..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Polisiye > erdal divriklioğlu




12 Ekim 2014
Evet Sende Haklısın Jale Bölüm 5  
erdal divriklioğlu
20 bin lira gibi bir rakkam talep etmişti yeşil döbyesli kız'dan.Ve o gün bugündür. ödemediği çalıştığı taksitler,krizlerlerle gelen yapılandırmalar derken,yeşil döbyesli kızın maliyeti tam olarak 35 milyara fırlarken,selçuk hayatından firar etmiş,elinde kala kalan sadece belkide yaşama tutunmasını sağlayan borcunu ödeme azmi ve namuslu bir insan olarak ölme isteği kalmıştı.


:BDJA:
Her ikisi de Dünya'nın sonunun geleceğini hiç istemedikleri bir adam'dan bir çırpıda öğrenmiş gibiydiler.

Bir iki dakika süren dona kalma hali genel yayın yönetmeni Cavit'in kükremesiyle sona ermişti.

"Hade,hade daha ne duruyorsunuz? hemen işe koyulun."

Bir an baş kaldırma ve kestirme yoldan bu işten kurtulma hevesine kapıldı Jale.

Müdür'e "Satarım anasını,basıyorum işte istifayı!" diye haykırmak geçtiyse de içinden.

Yeşil döpyesli kız bir anda aklında belirdi.

Yaşadığı ve ne nefret ettiği günlerden birinde yanına tıpış,tıpış giderek bir zamanlar çok sevdiği ama sonra; İhanetiyle sarsıldığı rezil,kepaze,pislik,pislik mi pislik kısa metrajlı sevgilisi selçuk için gitmişti yanına.

20 bin lira gibi bir rakkam talep etmişti yeşil döbyesli kız'dan.Ve o gün bugündür. ödemediği çalıştığı taksitler,krizlerlerle gelen yapılandırmalar derken,yeşil döbyesli kızın maliyeti tam olarak 35 milyara fırlarken,selçuk hayatından firar etmiş,elinde kala kalan sadece belkide yaşama tutunmasını sağlayan borcunu ödeme azmi ve namuslu bir insan olarak ölme isteği kalmıştı.

Çünkü paraya hiç bir zaman önem vermemişti. Bu yüzden hayatta para da onun hayatına önem vermedi.Sürekli olarak onu ezdi ve naçar durumda bırakmıştı.

Çoğu zaman Zigo'ya leşler gibi sarhoş olduğundan dolayı kızsa'da insanoğlunun her ne koşulda olursa,olsun elinde ve avucunda hiç bir şeyin kalmayacağına inandığı değerlerin hiç bir şey ifade etmediğine gözleri ile şahit olmuştu.


Hayat belkide zigo için daha alışıla gelmiş şekilde olduğu gibi.Arada sırada ciddiye alınabilecek ve çoğu zaman; arada bir öyküsü yazılabilecek bir şeydi.

Tek umursadığı kimseye borçlu olarak gitmemekti. Olabildiğince tüm gücü ile; borçlarını ödeyerek bu dünya'dan göçmek istiyordu.

Yeşil döbyesli kız her ne kadar kanını ve canını vampir gibi emsede. Halen devam eden borçlarını ödemeli ve kimseye tek kuruş borcu olmadan çekip gitmeliydi bu hayattan.

Bu yüzden "Basıyorum,istifayı,defolup gidiyorum" diyemedi genel yayın yönetmenine.

Her ikisi de odadan gerisin geriye çıktılar.

Yeşil döbyesli kız oturduğu yerden fırladı.

"Bi tabi ki jale hanım hem kredi taksitlerinizi çok geç ediyorsunuz,hem de bizden insaflı olun diyorsunuz.

Nasıl olalım canım? Nasıl insaflı olalım.Siz ben nehir kenarında yerden yere taşlar üzerinde sürüklenirken,insaf ettiniz mi hiç?
çığlıklarımı duydunuz mu peki? koca bir hayır değil mi?

Abla?

Çok uzaklardan uğultu halinde gelen ve yamulup yumulan bir seslenti eklemleniyordu yeşil döbyesli kızın sesine.

Abla? Abla?

Sürekli yinelen soru halinde ki ses bankacı kadının sesi'den daha baskın hale gelince,sese doğru yöneldi jale.

"Abla sen iyi misin be ablam yarım saattir o bardakları yıkayamadın da?"

Elinde çay bardaklarını gördü önce.Elleri deterjan içindeydi. Bardakları oğuşturmaktan vazgeçti o an.

"Ben nerdeyim songül?"

Songül Jale'nin aklını yitirmekte olduğunu düşünerek endişeli bir şekilde saydırdı.

"Canım ablam,güzel ablam iyi misin sen ya?, Bak iyi değilsen doktor,ambulans ne varsa çağıralım?"

"Niye ki Songül?"

"Canım ablam en az onlarca defa seslendim,elinde tek bir çay bardağını yaklaşık yarım saattir ovuşturmaktasın."

"Ama dedim ben ablam sana.Bu senin işin değil.Yapma dedim."

"İllahi ki de bırak ben yıkayacam diye ısrar ettin."

Songül suçluluk duygusu ile feveran ederken,jale kestirmeden daha da dellenir oldu.

"Ali'yi çağır bana."

"Ablam,ablacım benim, az önce çocuğu dövmekten beter ettin,kimbilir nerdedir bilmem ki?"

Hiç bir şey hatırlamıyordu oysa. Ali'ye ne söylediğini ya da neden yanından kovduğunu hiç bir şeyi,hiç bir şeyi.

"Neden kovdum Ali'yi ben."

"Ablam,ablacım, Ali şu ölen zavallı kız için.Nehire gidelim,orada araştırma yapalım dedi ya. Sen ondan sonra dellendin.Adama söylemediğin laf kalmadı.Oda hemen oracıktan kaçtı ya ablacım."

"Ali'yi çağır bana songül!"

Yaklaşık on beş,yirmi dakika sonra,Ali çıktı geldi,Songül ile. Her ikisi de süklüm püklüm bir halde karşısına dikildiler Jale'nin

"Otur Ali!"

Jale'nin bu sert ses tonu ile Ali hemencecik masanın kenarındaki sandalye ye ilişmişti bile.

"Ali beni çok tanımıyorsun,biliyorum. Ancak mecburen ben tanımak zorunda kalacam."

"Ancaaakk bazı kurallarım var,eğer bunları dinlemez ve kulak asmazsan,senin yemin ederim ki bu kattan aşağı atarım."

Başını bile kaldırıp,Jale'nin yüzüne bakamadı Ali.Sessizce konuşmanın devamının bitmesini bekledi.

"Bir numaralı kural: Evet ben deli dolu bir kadınım ama; Ammaaa öncelikle bir gazeteciyim. Yaniiii bir polis değilim."

Acaba Ali söylediği bu cümleden bir şey anlamış mıydı?

"Ne demek istedim Ali?"

Ali oflaya puflaya sessizce mırıldandı.

"Gazeteciymişin Jale...."

Songül her ikisininde başındayken,Jale'nin söylediklerini tekrar eden tasdik memuru olmuştu.

"Gazeteciymiş...."

"Salak bunu bende biliyorum,demek istediğim biz polis değiliz.Ve bu kadının başına ne geldiyse,polis gibi değil,gazeteci gibi araştırmalıyız diyorum,geri zekalı."

Ali çuvallamanın verdiği ferahlıkla kestirmeden gitti.

"Evet Jale haklısın,gazeteci gibi araştırmamız lazım.polis değiliz biz."

"Yani.......?"

"Yani ne Jale?"

"Nehir'e falan gitmeyeceğiz,yani bu araştırmanın patronu benim,sen sadece bana yardım edeceksin,yani mümkünse eğer tabi:)"

"Peki jale" dedi Ali.

Songül patron işçi tablosundan sıkılmış olacak ki lafı yapıştırdı.

"Peki nereye gideceksiniz abla?"

"Elinin körüne Songül,elinin körüne."



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın polisiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evet Sende Haklısın Jale / Bölüm 8
Evet Sende Haklısın Jale / Bölüm 7
Evet Sende Haklısın Jale. / Bölüm 6
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evet Sende Haklısın Jale!..
Evet Sende Haklısın Jale!.. (Bölüm 4)
Yüz Kitabı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Humanarşist 2 [Şiir]
Kakavanlar [Şiir]
Madenci [Şiir]
Gözyüzü [Şiir]
Humanarşist [Şiir]
Takipdeydik. [Şiir]
Ben Senim,sen Aşk... [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Yetmez! [Şiir]
Çelik Devrimi [Şiir]


erdal divriklioğlu kimdir?

Yazdıklarım ve yazacaklarıma dair. . .

Etkilendiği Yazarlar:
En iyi etkinliğim yazmaya kaçışlarım...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.