"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Onun yüzünden işlerimi bile aksatmaya başlamıştım. Ona daha yakın olmalıydım. Sonunda çözümü bulmuştum. Bizim aramıza giren ayrılıktı. Yakın olmanın aşkı alevlendirdiğini okumuştum yıllar önce okuduğum kitapta. Zaten başka kitap da okumamıştım. Bu özelliğim hayatımın her safhasında karşıma çıkıyordu. Benim tercihim hep tekler üzerineydi. Ben de başkalarının yanında tek ve vazgeçilmez olmalıydım. O yüzdendir ki tehlikeliydim aslında. Kimse bu durumun farkında değildi tabi. Mesela, kardeşimin ölümü. Onun doğumundan sonra bana ilgi göstermemişlerdi. Onu çok kıskanıyordum. Sonradan geldiği halde beni unutturmuştu bizimkilere. Ben, sanki figüran gibi dolaşıyordum ortalıkta. Ha vardım, ha yoktum. Sonunda, dualarım kabul olmuş, kardeşim ölüvermişti aniden. Gerçi, biraz benim de yardımım da olmuştu ama… Sonuçta kurtulmuştum ondan. Gelelim bizimkiyle tanışma hikâyemize. İlk gördüğüm gün, görür görmez çivilenmiştim kaldırımda. Üzerinde su yeşili kısa kaban vardı. Ona uyumlu bir kaşkol, altında vücudunun hatlarını, bedeninin zarifliğini ortaya çıkaran kahverengi bir elbise ile çok uyumluydu. Hele bacaklarının güzelliği. Gözleri ışıl ışıldı. Bakışlarına yansımıştı güzelliği. Gözleri, sanki okyanustu. Ve ben o okyanusa dalıp, bir daha çıkmamayı arzuluyordum. Hep gülümsüyordu. Her geçişimde ona bakıyor, saçma sapan hareketlerle kendimi fark ettirmeye çalışıyordum. Yapmadığım şaklabanlık kalmamıştı. Yanımdan geçenler bana bazen ters ters bakıyor, bazen de gülüyorlardı. Umurumda bile değildi. Benim için sadece o vardı. Gerisi teferruattı. Başaracaktım. Bir gün o da bana âşık olacaktı. Onunla el ele, göz göze dolaşacaktık. Aşkta sabır gerekti öncelikle. Sabretmem ve bu aşktan vaz geçmemem gerekiyordu. Aylar geçtikçe onu hep görmeye devam ediyordum. Haftada bir değiştiriyordu kıyafetlerini. Gülümsemesi hep aynıydı. Hep aynı yöne bakıyor fakat beni bir türlü görmüyordu. Görmesi için değişik bir şeyler yapmam gerekiyordu. İşlerim de aksamıştı son zamanlarda. Çünkü onu görmeden duramadığım için patron beni işten atmıştı. Dolayısıyla amacıma ulaşmıştım. Artık akşama kadar onu görebilirdim. Sabahın erken saatinden, gecenin geç saatlerine kadar onu doyasıya seyrediyordum. Bu çabam karşısında duyarsız kalmayacaktı. Eninde sonunda beni yüreğine kabul edecekti. Yine o sabah, erkenden gelmiştim onun yanına. Gördüklerime inanamıyordum. O, beni aldatıyordu. Nasıl yapabilirdi? Aklım, mantığım kabul etmiyordu. Yanında yakışıklı bir erkek vardı. Uzun boyluydu, çok güzel giyinmişti. Fakat beni rahatlatan, adamın saçlarına kır düşmüştü. Kendimle kıyasladığımda içim rahatlamıştı. Ben, o adamdan daha genç ve yakışıklıydım. En önemlisi de ben daha çok seviyordum onu. O adam daha yeni girmişti hayatına. Tedirgin eden ise onun yanında olmasıydı. Uzun süre seyrettim ikisini. O güne kadar fark etmediğim gerçek şimdi karşımdaydı. Âşık olduğum kadının adama bakarken yüzündeki anlamlı bakışıydı. Ellerine baktığımda gerçeği anladım. El ele tutuşmuşlardı. Sanki uçuyorlardı. İşte buna dayanamazdım. Kardeşini yastıkla öldüren ben, buna asla katlanamazdım. Ya benim olacaktı, ya da toprağın. Elimdeki balyozu kaldırdığım gibi yürüdüm üzerlerine. Şaşırıp kalmalarına bile zamanları olmamıştı. Vitrinin camı tuzla buz olmuştu. Elimdeki balyozu her ikisine birden vuruyordum. Hatta üzerlerine çıkıp tepiniyordum. O sırada polis arabasının sireniyle kendime geldim. İşim bitmişti artık. Bana ihanet eden bir kadın benim için yok sayılırdı zaten. Ayrılırken son kez yüzüne baktım. Parçalanmış olduğu halde, yüz ifadesi yine değişmemişti.” Elveda sevgilim “ dedim ayrılırken. Yine duymadı. O hala yanında parçalanmış manken adama bakıyordu. Nermin Kaçar - BOLU
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nermin Güday Kaçar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |