..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Yûşa Irmak




7 Ekim 2022
Tükenmek  
Yûşa Irmak
İlk cümleyi nasıl kurmalıyım, nasıl başlamalıyım diye düşüncelere dalıyorum… Giderek yazamayacağımdan, konuşamayacağımdan, hayal edemeyeceğimden korkuyordum ki korktuğum şeyler başıma gelmeye başladı…


:EBJ:
İlk cümleyi nasıl kurmalıyım, nasıl başlamalıyım diye düşüncelere dalıyorum… Giderek yazamayacağımdan, konuşamayacağımdan, hayal edemeyeceğimden korkuyordum ki korktuğum şeyler başıma gelmeye başladı… Böyle düşünüyor olmamda bile en büyük pay onda desem onun gibi sizler de inanmazsınız..

Her neyse… Doğrusu kararımı bildirmek için iki gündür bir şeyler karaladım ama fark ettim ki artık istesem de bir şey yazmak istemiyorum. Sitem değil bu. Söyleyecek sözüm yok. Kalmadı, tükendi… Bitti her şey. Adına aşk dediğimiz bu tuhaf, garip bir türlü anlaşılamayan şey bitti. Bitmese ne yazar? Kimsenin dinleyecek, anlatacak hali yok. Sustu içimizdeki sevinçler… Sevinçlerimizin sesi çıkmaz oldu. Çektiklerim, anlatabildiğimi sandığım ama anlatamadığım her şey susturdu onları.. Artık rahatım. Çok rahat..

Üç gündür uyumuyorum. Korkunç yorgunum! Üstelik düşünmekten kafamı hissedemiyorum. Bu gece de sabahlamak istiyorum. Lanet olası yüzümün uzantısı kadar sabahlamak.. Ben dursam ne çıkar? O yine gider akarsuların üzerindeki çer-çöp gibi; kaygılı, sıkıntılı, meçhul, tedirgin ve titrek.. Onun yüzü de akar ama o suyun kendisi.. Ben dolanır dururum yüzünde. O gece, ışıklı, mehtaplı bir gece.. Minicik bir üzüntüsü olmasın istemiştim ayrılırken: “ben de ya varsın ya yoksun, arkadaş olamayız çünkü seviyorum…” demiştim, beklenti içermemesini istediği yeni teklifine… değişti yüzü, titredi dudakları, nemlendi gözleri, çantasını aldığı gibi dışarı attı kendini derin bir iç çekerek.. Sonra arka kapıyı açıp valizini aldı yüzüme bakmadan çekip gitti… Bir geriye dönüşü, bir çırpınışı da beklemedim doğrusu… Dilim şişmişti anlatmaktan. Attığım adımlardan ayaklarım… Sözlerim ki anlamını yitirdi ve kalan şeyler de o öyle gidince kopuverdi içimden…

Oysa “onun dudak izleri olan hoş sözleri”nden seçkiler yaparak bu yazıyı yazıp mutluluğumu tekrar paylaşmak isterdim.. Hatta “o da yapraklar da kuşlar da çok güzeldi” diye bu yazıya başlamayı.. Ama olmadı!
Çok uzağız birbirimize… Çok uzağıma düşüyor her şey. Hele hele o! O kadar uzak ve uzakta ki… Eskiden de uzaktı, şimdi de uzak.. Bu ilgisizliğine yakışır gerçek nedenleri arardım aramasına ama arayasım yok artık. Arayan yanlarımın ağrıdığını hissediyorum hemen. Zaten aramama da imkân yok. Çünkü utanıyorum.. Oysa ben hep buradayım. Yanında! Dizinin dibinde! Avucunun içinde! O başka bir yerde, başka alemde…

***

Sorumluluklarından bahsetti. Anne olmaktan, çocuk yetiştirmekten, işten, güçten, akıp giden zamandan, neden olamadığından, olamayacağından, yürütemeyişimizin sebeplerinden… Sanki ikimizin de sorumluluğu yokmuş gibi.. Sanki insanlar hata yapmamalı der gibi…
Bir ara aşk için bunlar çok sıradan bahaneler diyecektim ama “sıradan biri” olmaktan nefret ettiğini söyledi… İki cümle iki cümleydi benim için… O kadar yakından tanıdığım halde, hiç tanımıyormuşum gibi dinledim yeni fikirlerini…

***

Ne ise… ister telefon eder artık, ister uzatır elini… İster konuşur, ister ayıklar çözer her bir şeyi.. Ben artık ayıklamak ve çözmek istemiyorum bu düğümü… Zaten hayatımı, başkasının hayatında bulundurmayı başarmış biri olamadım hiçbir zaman.. O da beni böyle görmek istemezdi sanırım.. Ben, ülkemi, sevdamı istedim ondan.. Tek olmamı vermesini ya da unutturmasını… Böylesi açık, seçik tüm yaşadıklarımız…
Şimdi bu bekleyişlerimin sözlerimi kısalttığını fark ediyorum.. Ama kısa da olsa iletişim, iletişimdir değil mi?

Yani “sesi yitmiş bir tanrının bana diyecekleri” iletişim kurmak arzusu olursa elbet dinlerim… Ve aşkla dinlerim üstelik… Zira iletişimde olmak, mutlu kalmamak için hiçbir sebebimiz yoktu…

Sevgilerimle…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sen Kimsin?
Kurtuluşumsun
Yalnızız
Caz Müziği ve Hüzün
Güz Yaprakları
İlişkilerde Ekonomik Boyut

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Bir Çürük İpliğe Hülya Dizmişiz. ""
İşlenmemiş Cevherler Ülkesi: Türkiye
Geçmişi Geçmişimiz Olan Şehir: Bosna - Hersek
Dilaver Cebeci
O Kelime!
İstanbul’u Düşünmek
13 - 14 Yaşındaki Kız Çocukları Hakkında…
Günbatımı Eski Bir Masada Başladı Her Şey
Sonbahara Birlikte Yürümek
Kaygı ve Endişe İnsanı İnsanlıktan Çıkartır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sakin Bir Acı [Şiir]
Geldim [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Yûşa Irmak, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.