..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Vildan Sevil




28 Şubat 2013
12 Eylül"de de Çok Güldük Netekim!  
Yalçınkaya ve Ana’sı, acılı bir dönemin bir grup gençliğinin yaşamından ve iç dünyasından, birinci ağızdan, gerçekçi, sevimli, hüzünlü bir kesit sunuyor bize.

Vildan Sevil


Yalçınkaya, 12 Eylül öncesi, lise çağlarında bir genç. Doğudan İzmir’e göç edip yerleşen bir ailenin çocuğu olarak mahallenin gençleriyle birlikte devrimci savaşım içinde yer almış. Kitabındaki öyküler, anılardan yola çıkarak o günleri dile getiriyor. Birinci ağızdan, tarihe gerçekçi bir not düşüyor yazar.


:ACAH:
Geçtiğimiz aylarda, Necmettin Yalçınkaya’nın Ozan Yayıncılık’tan “12 Eylül’de de Çok Güldük Netekim!” adlı kısa anı-öykülerini içeren kitabı yayınlandı.

Necmettin Yalçınkaya, 12 Eylül vahşeti nedeniyle, yurtdışında yaşamak zorunda olan bir politik göçmen. Daha önce çeşitli internet sitelerinde yayınlanan öykülerini kitap haline getirerek, yayınladı.

Yalçınkaya, 12 Eylül öncesi, lise çağlarında bir genç. Doğudan İzmir’e göç edip yerleşen bir ailenin çocuğu olarak mahallenin gençleriyle birlikte devrimci savaşım içinde yer almış. Kitabındaki öyküler, anılardan yola çıkarak o günleri dile getiriyor. Birinci ağızdan, tarihe gerçekçi bir not düşüyor yazar.

Anılarından yola çıkarak yazdığı kısa öykülerini, rahat, içten, yalın, mizahi bir dille yazmış. Bu öyküler aracılığıyla, “Ana” tiplemesi ekseninde, 1975-1980 arasında, devrimci kanatta yer alan gençliğin bir bölümünü anlatıyor. Gençlikteki saf, naif, ateşli, coşkulu inancı, sosyalizmi öğrenme çabalarını, yapılan hataları, yanlışları, doğruları abartısız. nesnel bir gözle aktarıyor.

Ana, Nasrettin Hoca’nın torunu sanki. Gençlerin hatalarına, halkın anlayamadığı yaklaşım ve davranışlarına Hocavari şakalarla, kimi zaman öfkeyle ama sevecenlikle yönelttiği eleştirileri gülerek okuyoruz. Gençler mi?... Ah, gençlik işte ne olacak… Elbette gülüp geçiyorlar, bildiklerini okuyorlar.

Aile içi ilişkilerde, büyük kente göçle gelmiş, bir ucu Anadolu’ya uzanan, o yıllardaki sosyolojik yapıyı da gözlüyoruz bu öykülerde.

Ana, aile birliğinin temeli, direği pekçok Anadolu kadını gibi. Göçle gelip kentlerde üretime katılınca mayasındaki özgüveni daha da yükselirdi o zamanlar kadınların. Örtünüp saklanıp, eve tıkılıp çocuk doğurmaya açıkça zorlanmazlardı şimdiki gibi. İş bulabilen çalışırdı. Bu da kadınların toplumsal eşitsizlikleri algılamasında kolaylık sağlardı. Zeki bir kadın ana. Kent yaşamı, onun cahilliğini, yaşamın deneyimleriyle aşmasına, kendine özgü bir bilgeliğe dönüştürebilmesine neden olmuş. Korkusuz, inatçı ama Anadolu köylüsünün bencilliği ve kurnazlığını da yitirmemiş. Tehlike karşısında, koruma ve tehlikeyi savuşturmada kullandığı silahlar bencillik ve kurnazlık. Ana; canlı, düşündüren, sahiplenen, koruyan, kollayan, sevecen, gülümseten ve güldüren bir tip bu öykülerde.

Yalçınkaya ve Ana’sı, acılı bir dönemin bir grup gençliğinin yaşamından ve iç dünyasından, birinci ağızdan, gerçekçi, sevimli, hüzünlü bir kesit sunuyor bize. Özellikle dönemin acısını yaşamamış ama öğrenmek isteyen okurlara ve o dönemle özellikle bağı kopartılmış sonraki kuşaklara bu dönemi, gülümseterek bazen de kahkaha attırarak aktaran bir kitap “12 Eylül’de de Çok Güldük Netekim!” Okuyunca seveceğinizi umuyorum.

28.02.2013
Vildan Sevil



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Elsa"nın Gözleri, Yeni Bir Çeviriyle Şiir Dünyamızda = Hulki Can Duru: Fransızca Aslından Elsa"nın Gözleri
Tartaros Paradigması>> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Mağaranın Kamburu Kitaplığıma Geldi... Hoşgeldi, Safalar Getirdi...
Bilgisayarıma Altı Tane Yeni E - Kitap Geldi... Hoşgeldi, Safalar Getirdi
Saatlerin Gördüğü Rüyalar... E - Kitap>>hulki Can Duru - 15 Öykü
Kuşku Bilinci ve Özgür Eleştiri : E - Kitap /// Hulki Can Duru

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Referandum Gününden Hoş Sedalar
30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı (Dev, Baş İstiyor/ G. Akın)
Birgün Ben, Belki Bir Sığırcık Kolonisinin İçinde, Belki Yıldızlarla Birlikte Göklerde…
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmişin İzdüşümünde Bir Kısır Döngü
İzedebiyat Üyelerine Açık Mektup: Koşun, Face Dayatmasına Karşı Durun!..
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduğu Topluma
İzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açık Mektup
Cumhuriyetin Rövanşı Ya da Şeriata Doğru Adım Adım Mı?..
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Duruşma [Şiir]
Dedem Düşlerime Giriyor [Öykü]
Çocukların Çığlığından Göklerin Tılsımına [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artık Türkülerle Değil, Ateşlerle Anılmaktasın [Öykü]
İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey [Öykü]
Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aşk"a Geldin, Hoş Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koşuşturmaktan yoruldu. Altmışından sonra, çok yabancısı olduğu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktı. İletişim kurmak, duygu, düşünce, birikim paylaşmak, genç kuşaklardan yeni şeyler öğrenmek istedi. Yazarlık deneyimine burada adım attı. İşte böyle sınır tanımaz bir "dinazor ". . . Başarır mı acaba ?

Etkilendiği Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransız yazını, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlı Amin Maalouf...Elbette Nazım, Aragon, Neruda ve nice ozan/şair...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.