..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hulki Can Duru




11 Haziran 2012
Kuklalar ve Kuklacılar  
"Eski zamanlarda kuklalar kütüklerden yapılırdı."

Hulki Can Duru


Biz toplum olarak kuklaları çok severiz. Onların eylem ve söylemlerini zevkle ve heyecanla izleriz. Sabah akşam onlardan söz ederiz. Çılgınlıklarına, cesaretlerine, giyimlerine ve yaptıkları işlere hayran kalırız. Ve onlara benzemeye çalışırız.


:BJDG:
Kuklalar sevimlidir. İnsanları güldürür, inanılmaz işler yaparlar. Kuklalar gülmez, konuşmaz, ağlamaz, bağırmaz acı çekmezler, duyguları yoktur. Ama biz onların güldüğünü, konuştuğunu, ağladığını, acı çektiklerini sanırız.

Kuklalar ister bezden olsun, ister poliüretan, ister plastik, ister metal, ister giyinik, ister çıplak, ister fötr şapkalı, ister üniformalı, ister takım elbiseli, ister mini etekli... Fark etmez. Süslenseler de, püslenseler de, ağızlarını oynatsalar da, gözlerini açsalar da kuklanın canı yoktur, ruhu yoktur.

Kuklacı onları istediği kılığa sokup iplerini çekerek istediği gibi oynatır. Biz ipleri görmeyiz, yada görmek istemeyiz. Ama tabi söz konusu olan el kuklası ise onun zaten ipi bile yoktur. Kuklacı el kuklasını eldiven gibi ellerine geçirip elleriyle oynatır.

Kuklacıları ise hiç görmeyiz. Perde arkasındaki kuklacı sahnenin üstünde ve seyircilerin göremeyeceği bir yerde, kukla köprüsüne çıkarak kuklaları oynatır. Kuklacı oyun bittikten sonra sahneye çıkar ve alkışları o alır. İşi biten aktör kuklalar bir kutuya konur ve gelecek gösteriye kadar orada tutulur.

Biz toplum olarak kuklaları çok severiz. Onların eylem ve söylemlerini zevkle ve heyecanla izleriz. Sabah akşam onlardan söz ederiz. Çılgınlıklarına, cesaretlerine, giyimlerine ve yaptıkları işlere hayran kalırız. Ve onlara benzemeye çalışırız. Sonunda hepimiz birer ipsiz kukla oluruz.

Kuklalar bazan kukla olduklarını unutur.

Kendiliklerinden bir şeyler yapmaya, bir şeyler söylemeye çalışırlar. Hatta ipler olmadan özgürce hareket edebileceklerine inanırlar, öyle ki, kuklacıya bile kafa tutmaya ve ondan bağımsız hareket etmeye kalkışırlar.

Bu kuklanın sonu demektir. Tarihin çöplüğü bağımsız olmaya kalkışan kukla paçavralarıyla doludur. Zamanı geldiğinde kuklacı yepyeni, çağdaş, postmodern, daha sevimli ve çekici kuklaları toplumun nabzına göre şerbeti ayarlayıp sahneye sürmeye başlar.

Herşeye rağmen kuklasız yapamayız işte. Kuklalar asla ölmez ve ölemezler. Çünkü onların canı ve ruhu yoktur. Ama biz öldüklerini zannederiz.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Aynen öyle.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
11 Haziran 2012
Daha çok insan gözünü açıp sesini yükseltmeden kuklacıların hükmünü yıkmak için bir umut göremiyorum. Ama olsun, biz bağırmaya devam edelim Hulki Bey.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Neye İnanıyorum?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnançlara Saygı Göstermek
İslam Coğrafyasında Kadın Olmak
Neden Böyle Akılsızım? Neden Böyle Kötü Kitaplar Yazıyorum?
Dominodaki Son Taş: Türkiye
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
Yugoslavya Sendromu: Türkiye'yi Yok Etmek!
Şeker Bayramı Nereden Geliyor?
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Çünkü Şifreyi Bilmiyorduk!
Yumurta ve Sevgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.