Sahibinden’e ”Togg almak için” diye araçlarını satanlar başlamış. Allah; sizleri bildiği gibi yapsın… Aklı başında olan herkes biliyor ki, çoğunuz zaten arabalarınızı satıyordunuz, şimdi ”milli show’’ yapıyorsunuz ki ‘’ nasıl üç kuruş daha fazlaya satarım’’ zihniyetine bürünüyorsunuz. Motosiklet satan var ya… Motosiklet karşılığı araba alındığı nerede görünmüş? Biraz edep.

Biraz düşündüğüm zaman; sanırım gerçekten hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz. Belki de bu yüzdendir kimi kimi bazı yerlerden bazı cesaret madalyası kazananlara olan sevdamız… Öyle ya… Kah biz de tıpkı onun gibi başkalaştık, kah içten içe hep öyleydik. Belki de tıpkı o ve onlar gibi; paraya, güce ve maddiyata değer verdiğimizden Yaratan’ın lütfundan uzaklaştık, uzaklaştırıldık, bu yüzden de bir türlü gün yüzü göremiyoruz… Bugün itibarıyla da mesela ilkbahara kadar da göremeyeceğiz. Malum… Kış saati mevzuları… Karanlıkta kalkıp, karanlıkta geri döneceğiz. Olsun… Sigortamız ve maaşımız yatsın da… Metroydu, metrobüstü her gün çekilir çile değil mi?

Hani… Baktığın zaman; bir şeyleri başarmış padişahlardan ziyade sağı solu satan padişahları öven ve övmesi gerektiği sanan Osmanlı torunları ya bazılarımız… Hiç konuşmadıkları bir padişah var. Hem ağzıyla içen, hem haddinden fazla siyasete karışan şeyhülislamı, hem de yeniçerileri lime lime doğrayan IV. Murad var. Sanıyorum ki günümüzdeki bazılarının büyük büyük dedelerini ta o zamandan tanımış da IV. Murad; Allah, peygamber korkusu bilmez alçaklar! Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz! diye bir söz söylemiş. Hani geçmişte de demek ki… Neyse.

Günümüzde öyle bir seviyeye gelinmiş ki… Bırakın çakma muhalif siyasiler gibi ‘umudunuzu yitirmeyin yalanlarını’… Aksine kabullenin. Çare üretin, belki de çare olun. Mümkün değil ya… Şu saatten sonra mümkün değil bu kafayla toparlanamaz… 10’lu masa bir araya gelse toparlayamaz. Niye? Elalemin kendi fesat da ondan… Partiler değişse ne olacak? Zaten iktidardakiler muhalefete; muhalefettekiler iktidara geçmiyor mu? O yüzden baştan kurmak lazım her şeyi.

Ebu Cehil’e anlatır gibi, tüm ilahi dinleri; en baştan, neden ve sonuçlarıyla öğretmek lazım. Sonra? Neden İslamiyet’in son din olması ve nasıl inanılması gerektiği ile başlayıp ahlakın, vicdanın ve mantığın önemini anlatmak lazım.

Daha sonra? Tarihe adı kazınmış kişileri anlatmalı… Filozofları, düşünürleri, mucitleri, kralları, padişahları, devrimcileri ya da askerleri… Farklı farklı düşünceleri, farklı pozisyonlardaki kişileri ve beraberinde izledikleri yöntemleri anlatmalı ki, insanların bu fani dünyadaki amaçları; ahlak, vicdan ve mantıkla beraber daha iyi bir sistem ve gelecek yaratmak olsun.

Ama işte bakıyorsun… Eleman ve yansımaları ‘’Togg alacam deyim de elimdekini 3 kuruş daha fazlaya kitleyim’’ demekte… İşte bu ve benzeri kafa çoğunlukta olduğu sürece… Hiçbir şey değişmez. Kök sağlıklı olacak ki; hem gövde dimdik uzayacak, hem de yeşillenecek, sonunda da bu tesadüf olmayacak, bunları rahatça haykıranlara da ‘’Allah razı olsun’’ denilecek.

Başlık niye IV. Murad? Öyle ya sadece iki üç cümlede geçti. Şu yüzden… IV. Murad; hasta yatağında, soyunun ne hale geldiğini görmüş, şehzade İbrahim’in idam edilmesini emretmiştir fakat ‘’aman nasıl yaparız, soy kurur’’ denilip, yapılmamıştır. O yüzden kimi kimi bazı simgelere sahip olan kişilerden ya da dedelerden medet ummayın. Tarih; yansımalardan ibarettir. Bir kapı kapanır, başka bir kapı açılır. Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Değişimi ve yeni seçenekleri kabullenin.