..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Vildan Sevil




20 Kasım 2012
Suçlusun Başkan!.. Suçlusun!.. "Siyanüre, Taşeronlaşmaya, Koyların, Suların Satışına Hayır!" Denmez ki...  
Bir daha dünyaya geldiğinde de sen sen ol, elin iyice uzun, cebin kocaman olsun ki Allah “Yürü ya kulum” desin.

Vildan Sevil


Orası Dikili. Belediye Başkanı genç bir adam, Osman Özgüven. Ümüğüne çökülüp soluksuz bırakılan demokrasi güçleri için bir oksijen tüpüydü o zaman Dikili. İnsanlar yalıtılmışlık ve boğucu yalnızlık duygusunu aşmak için orada bir araya gelmeye çalışıyorlardı. Sonraki yıllarda bu etkinliklere Türk-Yunan dostluk çabaları da eklendi.


:ACFG:
1980 ve sonrasına uzanan nice yıl... 12 Eylül vahşetinin toplumun hücrelerinde duyumsandığı, dışardakilerin içerden çıkanlara selam vermekten korktuğu yıllar... Yılgın, suskun, korkak bir toplum.

Ben 1986’da ancak duydum. Yazın, Barış ve Demokrasi şenlikleri yapılıyormuş. Şiirler, şarkılar, türküler, tiyatro... Paneller, konferanslar düzenleniyor, aydınlar katılıyor, topluma serpilen ölü toprağı silkelenmeye çalışılıyormuş. 12 Eylül’ün işsiz bıraktığı insanlar, üniversite öğrencileri, tezgâhlar açıp el emeği ürünlerini satıyormuş.

Orası neresi mi?

Orası Dikili. Belediye Başkanı genç bir adam, Osman Özgüven.

Ümüğüne çökülüp soluksuz bırakılan demokrasi güçleri için bir oksijen tüpüydü o zaman Dikili. İnsanlar yalıtılmışlık ve boğucu yalnızlık duygusunu aşmak için orada bir araya gelmeye çalışıyorlardı. Sonraki yıllarda bu etkinliklere Türk-Yunan dostluk çabaları da eklendi.

O gün bu gündür mimlidir Osman Özgüven. İşte o Osman Özgüven, geçtiğimiz günlerde, bütün suçlarının cezasını gördü. 8 yıl 4 ay hapis cezası yedi. Hukukçuların dediğine göre, dava ihaleye fesat karıştırma suçuyla açılsa da, ceza usul hataları için verilmiş. Çünkü fesat karıştırarak elde edilmiş bir para yok ortada. Hani cebe giren çıkan para olsa, diyelim ki “Oh olsun!”. Avukatların yaptığı dikkatsizlik sonucu oluşan bir usul hatası ki, koca adamdan bebeğe dönüştürülen katillere ya da rızası(!) ile tecavüze uğrayan çocuk tecavüzcülerine veriliyor mu bu kadar ceza şimdi anımsayamadım. Adalet kızımızın gözbağı yok ki artık, terazisi de düşmüş yerlere.

Osman Özgüven’in suçu bunlarla kalsa neyse... Esas mesele sömürü düzeninin çanına ok tıkamak sanki. Öyle ya... Ya örnek oluverirse...

10 tona kadar suyu, halka bedava vermek.

Ekmeği belediye fırınında üretip ucuza satmak.

Belediyeye cenaze arabası sağlayarak acılı zamanında halka rahat ve ucuz hizmet sağlamak.

Çocuklara bedava süt, spor giysileri dağıtmak, servis aracı almaya uğraşmak.

Taşeron firmalar yerine, belediyenin işlerinin belediye tarafından ucuza mal edilerek yapılmasına uğraşmak.

Depremi yaşamış olan Vanlı çocuklara, gençlere, güneşi, o güzelim Dikili denizini, kumunu sunmak.

Organik tarımı desteklemek.

Jeotermalden yararlanmak.

Hele hele hele... Zurnanı zırt dediği yer var ki... Hiç affedilir gibi değil.

İlçesinin sıcak sularını, yer altındaki altın damarlarını, derelerini, o güzelim koylarını birilerine peşkeş çekmek yerine direnip durmak. Üstelik, Bergama’daki siyanürlü altın çıkarma çalışmalarının karşısında olmak. Yetmezmiş gibi Madra Dağları’na, Kaz Dağlarına musallat olan altın şirketlerine karşı da savaşım vermek.

Hey gidi Osman Başkan... Düzene uyuverecektin oysa. “Zamane, işte böyle!” deyiverecektin.

Komisyonlara gark olup çoluğuna çocuğuna gemi, pırlanta şirketi değilse de ne bileyim işte, başka şeyler almayı becerecektin. Yurtdışında evler, şirketler falan hani...

Suçlusun başkan, suçlusun... Hem de çok suçlusun. Sana 8 yıl ne ki? Yat içerde, nice gazeteci, yazar, öğrenci gibi...

Bir daha dünyaya geldiğinde de sen sen ol, elin iyice uzun, cebin kocaman olsun ki Allah “Yürü ya kulum” desin.

Şöyle bir bak etrafına, yürütüp yürütüp yürüyenlere... Bu sistem böyle işliyor, biz çocuklarımızı dualarla büyütürken, böyle işliyor bu sistem.

İşte bu nedenlerle hiç uslanmayan Ege için “ Tez zamanda düşürülmelidir!” diye ferman buyurdu padişah efendimiz...

Görelim bakalım, boynumuz kıldan ince midir?

20.11.2012
Vildan Sevil

NOT: Osman Özgüven’in uğradığı haksızlğı protesto etmek için 24 Kasım 2012 tarihinde Dikili’de bir miting düzenlenmektedir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmişin İzdüşümünde Bir Kısır Döngü
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduğu Topluma
Cumhuriyetin Rövanşı Ya da Şeriata Doğru Adım Adım Mı?..
Kadın Sorunları, Piyasa ve Üreme Organlarımız/ (8 Mart Yazıları - IV)
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü"nden, Şapşal Şabalak Konserlere, Cicili Bicili Mağazalara // (8 Mart Yazıları – I)
2017’nin 8 Mart’ı Bu Ülkede Çığlık Çığlığa #hayır’dır
Savaş… Savaş… Savaş… Ölüm… Ölüm… Ölüm...
12 Eylül Vahşeti ve Davası Üzerine (I)
12 Eylül Vahşeti ve Davası Üzerine (Iı)

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Referandum Gününden Hoş Sedalar
30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı (Dev, Baş İstiyor/ G. Akın)
Birgün Ben, Belki Bir Sığırcık Kolonisinin İçinde, Belki Yıldızlarla Birlikte Göklerde…
İzedebiyat Üyelerine Açık Mektup: Koşun, Face Dayatmasına Karşı Durun!..
İzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açık Mektup
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?
Savcı Mehmet Kiraz, Şafak, Bahtiyar, Elif… ve Dün, Bugün, Yarın…
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladık Bu İşten?
Elsa"nın Gözleri, Yeni Bir Çeviriyle Şiir Dünyamızda = Hulki Can Duru: Fransızca Aslından Elsa"nın Gözleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Duruşma [Şiir]
Dedem Düşlerime Giriyor [Öykü]
Çocukların Çığlığından Göklerin Tılsımına [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artık Türkülerle Değil, Ateşlerle Anılmaktasın [Öykü]
İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey [Öykü]
Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aşk"a Geldin, Hoş Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koşuşturmaktan yoruldu. Altmışından sonra, çok yabancısı olduğu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktı. İletişim kurmak, duygu, düşünce, birikim paylaşmak, genç kuşaklardan yeni şeyler öğrenmek istedi. Yazarlık deneyimine burada adım attı. İşte böyle sınır tanımaz bir "dinazor ". . . Başarır mı acaba ?

Etkilendiği Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransız yazını, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlı Amin Maalouf...Elbette Nazım, Aragon, Neruda ve nice ozan/şair...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.