..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Hulki Can Duru




5 Haziran 2012
Dindar Gençlik Sendromu  
Hulki Can Duru
Tanrı ve din adına hareket ettiğini iddia edenlerin yaptığı ilk iş, insanları, imanlı - imansız veya dindar-dinsiz olarak iki gruba ayırmak ve bu gruplardan ilkini kayırmak dolayısıyla bunları eşit haklardan yoksun bırakmaktır. Oysa, bu adalet olmadığı gibi bir toplumda benimsenmiş veya kabul edilmiş gibi görünen inançlar da her zaman üstün bir gerçeğin kanıtı değildirler.


:AECG:
Büyük düşünürler kendilerinden sonra gelecek kuşakların da düşünce ve inançlarına yeni yönler ve boyutlar kazandıran önderlerdir. Bunlar, düşünceleri uğruna öldürülmüş, baskı görmüş, hapse atılmış ya da aşağılanmış olabilirler; fakat, bir gün içinden çıkmış oldukları toplumların birer ideal insanı olmakta gecikmezler.

Aydınların çoğu gericilerin ayakları altında ezilmişlerse de Rönesans ve Reformun doğuşu ve günümüzün bilime, hoşgörü ve özgürlüğe dayanan çağdaş uygarlığı, onların yakmış oldukları meşaleler sayesinde gerçekleşmiştir.

Olgun ve uygar insanın görevi, kimin dinli, kimin dinsiz, ya da tanrılı veya tanrısız olduğunu araştırmak değildir. Çünkü, her insanın kendine özgü bir iç dünyası vardır ve hiç kimse ve hiçbir kurumun bu içsel dünyaya karışma yetkisi ve hakkı yoktur.

Bir insanın gerçek değeri, bir dine veya Tanrıya inanmış gibi görünmesinde ve hatta inanmış olmasında değil, ancak, insanlara ve insanlığa karşı duyduğu sevgide, onlar için duyduğu yükümlülüklerin niteliğinde saklıdır.

Bu niteliklerin başında, insanları inançlarının ve renklerinin başkalığına ve kendimiz gibi düşünüp düşünmemelerine göre sınıflandırmamak gelir. Kendi kişisel çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen siyasetçiler evrensel değerlerden yoksun toplumları, bağnazlığın karanlığına sürüklemekle kalmaz, zihinlerin ışığını karanlık söylemlerle söndürmeyi de bir görev bilirler. Bunun içindir ki “Allah” veya “İnşallah” gibi sözcükleri ağızlarından düşürmeyenlerin çoğaldığı bir toplumda, erdemlilerin sindiği ve onların şerrinden korunmak için, onların Tanrısına değil, gerçek Tanrıya sığınma zorunda kaldıkları görülür.

Her yeri camikondularla doldurarak, gösteriş, baskı ve zorlamayla din güçlenmez. Ne Çamlıca’ya dev cami projesi, ne operaya, ne sinemaya, ne orduevine cami yapmakla gelecek kuşakların dindar olması sağlanamaz.

Hoşgörüsü olmayan, baskıcı ve tornadan çıkmış tek tip dindar gençlik yaratmayı planlayanların
çabaları boşunadır. Çünkü toplum ne dindar, ne de dinsiz gençlik istiyor. Toplum özgürlük istiyor, aş ve iş istiyor. İsteyen dindar olur, isteyen dinsiz. Önemli olan seçme özgürlüğü ve özgürlüktür

Kürtajı bahane ederek kadını iğrenç bir varlıkmış gibi göstermeye çalışmak etik dışı bir tutumdur. Kürtaj bir insanın özel hayatıdır ve tıp alanına özgüdür, ahlaki boyutu da kişiye özgüdür ve bu konuda karar vermek devletin işi değildir. Dinsel veya siyasal yaptırımlar ile insanların özgürlükleri, düşüncelerini açıklama ve karar verme hakları kısıtlanamaz.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım: Aslında, gerçek anlamda tanrıtanımaz veya inançsız olanlar, insanları koyun sürüsü gibi gütmek, madden ve manen sömürmek için kendi kişisel kuruntularını, hırslarını, küçük hesaplarını, nefretlerini, hezeyanlarını hatta sapıklıklarını hiç çekinmeden ve korkmadan Tanrı’ya yükleyenler, sürü sepet hurafeyi sanki dinsel buyruklarmış gibi insanlara kabul ettirenlerdir. Tarihin başlangıcından beri bu tür insanlar ortaya çıkmış ve çıkmaktadırlar.
(Bu yazı için Bertrand Russell ve Cemil Sena’nın görüşlerinden yararlanılmıştır)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnançlara Saygı Göstermek
Şeker Bayramı Nereden Geliyor?
Gök Tanrı Dininin Yeniden Yükselişi
Davul ve Din
Sünnet Olmak veya Olmamak
Din İnsanlığın Sorunlarını Çözebilir mi?
Eleştiri ve Din

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam Coğrafyasında Kadın Olmak
Neden Böyle Akılsızım? Neden Böyle Kötü Kitaplar Yazıyorum?
Dominodaki Son Taş: Türkiye
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
Yugoslavya Sendromu: Türkiye'yi Yok Etmek!
Kuklalar ve Kuklacılar
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Çünkü Şifreyi Bilmiyorduk!
Yumurta ve Sevgi
Heykel ve Put

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.