..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Osman AKTAŞ




15 Mart 2020
"Bir Fincan Kahve Olsa"  
Osman AKTAŞ
Kitabı elime tam bir yıl sonra aldım. Kitaptan da, yazarından da özür diliyorum. Kişisel sorunların zihnimi yoğun bir şekilde meşgul etmesi yüzünden sağlıklı değerlendirmeler yapamayacağım endişesi beni bu gecikmeye zorladı.


:AECB:
Kitabı elime tam bir yıl sonra aldım. Kitaptan da, yazarından da özür diliyorum. Kişisel sorunların zihnimi yoğun bir şekilde meşgul etmesi yüzünden sağlıklı değerlendirmeler yapamayacağım endişesi beni bu gecikmeye zorladı.

Kitabın kapağına bakınca şiirlerin türkü formunda olacağını düşünmüştüm. Nedenini kestiremediğim bir duyguyla kendimi bir an Urfa’da, Balıklı Göl kenarında kahve içerken görür gibi oldum. Susuz ve mezesiz bir otuz beşlik rakı içmenin rehavetine kapılmış gibi oldum. Başım da, gülüşüm de, görüşüm de duman…

Kitap kapağı, bakır bir muhafazanın içinde, porselen bir fincanda köpüklü bir kahvenin nostaljik bir kilim üzerinde, kahve tonu ağırlıklı bir tona sahip… Altmış dört sayfa ve kırk dokuz şiirden oluşan kitabı okuyucuya sunuyor. Bir kahve kitabı kahve tanında olacağından kuşkum yok.

Kitaba şöyle bir göz gezdirdim. Geleneğin modernize olmuş haliyle hemhal bu kitabı değerlendirelim. Hani İslam’ın ilk emri “Oku” ya, ben de okumaya başlıyorum.

Kitabın ilk şiiri “Kahve Hatırı”… Şair, unutulmaya yüz tutmuş ya da yöresel kullanımlarda kalmış birçok kavram ve kelimeyi yeniden dilimize kazandırmak çabasında olduğunu bu şiirinde görebiliyoruz. Bunlardan biri “mırra” kavramı… “mırra” şekersiz ve birkaç kez demlenen kahve demek… Şair acıyı hem yürekte, hem damakta yaşatıyor. Muhabbeti bir dost ile kahve eşliğinde paylaşmaktan daha güzel ne olabilir ki…

Geleneksel şiiri modernize ettiğini düşünmekle yanlış yapmadığımı şair bu şiirinde doğrudan ortaya koyuyor. Şiiri okuyunca, “Beş Hececiler”i yâd etmemek vefasızlık olurdu. Hepsini rahmetle anıyorum.

Şiirlerde çok orijinal ve çok etkileyici imgelere var. Benim en çok etkisinde kaldığım dizeleri söyleyeyim:

“Kahve üstünde köpük bir peri gülüşüdür”
“Sadesinde bin gizem hercai şekerlisi”
“Leylanın gözünde sürmedir cezve isi”

Bu çarpıcı ifadelerin telmihlerle süslenmesi de cabası…

“Kahvelim” adlı şiirin ilk dizesi bütün şiirin beklenen esrarını kırıyor. Çünkü ilk dize bir önceki şiirde kullanılıyor.

“Kahve rengi düşlerin köpüğünde bin gizem”

Keşke “…bin gizem”i kullanmasaymış şair burada. Daha önceki şiirde “Sadesinde bin gizem” olarak kullanıyor. Şiirin diğer kısımları kusursuz… Bu şiirde “ketum” gibi sıra dışı kavramlar telmih sanatıyla birlikte kullanılıyor.

“Belkıs’ın albenisi hatırınla yarışır”

Masallarda uzaklığı ifade eden Çin, Hint, Yemen gibi ülkeler kullanılıyor. Yemen, aynı zamanda bu şiirdeki gibi, Anadolu türkülerinde kahvenin anayurdu olarak da yerini alıyor.

“Kahve Kokulu Hayal”

Bu şiirdeki kelimelr ve kullanılan üslupbana Faruk Nafiz’i anımsattı. Kendisini rahmetle anıyorum. Bence kusursuz bir şiir… Hani bir pınardan su akar ya, işte öyle akıyor şiir. Şiirin gizemini bozmamak için alıntı yapmıyorum. Yalnızca “Muhannet” kavramı şedde ile yazıldığından “nun” çift okunuyor. Sanırım burada klavye hatası olmuş…

“Kahve Rengi Sorular” adlı şiir, beklenmeyen sorulardan oluşmakta… Zaten şiirde de üç soru ve birçok düşüncenin yorumu var. Şu dizelerdeki güzelliğe bakın:

“Bir gün bir devran gelir çekip gider gül misal
Kahverengi sorular kahve içinde erir
Köpük köpük nazlanır dudağa değen masal
Hasretin kör dikeni gönlümüzde boy verir”

“Kahve Ellerinde Gül”… Bir kahveden bahsediliyorsa, elbette kahve, fincan, tabak, tat gibi kavramlar kullanılacak, bir kavram ve bir terim mümkün olduğunca az kullanılmalı. Asım Bezirci, Orhan Veli ile Ahmet Haşim karşılaştırması yaptığında, Orhan Veli’nin bütün şiirlerinde 1500 farklı kelime kullandığını, yaklaşık 1600 farklı kelime kullandığını, ancak Haşim’in Orhan Veliye göre çok daha az şiir yazdığını söylüyor. bu ölçütü bütün şairlerin şiir yazarken dikkate almaları gerektiğini düşünüyorum. “Kahve Ellerinde Gül” adlı şiir sanat ve akıcılık yönünden tam bir şiir.

“Bir Kahve İçimliği” şiirini okurken de Kemalettin Kamu üslubunu bende çağrıştırdı. Önceki şiirler için söylediklerim bu şiir için de geçerli… Tekrar kelimelerden olabildiğince kaçınmak…

“Kahve Tonunda Hayal”… İbrahim Kilik modern imgeleri klasik hece şiirinde eritiyor. Şekerin bir bardak çaya karışması gibi… Eskilerin “Aruz kusuru” dedikleri basit kusurları İbrahim Kilik şiirinde hece şiiri kusuru olarak ara ara karşımıza çıkıyor.

“Kahve Tonunda Hayal” şiirindeki şu dizelerin cezbediciliğine bir bakın.

“Bir masal çağı başlar gönülde sırça saray
Buruktur kelimeler veda nağmelerinde
Tam hüzün saatidir aşıp gidiyorken ay
Kahvenin adı geçer dostluk nağmelerinde”

“Kahve Kokusu” adlı şiiri okurken aklıma Sedat Umran geldi. Kendisini rahmetle anıyorum. Türk şiirinde bir ilki gerçekleştirdi; kavramlar üzerine şiir yazmak. İbrahim Kilik’i de doğrudan etkilediği belli… Kahve ve fonksiyonları, etkileri, kullanılan malzemeleri konu edinerek şiirlerini oluşturmuş İbrahim Kilik.

Kavramlar üzerine şiir yazmak elbette bir farklılık orijinal bir çabanın okuyucuya gösterilmesi… Ancak her şiir bir kavramı konu ediniyorsa, tekrarlardan arınıp, özgün ifadeler bulunabilir. Tek kavram bir kitabı oluşturuyorsa, sürekli tekrar kelimeler kaçınılmaz duruma dönüşüyor. Birkaç şiir sonra hep aynı şeyi okuyormuşsunuz düşüncesine kapılıp sıkılıyorsunuz. Bence bu tür kitaplar yerine, bu kitapta yer alan her üç dört şiiri farklı kitaplara serpiştirmek daha iyi olur.

Şimdiye kadar okuduğum şiirlerin tamamında kahvenin verdiği duyguyla bir aşk arayışı ve aşk telmihleri kullanılmış.

Şiirdeki ahenk anlam ve ifade de bir farklılık yok. On dörtlü hece ölçüsüyle Faruk Nafiz üslubu hâkim. Yani arayış ve yeni söylemlerin denenmesi şiire bir özgünlük katacaktır.

Kitabın tamamında gerek ahenk, gerek konu, gerekse sanatsal ifadelerde hep aynı unsurlar üzerinde yoğunlaşılmakta.

Ses, ahenk ve kelimelerin birbirleriyle uyumu, hiddet, kırgınlık, muhabbet, sohbet kavramlarını ifade eden sözcüklerin yerinde kullanıldığı ve ölçülerde bir kusur olmadığı için şiirler tek tek ele alındığında çok güzel, toplu değerlendirmelerde sürekli tekrarlarla okuyanı yoracak kadar kitabın kalitesini düşürmekte…

Genel olarak okunabilir ve okunması da kültür taşıyıcılığı dikkate alındığında okuyana çok şey kazandıracak bir eser.

Yazarın yolu ve gönü açık olsun…

15 Mart 20
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Sabahattin Ali
"" - Miş…"li Gelmiş Zaman
"Göçer Bir Şehir"
Alın Yazıları - Mekân Düşüncesi
Edebiyat Hayat Memat Üzerine I
Yazlık Sinemadan Kışlık Düşlere

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Kanlı Temmuz
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
İslam ve Rejim
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.