"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Sonra? Vakti zamanında kahramanın birinin, yetki verilmez alınır kafasında ilerleyip, elleriyle büyütüp yetiştirdiği fabrikalar, sistemler ve özgür düşünceler birer birer lekelenip satıldı. Ahanda Almanya’da da böyle oluyor denildi. Almanya yapıyorsa biz de yapmalıyız, karma ekonomi ne abi fırçası çekildi. Daha sonrasında ne oldu? Hazırda olan, miras bırakılan, art arda tüketildiği için refah ve bolluk sardı her kesimi… Nasıl yani? Şöyle ki yeni evlenmişsin gibi düşün… Sana, ailene ve senden sonraki geleceklere yapılan bir yatırım var. Haliyle bu yatırımlardan ufak ufak gelir gelmesini beklemek başka, arka arkaya yatırımları bozdurup zevk sefa içinde yaşamak başka… Haliyle paralar suyunu çektiğinde kah bankalar arar adamı, kah adam arar bankaları… Onlar da derler ki; biz size şunu verelim, siz de içinizdeki sınırlarda şunları tutun, şu şartları yapın, biz de şöyle yardımcı olalım derler. Sen de istemeyerek de olsa aşarsın sınırlarını… Yapmaman gerekenleri yapar, dediklerini izlersin. Fakat ne hikmetse o şartlarda illaki bir şeyler olur. Güncelleme gelir… Teklif şartlarının yenilenmesi gerekir… Öyle ya; koz sahibine mahkumsundur bir kere… Belki başka şeyler de olabilir bu şartlarda… Yine de ne fark eder ki? Elinde koz olmayan; her seferinde kah kaybetmeye mahkumdur, kah az zararla bir sonraki ele geçmeye razıdır. Dolayısıyla şahsen ben bugün çok üzülüyorum… Üzülmemek için de kendimi, elimi ve kalemimi bir türlü durduramıyorum. Benim şu fani dünyadaki kanım, canım ve ırkım bu olanları yaşamamalıydı… Hak etmiyoruz ya… Hak etmiyoruz birader. Bir şeylere de bağlamak istemiyorum çünkü alıyorlar adamın aklını… Öyle ya ben sırf kuru sıkı eleştirdim diye kötü oluyorum. Peki ya ben ya da sen de o anda orada olsaydık? Ansızın ölüp gitseydik? Sanırım yine bu olacaktı… Sessizlik… Sonra? Kendilerine sunulan ve çoktan olacakların planlandığı zamanda; 73 yaşındaki sümük ve saz arkadaşları biz çareyiz diye gündeme gelecek… Haliyle de kaybedecekler ki oldukları pozisyonları korusunlar. Niye? Dahası yok ki kendilerinde… Karakterleri, bilgi ve beceri seviyeleri bu kadar da ondan. Özetle iyi ki aynı yolda değiliz onlarla… Yaksın Nemrut yine kocaman ateşleri… Benim gibiler karınca misali kah taşıdıkları minicik sularla, kah yazdıkları cümlelerle o yangını söndürmeye devam edecek. Etkisi olur, olmaz… Öyle ya aslanlara, kurtlara, kartallara boyun eğdirmişler; ezip geçerler illa ki karıncaları… Olsun… Tarafımız belli. Mekanı cennet olsun, Allah’ımın rahmeti üzerlerinde olsun, hırslar uğruna yitirilen masun insanların… Hak etmediler bu olanları.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |