..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Polisiye > erdal divriklioğlu




28 Mart 2014
Yüz Kitabı  
bölüm 7

erdal divriklioğlu


Şöhret onu hayatta en tepeye çıkarsa da. Kollarına,ayaklarına,göz kapaklarına hareket edebileceği her yanına sanki misina ile kancasını takmış.İstediği her yöne acılar içersinde çekiştirerek götürüyordu.Sempatik ve yakışıklı olması, ortaya koyduğu hareketli ve dinamik müzik tarzı ile genç kızların her zaman istediği bir erkek, evli kadınların bir ah çektiği adam olması artık umrunda bile değildi. Bazen geride kalan,sıradan hayatını çok özlüyor.İçinde bulunduğu renkli küp şeklindeki hapishane ve sirkten sıyrılıp eski hayatına dönmek istiyordu. Ama bu mümkün değildi. Albüm anlaşmaları,Konser anlaşmaları,Tv programları vs,vs,altına imzasını attığı herşey geriye dönmesine engeldi.


:AIJD:
BÖLÜM 7

Show dünyasının ve Medya’nın gözdesiydi o.Herkesin hayatından kareler almak için günlerce kapısında beklediği bir şöhretti. Magazin basınını Eks Aşkları ile yada sıradışı organize edilen konser programları ile meşgul eder, marka değerini sürekli olarak en tepede,en yüksekte tutmayı bilirdi.Oysa ki geceleri köpekler gibi ağlıyordu.Çok yalnız olduğunu kendine bile itiraf etmesi uzun ve zaman alan işgenceli bir yoldu. Yanında hep güzel kadınlar olsa da,Aşk yaşadığını iddia edenlere gerçeği anlatması, onların sadece hayatında bir süs ve mizansenden ibaret olduğunu söylemesi mümkün değildi.Gerçi onu yakından tanıyan bir kaç kişi onun gerçekten yanlız bir insan olduğunu ve acınası bir durumda olduğunu biliyordu.Ama sadece bir kaç kişiydi. Orta Anadolu Turnesine giderken,yanında menajerinin sürekli vıdı,vıdı yapıp, “Şöyle yapmalıyız Bora..” “Sahne arkasındaki dijital görsellikle uygulayacağın karegrafi şöyle olmalı” demesinden bıkmıştı.

Şöhret onu hayatta en tepeye çıkarsa da. Kollarına,ayaklarına,göz kapaklarına hareket edebileceği her yanına sanki misina ile kancasını takmış.İstediği her yöne acılar içersinde çekiştirerek götürüyordu.Sempatik ve yakışıklı olması, ortaya koyduğu hareketli ve dinamik müzik tarzı ile genç kızların her zaman istediği bir erkek, evli kadınların bir ah çektiği adam olması artık umrunda bile değildi. Bazen geride kalan,sıradan hayatını çok özlüyor.İçinde bulunduğu renkli küp şeklindeki hapishane ve sirkten sıyrılıp eski hayatına dönmek istiyordu. Ama bu mümkün değildi. Albüm anlaşmaları,Konser anlaşmaları,Tv programları vs,vs,altına imzasını attığı herşey geriye dönmesine engeldi.

Ve hayatındaki hiç birşey, 3 gün önce krallar gibi yaşadığı evine, kargo ile gelen kişiye özel dosyadan önemli olamazdı. Dosyayı eline aldığında gördüklerine inanamamış,onu bir an önce yırtıp atmak,yok etmek istemişti.Ama bunu yapamazdı.İçerisinden çıkan,siyah beyaz fotoğraflar ve bu fotoğraflarla ilgili bir yazı onu çok korkutmuş.Geçmişin hatırlamak istemediği karanlık labirentlerine ve kötü hatıralara götürmüştü onu.
“Ve hayat Semih... Namı diğer Bora Han... Hayat hep tekrar eder.” Diye başlıyordu yazı.
“Sen hep yol aldığını sanırsın,ama hayat ileriye giderken aslında hep geriye gider.”
“O fotoğraflara bak!. Ne gördüğünü ve ne hissetini biliyoruz.”
“Küçük sevimli okulunu,ve müdürü tanıdın mı? “
“Umarım hatırlamana yardımcı olmuşuzdur.”
“Yüz kitabında sana bir arkadaşlık teklif edeceğiz.Hem seninle hem de senin çevrenden biri ile yakından ilgileniyoruz.”
“Eğer arkadaşlığımızı kabul etmezsen,geçmişteki kötü anıların şu anki yaşadığın zamanda tekrar edecek”
“Arkadaşlığımızı kabul et! Ve de şu meşhur siyasetçi Aydın Tacoğlu ile ilgili bize daha fazla bilgi vermek için çaba sarfet”
“Orta Anadolu Turnende başarılar,Tabi her hangi bir sürprizle karşılaşmazsan))”
Açık bir tehditti bu.Ve geçmişle yüzyüze getiren bir tehditle gelen iş birliği mesajı gibiydi.O an bir süre hiç bir şey hissetmedi.Semih olarak çok acı çektiğini yüreğinin derinliklerinde dibine kadar hissetsede Bora Han olarak hiç bir şey hissetmemişti. Yapması gerekeni çok açık bir şekilde izah ediyordu yazı.
Akabinde menejeri aramıştı. Orta Anadolu Turnesine çıkacaklarından ve bu turne ile ilgili sponsorluk anlaşması yaptığı kuruluşlardan bahsetmişti ona.
Şaşkınlığı daha da çok artmıştı.O ana kadar, eline bu dosya ulaşıncaya kadar,Orta Anadolu konser turnesine çıkacağından haberi yoktu.Menajerinden önce eline gelen dosyadaki küçük yazı ona bu haberi daha evvel vermişti. Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu. Menejeri ise telefonda durmaksızın hangi şehirlerde konser vereceklerini,hangilerinde yeni çıkan albümü ile ilgili tanıtım etkinlikleri yapacaklarından bahsediyor, “Çok para kazanacağız” diyerek sevinç naraları atıyordu.
Bir gün sonra içindeki korku ve merak beynini kemirmeyi bırakıp,adeta yemeye başlamıştı.Menejerini arıyarak Yüz kitabı fan sayfasında yeni ekleme talepleri olup olmadığını yada beğeni düzeyini merak ettiğini sordu.
Herşey normaldi.Beğeniler yada ekleme taleplerinde fan edinme hedeflerinde herhangi bir sıkıtı yoktu.Beklediği cevabı alamamıştı.
Sonra aklına şöhret olmadan kısa bir süre önce yüz kitabında Semih Han adı ile açtığı profil sayfası geldi.İnternete girip,yüz kitabından eski profilene giriş yapmak istesede şifresini hatırlayamadı.
Uzun süre hatırlamak için çabaladı.
Karagöldü şifre,Ömer ile beraber birlikte sıklıkla kafa dinlemek için gittikleri gölün adıydı.
Bir anda Ömer’i hatırladı.Geçmişe öylesine hızlı bir şekilde döndü ki.Karagölde o talihsiz korkunç olaydan sonra ömerin yanında dakikalarca ağlayışını hatırladı.
Gözlerinden yaşlar süzülmüştü Bora Han’ın. Herkesin yanında olmak kişisel reklamını yapmak için yarıştığı, şöhretin gözlerinden yaşlar süzülürken, O artık Bora Han değil, acılar içersinde kıvranan Semih Han’dı.
Bir süre dizlerinin üzerine çökerek katıla katıla ağladı.Serikanlı olması gerektiğini bilse de,İçindeki acı ve utanç hiç birşeyi dinlemiyor,Kanadıkça,kanıyordu.
Sonunda dizlerinin üstünden Bora Han olarak kalkmayı başarmıştı. Sakince internette yüz kitabını açarak,eski kullandığı profil sayfasının şifresini girdi. Ve saniyeler içersinde geçmişi gözlerinin önüne serildi.
Yeni bir arkadaşlık teklifi gelmişti.Gelen teklifinde kimden geldiğini çok iyi biliyordu artık.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın polisiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evet Sende Haklısın Jale / Bölüm 8
Evet Sende Haklısın Jale / Bölüm 7
Evet Sende Haklısın Jale. / Bölüm 6
Evet Sende Haklısın Jale Bölüm 5
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı
Yüz Kitabı

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evet Sende Haklısın Jale!..
Evet Sende Haklısın Jale!.. (Bölüm 4)
Yüz Kitabı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Humanarşist 2 [Şiir]
Kakavanlar [Şiir]
Madenci [Şiir]
Gözyüzü [Şiir]
Humanarşist [Şiir]
Takipdeydik. [Şiir]
Ben Senim,sen Aşk... [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Yetmez! [Şiir]
Çelik Devrimi [Şiir]


erdal divriklioğlu kimdir?

Yazdıklarım ve yazacaklarıma dair. . .

Etkilendiği Yazarlar:
En iyi etkinliğim yazmaya kaçışlarım...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.