş sinirlenir ve Ali'yi işten kovar.

Ali ise işsiz kalır.

Ali çok üzülür ama pes etmez.

Ali iş aramaya başlar.

Ali bir süre sonra başka bir şirkette iş bulur.

Bu şirket de taze ve sağlıklı gıda üreten bir şirkettir.

Ancak bu şirketin patronu Vural farklıdır.

Bu şirketin patronu Vural işçilerine adil ve yeterli bir ücret ödemektedir. Bu şirketin patronu Vural işçilerine saygılı davranmakta, çalışma koşullarını iyileştirmekte, iş güvencesi vermekte ve asgari geçim indiriminden yararlandırmaktadır. Bu şirketin patronu Vural işçilerinin emeğini değil, mutluluğunu düşünmektedir.

Ali bu şirkette çalışmaya başlar.

Vural onu sıcak bir şekilde karşılar.

- Vural: Ali, hoş geldin. Seni aramızda görmekten çok mutluyuz.
- Ali: Teşekkür ederim. Ben de burada çalışmaktan çok mutluyum.
- Vural: Sana bir sorum var. Neden eski işinden ayrıldın?
- Ali: Şey, eski patronum Savaş bana nükleer füzyon reaktörü projesinde yer almamı teklif etti.
- Vural: Nükleer füzyon reaktörü mü? Ne o?
- Ali: Bilmiyorum, ben de bilmiyorum. Ama çok tehlikeliymiş.
- Vural: Peki sen ne yaptın?
- Ali: Hayır dedim ve işten kovuldum.
- Vural: Vay canına, çok cesursun. Seni tebrik ederim.
- Ali: Teşekkür ederim. Ben de sizin gibi iyi bir patron bulduğum için çok şanslıyım.
- Vural: Sana bir teklifim var. Şirketimizin yeni bir projesinde yer almak ister misin?
- Ali: Hangi proje?
- Vural: Taze ve sağlıklı gıdayı güneş enerjisi kullanarak üretiyoruz.
- Ali: Güneş enerjisi mi? Ne o?
- Vural: Güneş enerjisi, güneşten gelen ışık ve ısı enerjisidir. Bu enerjiyi elektrik enerjisine veya ısı enerjisine dönüştürerek kullanabiliriz.
- Ali: Peki bu nasıl yapılıyor?
- Vural: Şey, bunun için güneş panelleri, güneş pilleri, güneş kolektörleri gibi araçlar kullanılıyor. Ama biz bunlardan daha ileri bir teknoloji kullanıyoruz.
- Ali: Nasıl yani?
- Vural: Biz güneş enerjisini doğrudan bitkilerin fotosentez yapmasını sağlamak için kullanıyoruz. Böylece bitkiler daha hızlı ve daha sağlıklı büyüyor.
- Ali: Vay canına, bu çok ilginç.
- Vural: Evet, öyle. Bu proje çok yenilikçi ve çok karlı.
- Ali: Peki bana ne kadar maaş vereceksiniz?
- Vural: 15.000 TL.
- Ali: 15.000 TL mi? Bu maaşla nasıl yaşayacağım?
- Vural: Özür dilerim, seni kırmak istemedim. Sadece seni şaşırtmak istedim. Sana 25.000 TL vereceğim.
- Ali: 25.000 TL mi? Gerçekten mi?
- Vural: Evet, gerçekten. Senin gibi deneyimli ve yetenekli bir teknik personele sahip olmak istiyorum. Ayrıca senin mutlu olmanı da istiyorum.
- Ali: Çok teşekkür ederim. Siz çok iyi bir patronsunuz.
- Vural: Rica ederim. Ben de senin gibi iyi bir işçim var diye çok mutluyum.

Ali artık kirasını rahatlıkla ödeyebilmektedir. Ayrıca diğer masraflarını karşılayabilmektedir. Ali artık taze ve sağlıklı gıda yiyebilmektedir. Ali mutludur.

Ali'nin eski patronu Savaş ise çok pişmandır. Nükleer füzyon reaktörü projesini başlatamamıştır. Çünkü bu proje için deneyimli teknik personel bulamamıştır. İşçilerine adil ve yeterli bir ücret ödemeyi reddettiği için çok zarar etmiştir. İşçilerinin emeğini değil, kârını düşündüğü için çok yalnız kalmıştır.