..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim > Yaver ARANCIOĞLU




15 Haziran 2023
Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesiyle Beslenme ve Kilo Arasındaki İlişkinin İncelenmesi  
Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesinin Beslenme ve Kilo Üzerindeki Etkileri

Yaver ARANCIOĞLU


Bu makale, bilişsel şemaların dönüştürülmesiyle beslenme ve kilo arasındaki ilişkinin incelenmesini konu almaktadır. Bilişsel şemalar, bireyin çevresindeki dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için geliştirdiği bilişsel yapılar, bilgi örüntüleri anlamına gelir. Bilişsel şemalar, bireyin algısını, yorumunu ve tepkisini etkiler. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, bireyin gerçekçi olmayan, aşırı veya olumsuz düşüncelerini fark etmesi, sorgulaması ve alternatif düşüncelerle değiştirmesi sürecidir. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, bireyin beslenme ile ilgili tutumlarını, davranışlarını ve duygularını iyileştirir. Bu makalede, bilişsel şemaların dönüştürülmesinin beslenme ve kilo arasındaki ilişkiyi nasıl etkilediği, bu konuda kullanılan psikolojik yöntemler ve bu yöntemlerin avantajları ve dezavantajları ele alınmıştır. Makalede ayrıca bilişsel şemaların dönüştürülmesi ile ilgili bir örnek verilmiş ve adım adım rehberlik edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bilişsel şemalar, Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, Beslenme davranışı, Kilo kontrolü, Psikolojik yöntemler


:IEG:
11.11.2021
İSTANBUL



Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesiyle
Beslenme ve Kilo Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Yaver ARANCIOĞLU


Beslenme, insan sağlığı ve mutluluğu için hayati bir öneme sahiptir. Beslenme, bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığını etkileyen önemli bir faktördür. Ancak beslenme ile ilgili pek çok sorun da vardır. Beslenme ile ilgili sorunlar arasında yetersiz beslenme, aşırı beslenme, yeme bozuklukları, obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi pek çok sağlık problemi sayılabilir. Bu sorunların çözümü için beslenme ile ilgili bilimsel verilerin yanı sıra bireyin psikolojik durumunun da dikkate alınması gerekir. Çünkü bireyin beslenme ile ilgili düşünce, duygu ve davranışları kilosunu etkilerken, kilosu da beslenme ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını etkiler. Bu nedenle beslenme ile kilo arasındaki ilişkiyi anlamak için bireyin bilişsel şemalarını incelemek gerekir.

Bilişsel şemalar, bireyin çevresindeki dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için geliştirdiği bilişsel yapılar, bilgi örüntüleri anlamına gelir. Bilişsel şemalar, bireyin algısını, yorumunu ve tepkisini etkiler. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, bireyin gerçekçi olmayan, aşırı veya olumsuz düşüncelerini fark etmesi, sorgulaması ve alternatif düşüncelerle değiştirmesi sürecidir. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, bireyin beslenme ile ilgili tutumlarını, davranışlarını ve duygularını iyileştirir. Bu makalede, bilişsel şemaların dönüştürülmesinin beslenme ve kilo arasındaki ilişkiyi nasıl etkilediği, bu konuda kullanılan psikolojik yöntemler ve bu yöntemlerin avantajları ve dezavantajları ele alınacaktır.

     Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemi ile birey beslenme ile ilgili bilişsel şemalarını değiştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilir. Bu yöntemin adımları şunlardır:

Düşünceleri fark etmek: Birey beslenme ile ilgili ne düşündüğünü fark etmelidir. Örneğin birey "Ekmek yersen kilo alırsın" diye düşünüyor olabilir.
Düşünceleri sorgulamak: Birey beslenme ile ilgili düşüncelerinin gerçekliğini veya yararlılığını sorgulamalıdır. Örneğin birey "Ekmek yersen kilo alırsın" diye düşündüğünde bunun doğru olup olmadığını veya kendine ne gibi zararlar verdiğini sorgulayabilir.

Düşünceleri değiştirmek: Birey beslenme ile ilgili düşüncelerini daha gerçekçi, olumlu veya yararlı olanlarla değiştirmelidir. Örneğin birey "Ekmek yersen kilo alırsın" diye düşündüğünü "Ekmek sağlıklı bir besindir, ölçülü yediğimde kilo almam" diye değiştirebilir.

Düşünceleri uygulamak: Birey beslenme ile ilgili yeni düşüncelerini davranışlarına yansıtmalıdır. Örneğin birey "Ekmek sağlıklı bir besindir, ölçülü yediğimde kilo almam" diye düşündüğünde bunu uygulayarak ekmek yemekten kaçınmamalı, ancak aşırıya da kaçmamalıdır.

Örneğin, birey ekmek yediği zaman kilo alacağına inanıyorsa, bu düşüncesini şu şekilde yeniden yapılandırabilir:

- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanıyorum. Bu düşüncem gerçekçi mi? Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar neler? Bu düşünceyi çürüten kanıtlar neler?

- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmamın bana ne gibi zararları var? Bu düşünce benim beslenme davranışımı nasıl etkiliyor? Bu düşünce benim duygularımı nasıl etkiliyor?

- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmak yerine ne düşünebilirim? Daha gerçekçi, sağlıklı ve olumlu bir alternatif düşünce nedir?

- Ekmek yemek tek başına kilo alımına neden olmaz. Kilo alımı veya verimi günlük enerji dengesine bağlıdır. Ekmek sağlıklı bir besindir ve vücudumun ihtiyacı olan karbonhidrat, lif, vitamin ve mineral gibi besin ögelerini sağlar. Ekmek yemek benim için normal ve doğal bir davranıştır. Ekmek yediğim zaman kendimi suçlu hissetmemeliyim.

Verdiğim ekmek örneğini uygulamalı olarak göstermek için, bilişsel yeniden yapılandırma yönteminin adımlarını takip edebilirsiniz. Örneğin:

Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanıyorum. Bu düşüncem gerçekçi mi? Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar neler? Bu düşünceyi çürüten kanıtlar neler? Bu soruları kendinize sorarak, düşüncenizin gerçekliğini test edebilirsiniz. Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar şunlar olabilir:

- Ekmek yüksek kalorili bir besindir.
- Ekmek yediğim zaman kendimi şişkin hissediyorum.
- Ekmek yiyen arkadaşlarım kilo aldı.

Bu düşünceyi çürüten kanıtlar ise şunlar olabilir:
- Ekmek tek başına yüksek kalorili değildir, ekmekle birlikte tüketilen diğer besinlerin kalorisi de önemlidir.
- Ekmek yediğim zaman kendimi şişkin hissetmem, ekmekten değil, ekmek yeme hızım veya ekmekle birlikte içtiğim gazlı içeceklerden kaynaklanabilir.
- Ekmek yiyen arkadaşlarımın kilo alması, sadece ekmekten değil, diğer beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi, genetik faktörler gibi pek çok etkenden kaynaklanabilir.
Bu kanıtları karşılaştırarak, düşüncenizin gerçekçi olmadığını görebilirsiniz.
- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmamın bana ne gibi zararları var? Bu düşünce benim beslenme davranışımı nasıl etkiliyor? Bu düşünce benim duygularımı nasıl etkiliyor?

Bu soruları kendinize sorarak, düşüncenizin size ne gibi zararlar verdiğini fark edebilirsiniz. Bu zararlar şunlar olabilir:
- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmam, beni sağlıklı beslenmekten alıkoyuyor. Ekmek yerine daha sağlıksız veya daha kalorili besinler tüketiyorum.
- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmam, beni suçluluk duymaya itiyor. Ekmek yedikten sonra kendimi kötü hissediyorum ve kendime kızıyorum.
- Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmam, beni sosyal ortamlardan uzaklaştırıyor. Arkadaşlarımla ekmekli yiyecekler yemeye gittiğimde rahat edemiyorum ve keyif alamıyorum.

Bu zararları fark ederek, düşüncenizin size ne kadar zarar verdiğini anlayabilirsiniz.
Ekmek yediğim zaman kilo alacağıma inanmak yerine ne düşünebilirim? Daha gerçekçi, sağlıklı ve olumlu bir alternatif düşünce nedir?

Bu soruları kendinize sorarak, düşüncenizi değiştirmek için daha gerçekçi, sağlıklı ve olumlu bir alternatif düşünce bulabilirsiniz. Bu alternatif düşünce şöyle olabilir:

Ekmek yemek tek başına kilo alımına neden olmaz. Kilo alımı veya verimi günlük enerji dengesine bağlıdır. Ekmek sağlıklı bir besindir ve vücudumun ihtiyacı olan karbonhidrat, lif, vitamin ve mineral gibi besin ögelerini sağlar. Ekmek yemek benim için normal ve doğal bir davranıştır. Ekmek yediğim zaman kendimi suçlu hissetmemeliyim.

Düşüncenizi çürüten kanıtlar: Ekmek yediğiniz zaman kilo alacağınıza inanmanın gerçekçi olmadığını gösteren kanıtlar şunlardır:

Ekmek yüksek kalorili bir besin değildir. Bir dilim ekmek yaklaşık 80 kaloridir. Bu, bir elma veya bir bardak süt ile aynı kaloriye sahiptir.

Ekmek yemek tek başına kilo alımına neden olmaz. Kilo alımı veya verimi günlük enerji dengesine bağlıdır. Eğer günlük harcadığınızdan daha fazla kalori alırsanız kilo alırsınız, eğer daha az alırsanız kilo verirsiniz. Ekmek yediğiniz sürece günlük kalori ihtiyacınızı aşmamanız önemlidir.

Ekmek sağlıklı bir besindir ve vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, lif, vitamin ve mineral gibi besin ögelerini sağlar. Ekmek yemek bağırsak sağlığını, kan şekerini ve kolesterolü düzenler, tokluk hissini arttırır ve beyin fonksiyonlarını destekler.

Bu alternatif düşünceyi bulduktan sonra, bunu kendinize tekrarlayarak, inanarak ve uygulayarak düşüncenizi değiştirebilirsiniz. Bu şekilde bilişsel yeniden yapılandırma yöntemi ile ekmek yediğiniz zaman kilo alacağınıza inanma düşüncesini değiştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilirsiniz.

Bu yöntemi uygularken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunlar şunlardır:
- Birey kendini dürüstçe değerlendirmelidir. Beslenme ile ilgili düşüncelerini fark etmek için kendine zaman ayırmalı, günlük tutmalı, duygu ve davranışlarını gözlemlemelidir.
- Birey esnek ve açık fikirli olmalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini sorgulamak için kendine sorular sormalı, alternatif açıklamalar aramalı, kanıtlara dayanmalıdır.
- Birey yeni düşünceleri denemeye istekli olmalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek için kendine izin vermelidir. Yeni düşünceleri uygulamak için kendine hedefler belirlemeli, planlar yapmalı, adım adım ilerlemelidir.
- Birey sürekli uygulamalıdır. Beslenme ile ilgili yeni düşüncelerini pekiştirmek için kendine zaman ayırmalı, tekrar etmeli, alışkanlık haline getirmelidir.
- Birey profesyonel bir psikologdan destek almalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek için kendine yardım etmenin yanı sıra, bir uzmandan da yardım almak faydalı olabilir. Psikolog, bireye rehberlik edebilir, yönlendirebilir, geri bildirim verebilir, motivasyonunu arttırabilir.

Bu yöntemi uygularken karşılaşılabilecek bazı zorluklar vardır. Bunlar şunlardır:
- Birey direnç gösterebilir. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek istemeyebilir, korku, endişe veya güvensizlik duyabilir, alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyebilir.
- Birey geri dönüş yapabilir. Beslenme ile ilgili yeni düşüncelerini uygularken zorlanabilir, başarısızlık yaşayabilir, pes edebilir, eski düşüncelerine geri dönebilir.
- Birey çevresinden olumsuz etkilenebilir. Beslenme ile ilgili yeni düşüncelerini uygularken çevresinden destek göremeyebilir, eleştiri veya baskıyla karşılaşabilir, yalnız hissedebilir.

Bu zorluklarla başa çıkmak için birey şunları yapabilir:
- Birey kendine güvenmeli ve inanmalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmenin kendisi için yararlı olduğunu hatırlamalı, kendini motive etmeli, başarılarını kutlamalıdır.
- Birey kendine sabır göstermeli ve ısrarcı olmalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmenin kolay bir süreç olmadığını kabul etmeli, hata yapabileceğini anlamalı, pes etmemeli ve tekrar denemelidir.
- Birey kendine destek aramalıdır. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirirken arkadaşlarını, ailesini veya profesyonel bir psikologu yardıma çağırmalı, onlardan destek ve geri bildirim almalıdır.

Bilişsel yeniden yapılandırma yönteminin avantajları: Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemi ile birey beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirerek, beslenme davranışlarını, duygularını ve kilosunu iyileştirebilir. Bu yöntemin avantajları şunlardır:

Birey hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını koruyabilir veya geliştirebilir. Beslenme ile ilgili işlevsiz düşünceleri değiştirmek, bireyin daha sağlıklı beslenmesine, kilo kontrolü yapmasına, obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi sağlık problemlerinden korunmasına veya tedavi edilmesine yardımcı olur. Ayrıca bireyin kendine güvenini, özsaygısını ve özkontrolünü arttırır, suçluluk, depresyon, anksiyete gibi duygusal sorunları azaltır veya çözer.

Birey hem kendisiyle hem de çevresiyle daha iyi ilişkiler kurabilir. Beslenme ile ilgili işlevsiz düşünceleri değiştirmek, bireyin kendini daha iyi tanımasına, kabul etmesine ve sevmesine olanak sağlar. Böylece birey kendisiyle barışık ve mutlu olur. Ayrıca bireyin sosyal ortamlarda daha rahat ve keyifli olmasına, arkadaşlarıyla veya ailesiyle daha uyumlu ve sağlıklı ilişkiler geliştirmesine katkıda bulunur.

Birey hayatın diğer alanlarında da daha başarılı ve mutlu olabilir. Beslenme ile ilgili işlevsiz düşünceleri değiştirmek, bireyin daha gerçekçi, sağlıklı ve olumlu bir bakış açısı kazanmasına yardımcı olur. Böylece birey hayatın diğer alanlarında da daha başarılı ve mutlu olabilir. Örneğin, birey işinde, okulunda, hobilerinde, sporunda daha iyi performans gösterebilir, hedeflerine ulaşabilir, kendini geliştirebilir.

Bilişsel yeniden yapılandırma yönteminin dezavantajları: Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemi ile birey beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek için çok çaba sarf etmelidir. Bu yöntemin dezavantajları şunlardır:

Birey bu süreçte zaman alabilir, sabır gerektirebilir, zorluklarla karşılaşılabilir. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek kolay bir süreç değildir. Birey bu süreçte kendini dürüstçe değerlendirmeli, esnek ve açık fikirli olmalı, yeni düşünceleri denemeye istekli olmalı ve sürekli uygulamalıdır. Bu süreçte birey hata yapabilir, başarısızlık yaşayabilir, pes edebilir veya eski düşüncelerine geri dönebilir. Bu nedenle birey kendine güvenmeli, inanmalı, motive etmeli ve tekrar denemelidir.

Birey bu süreçte profesyonel bir psikologdan destek alması gerekebilir. Bu süreç maliyetli olabilir, ulaşılabilirlik sorunları yaşanabilir, uyum sorunları ortaya çıkabilir. Beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirmek için kendine yardım etmenin yanı sıra, bir uzmandan da yardım almak faydalı olabilir. Psikolog, bireye rehberlik edebilir, yönlendirebilir, geri bildirim verebilir, motivasyonunu arttırabilir. Ancak bu süreçte birey psikoloğa ulaşmakta zorlanabilir, maddi veya manevi kaygılar yaşayabilir, psikologla uyum sağlayamayabilir veya güven duymayabilir.

Birey bu süreçte diğer faktörleri de göz önünde bulundurmalıdır. Beslenme ve kilo arasındaki ilişki sadece bilişsel şemalardan ibaret değildir. Genetik, biyolojik, sosyal, kültürel, çevresel gibi pek çok faktör de bu ilişkiyi etkiler. Bu nedenle birey sadece düşüncelerini değiştirmekle kalmamalı, aynı zamanda diğer faktörleri de dikkate almalıdır. Örneğin, birey beslenme ile ilgili düşüncelerini değiştirirken aynı zamanda fiziksel aktivite yapmalı, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeli, sosyal destek aramalıdır.

Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemi dışında başka yöntemler de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Şema terapi: Şema terapi, bireyin çocukluk veya ergenlik döneminde edindiği ve yetişkinlikte devam eden işlevsiz şemalarını tanımlamak ve değiştirmek için kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Şema terapi, bireyin temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumlarda oluşan işlevsiz şemaların neden olduğu duygusal ve davranışsal sorunları çözmeyi amaçlar. Şema terapi, bireye şemalarının farkında olmasını, bunları sorgulamasını ve alternatif şemalar geliştirmesini sağlar. Şema terapi, bireye yeni duygusal deneyimler yaşatmak, yeni ilişki becerileri kazandırmak ve yeni yaşam hedefleri belirlemek için destek verir. Şema terapi ile birey beslenme ile ilgili işlevsiz şemalarını değiştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilir. Ancak bu yöntemin etkili olması için bireyin çocukluk veya ergenlik döneminde yaşadığı travmatik veya olumsuz deneyimleri fark etmesi, bunların etkisini kabul etmesi ve bunları iyileştirmesi gerekmektedir. Ayrıca bu yöntemi uygularken profesyonel bir psikologdan destek almak da faydalı olabilir.

Bilişsel yaklaşım: Bilişsel yaklaşım, bireyin dünyayı nasıl algıladığı ve yorumladığı ile ilgilenen bir psikoloji dalıdır. Bilişsel yaklaşımda, bireyin davranışlarının altında yatan zihinsel süreçler incelenir. Bilişsel yaklaşımda, bireyin duyum, algı, dikkat, karar verme ve dil gibi bilgi işleme süreçleri araştırılır. Bilişsel yaklaşımda, bireyin bilgi işleme süreçlerindeki hatalar veya çarpıtmalar belirlenir ve bunların düzeltilmesi için müdahale edilir. Bilişsel yaklaşım ile birey beslenme ile ilgili bilgi işleme süreçlerini geliştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilir. Ancak bu yöntemin etkili olması için bireyin bilgi işleme süreçlerinin nasıl çalıştığını anlaması, bunları test etmesi ve geliştirmesi gerekmektedir. Ayrıca bu yöntemi uygularken profesyonel bir psikologdan destek almak da faydalı olabilir.

Bilişsel davranışçı terapi: Bilişsel davranışçı terapi, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının birbiriyle etkileşimli olduğunu varsayan bir psikoterapi yöntemidir. Bilişsel davranışçı terapi, bireyin işlevsiz düşünce, duygu ve davranışlarını fark etmesini, bunları değiştirmesini ve daha uyumlu ve sağlıklı düşünce, duygu ve davranışlar geliştirmesini sağlar. Bilişsel davranışçı terapi, bireye problem çözme, stres yönetimi, duygu düzenleme, ilişki becerileri gibi konularda eğitim ve beceri kazandırır. Bilişsel davranışçı terapi ile birey beslenme ile ilgili işlevsiz düşünce, duygu ve davranışlarını değiştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilir. Ancak bu yöntemin etkili olması için bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının birbiriyle nasıl etkileştiğini anlaması, bunları fark etmesi ve değiştirmesi gerekmektedir. Ayrıca bu yöntemi uygularken profesyonel bir psikologdan destek almak da faydalı olabilir.

     Bu yöntemlerin her biri bilişsel şemaların dönüştürülmesi için farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar. Hangi yöntemin daha uygun olduğu bireyin kişilik özellikleri, yaşam koşulları, terapi hedefleri gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bu yöntemleri uygulamadan önce profesyonel bir psikologdan danışmanlık almak önemlidir.

Sonuç ve Öneriler

Bilişsel şemaların dönüştürülmesi, beslenme ve kilo arasındaki ilişkiyi anlamak ve iyileştirmek için etkili bir yoldur. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi ile birey hem beslenme hem de kilo açısından daha sağlıklı, mutlu ve özgüvenli bir yaşam sürer. Bilişsel şemaların dönüştürülmesi için psikolojik yöntemler kullanmak, bireyin gerçekçi olmayan, aşırı veya olumsuz düşüncelerini fark etmesini, sorgulamasını ve alternatif düşüncelerle değiştirmesini sağlar. Bu yöntemler sayesinde birey beslenme ile ilgili bilişsel şemalarını değiştirebilir ve kilo alımını önleyebilir veya tedavi edebilir. Ancak bu yöntemleri uygulamak için bireyin kendine zaman ayırması, esnek ve açık fikirli olması, yeni düşünceleri denemeye istekli olması ve sürekli uygulaması gerekmektedir. Ayrıca bu yöntemleri uygularken profesyonel bir psikologdan destek almak da faydalı olabilir.

     Bu makalede ele alınan konu ile ilgili olarak aşağıdaki öneriler sunulabilir:

Bireyler beslenme ile ilgili bilimsel verileri takip etmeli, popüler veya yanlış bilgilere itibar etmemelidir.
Bireyler beslenme ile ilgili kendi vücutlarını ve ihtiyaçlarını tanımalı, herkes için geçerli olan tek bir beslenme şekli olmadığını bilmelidir.
Bireyler beslenme ile ilgili gerçekçi, olumlu ve yararlı düşünceler geliştirmeli, aşırı veya olumsuz düşüncelerden kaçınmalıdır.
Bireyler beslenme ile ilgili kendilerine güvenmeli, saygı duymalı, kabul etmeli ve sevmelidir.
Bireyler beslenme ile ilgili sorun yaşadıklarında profesyonel bir psikologdan yardım almalıdır.

Kaynakça

- Dattilio F.M. (2005). Cognitive schemas in family therapy: An overview of theory and practice. Journal of Family Psychotherapy 16(4): 1-13.
- Dattilio F.M. (2006). Cognitive-behavioral therapy with couples and families: A comprehensive guide for clinicians. New York: Guilford Press.
- Dattilio F.M. (2015). Cognitive schemas in family therapy: An update. Journal of Family Psychotherapy 26(1): 1-15.
- Nichols M.P. (2013). Family therapy: Concepts and methods. Boston: Pearson.
- Türkçapar M.H. (2015). Bilişsel terapi: Temel ilkeler ve uygulamalar. Ankara: HYB Yayıncılık.
- Young J.E., Klosko J.S., Weishaar M.E. (2003). Schema therapy: A practitioner's guide. New York: Guilford Press.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Göçün Bağırsak Mikroflorası Üzerindeki Etkileri: Suriyeli Göçmenler Örneği

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kontrolü Bırakmak [Öykü]
Ali’nin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi [Öykü]
Sihirli Kutu: Bir Hayal Kurbanının Hikayesi [Öykü]
Atlantis'in Sırrı - 4 [Öykü]
Atlantis'in Sırrı - 3 [Öykü]
Yaratıcılar - 1 [Öykü]
Atlantis'in Sırrı - 1 [Öykü]
Atlantis'in Sırrı - 2 [Öykü]
Arkhe: Evrenin Sırrı [Öykü]
Zeynep’in Felsefe Macerası [Öykü]


Yaver ARANCIOĞLU kimdir?

Gıda, Sağlıklı Beslenme, Felsefe ve Sosyoloji Tutkunu Bir Yazar: Yaver Arancıoğlu Merhaba, benim adım Yaver Arancıoğlu. Sizlere kendimi tanıtmadan önce, bu blogda neler bulacağınızdan bahsetmek istiyorum. Sağlıklı beslenme, felsefe ve sosyoloji benim tutkularım. Bu blogda bu konularda yazdığım öykü, inceleme ve eleştirileri sizlerle paylaşacağım. Bu konulara ilgi duyan veya duymak isteyen herkesi yazılarımı okumaya davet ediyorum. Yazmak ve okumak benim hayatımın vazgeçilmezleri. Yazarken kendimi ifade ediyor, okurken yeni dünyalar keşfediyorum. Yazmaya çocukluğumdan beri ilgi duyuyorum. İlk öykümü 10 yaşında yazdım. Öykü, şiir, eleştiri, deneme… Bu türlerde yazmayı seviyorum. Çünkü her biri bana farklı bir yaratıcılık alanı sunuyor. Siz de bu türleri seviyor veya merak ediyorsanız, yazdıklarım size hitap edebilir. Bir dönem bir gazetede yazarlık yaptım. Orada edindiğim deneyimler sayesinde hem yazma becerimi geliştirdim hem de farklı konularda bilgi sahibi oldum. Ayrıca Suriye’den Türkiye’ye başlayan göçler ile yerinden edilmiş insanlar üzerine Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu adına çalışma yaptım. Bu çalışma benim için çok önemliydi. Çünkü göç eden insanların yaşadıkları zorlukları, umutlarını, hayal kırıklıklarını yakından gördüm ve onlara yardımcı olmaya çalıştım. Türkiye’nin Kars şehrinde dünyaya geldim. İlkokuldan liseye kadar tüm eğitimimi İstanbul’da aldım. Üniversite eğitimimi Tekirdağ, Edirne ve İstanbul’da tamamladım. İstanbul – Sosyoloji bölümünü Yüksek Onur derecesi ile bitirdim. Evliyim ve genellikle Türkiye’de yaşıyorum. Yaklaşık bir yıl Azerbaycan’da yaşadım. İnsanlar ile iletişim kurmayı ve farklı insanlar ve kültürler ile tanışmayı seviyorum. Ahşap yakma, takı tasarım, bağlama çalmayı seviyorum. Toplumu ve insanı ilgilendiren neredeyse tüm konulara merak duyuyorum. Bu blogda sizinle düşüncelerimi, duygularımı, deneyimlerimi ve hayallerimi paylaşmak istiyorum. Umarım yazdıklarım sizin de ilginizi çeker ve merak uyandırır. Beni takip etmeye devam edin.

Etkilendiği Yazarlar:
George Orwell, Aldous Huxley, Suzanne Collins, H.G. Wells, Jules Verne


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yaver ARANCIOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.