..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Hulki Can Duru




22 Mart 2011
Dominodaki Son Taş: Türkiye  
“Türkiye’nin Avrupa Birliğinde yeri yoktur” Sarkozy, 4 Temmuz 2009

Hulki Can Duru


Siyasal Bilimlerdeki “Domino Teorisi”ne göre, devletler domino taşlarına benzetilir. Buna göre, yan yana dizili duran dominolardan birinin dengesinin bozulması ve devrilmesi diğer taşların da art arda devrilmesine yol açacak ve bu bir zincirleme tepkime oluşturacaktır…


:BCBG:
THESIS (sav)
ABD’de bazı eyaletler özerklik ve reform gerekçesiyle federal hükümete karşı ayaklanırlar. ABD hükümeti ve ordusu isyanı bastırmak üzere harekete geçer… Bu ABD’nin iç sorunudur, ama dünya kamuoyuna yansıması şöyle olur: Bağımsızlık isteyen ABD halkı, Obama’ya karşı ayaklandı. Obama’nın paralı askerleri kendi halkını katlediyor…

Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar alır ve ABD halkını Obama’dan kurtarmak için Koalisyon Güçleri (Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye, İran ) Obama’ya ve onun paralı askerlerine karşı harekat başlatır…

Aslında koalisyon güçleri ABD’ye saldırmakta ve ülkeyi işgal etmeyi planlamaktadırlar. Tez yanlış oldu değil mi? O halde hemen düzeltelim:

ANTITHESIS (karşısav)
Libya’da bazı aşiretler demokrasi ve reform gerekçesiyle, Libya devletine karşı ayaklanırlar. Libya hükümeti ve ordusu isyanı bastırmak üzere harekete geçer… Bu Libya’nın iç sorunudur, ama dünya kamuoyuna şöyle yansır: Bağımsızlık isteyen halk, Kaddafi’ye karşı ayaklandı. Kaddafi’nin paralı askerleri kendi halkını katlediyor…

Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar alır ve Libya halkını Kaddafi’den kurtarmak için Koalisyon Güçleri (ABD, Kanada, Fransa, İtalya, İspanya, Danimarka vs.) Kaddafi’ye ve Kaddafi’nin ordusuna karşı saldırı başlatır.

Aslında Koalisyon Güçleri Libya’ya saldırmakta ve ülkeyi işgal etmeyi planlamaktadırlar. Eee? Şimdi doğru mu oldu? Hayır. Gerçek oldu. İmdi, bu domino şemasını aynen Türkiye’ye de uygulayabiliriz. Sadece isimleri değiştirmek yeterli. Kıssadan hisse:

COROLLARIUM (önceki savlara dayanarak ortaya konan koyut, argüman)
Türkiye’de bazı aşiretler özerklik ve reform gerekçesiyle ayaklanacaklar. Türk hükümeti ve ordusu isyanı bastırmak üzere harekete geçecek… Bu Türkiye’nin iç sorunudur, ama dünya kamuoyuna şöyle yansıyacaktır: Bağımsızlık isteyen halk, RTE hükümetine ve ordusuna karşı ayaklandı. RTE’nin paralı askerleri halkı katlediyor…

Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar alacak ve Türkiye halkını kurtarmak için Koalisyon Güçleri (ABD, Kanada, Fransa, İtalya, İspanya, Danimarka vs.) RTE hükümetine ve ordusuna karşı saldırı başlatacaktır….

Aslında Koalisyon Güçleri Türkiye’ye saldırmakta ve ülkeyi işgal etmeyi planlamaktadırlar.

İMDİ NE DİYELİM?
Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Libya “domino kuramı” ile bir biri ardınca devrilirken sırada Bahreyn, Yemen,Suriye, İran ve Suudi Arabistan vs de var. Hedef İslam coğrafyasındaki ülkelerdir. Kuşkusuz bu zincirleme devrilmenin dominodaki son taş Türkiye’yi etkilemesi de kaçınılmaz görünüyor. Geri sayım başlamıştır. İş, bunun zamanlamasını kotarmaya kalmıştır artık.

Zaten, bu son taşın kozmik odasına girilmiş, komutanları hapse atılmış, ordu psikolojik olarak savaşamaz duruma getirilmemiş midir? Ülkede toplumun tümünü kucaklayacak bir “lider” var mıdır? Peki, ülkede “Truva Atı” konumundaki ABD üsleri de bir savaş halinde askeri haberleşmeyi kitleyebilecek, lojistik sistemi felç edebilecek midir? Böyle bir şey gerçekleştiği takdirde askeri birlikler arasında bağlantı kesilecek, telsiz iletişimi sağlanamayacak, hava sistemi bloke edildiğinden tek bir uçak havalanamayacak, navigasyon ve radar düzenekleri paralize olan savaş gemileri yanlış hedeflere yönelecek, hatta 1974 Kıbrıs savaşında olduğu gibi hava kuvvetleri kendi amirallik gemisini batıracak kağıttan kaplan mıncık mıncık olacak mıdır?

Domino kuramı Libya’dakinden daha kolay işleyecektir. Hadi canım sende. Abartıyorum değil mi? Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla… Ben siyasetten anlamam ve sevmem de… Ama, kartlar o kadar açık ki… Olayı görmemek için kör olmak gerekir.

Bu iş hayatında da böyledir. Grup şirketlerde kilit pozisyondaki bir eleman ve onun adamları (CEO, Genel Müdür, Müdür, Eşbaşkan vs.) kovulmadan önce elindeki işler başkalarına kaydırılır, kokteyl partiler düzenlenir, neşe ve barış rüzgarları eser, hatta eleman terfi ettirilerek seminerlere falan yurtdışına bile gönderilir. “Oh işte şimdi rahat ettim, ben neymişim be, patron bile beni öptü” diye şişinirken birden fişi çekerler…

Artık, dünya kulislerinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden tecrit edilmesi, NATO’dan atılması ve İran ile çatışmaya sürüklenerek tasfiyesinin konuşulmaya başlandığını varsayıyorum… Umarım yanılıyorumdur.




.Eleştiriler & Yorumlar

:: Libya ' ya Ortak Müdahale ve sonrası
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
24 Mart 2011
Ben,Libya' ya ortak askeri müdahaleyi sağlayan BM kararının alınmasını sağlayan şartların, ülkemiz için de sözkonusu olabileceğini ciddi bir olasılık görüyorum. Yani,içerde bir karışıklık, ( biz bu yönden zenginiz çok şükür!). Bunu bastırmak için, doğal olarak devletin kolluk güçleri ile müdahalesive dünya kamuoyunda ''Vay, Türkiye'de devlet sivilleri öldürüyor, halka katliam, soykırım yapılıyor''şamatasıyla, hemen Türkiye'ye ortak askeri müdahale... Aslında, ''siz değil,ancak ben öldürebilirim' düşünce siyle... Sonunda da, bugün Libya'da söylendiği şekilde ''Bölünmeyi en iyi çare olarak görüyoruz'' dümeni... İnşallah bu senaryo doğru çıkmaz. Ben de, kötümserliğimle baş başa kalırım. Teşekkür ve saygılarımla

:: Adım adım
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
22 Mart 2011
12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 darbelerinde, ordu eliyle Türkiye demokrasi güçleri tahrip edildi, dinci ideoloji ve örgütlere iktidarın yolu açıldı. Onların eliyle de yaptığı darbelerle saygınlığını, güvenilirliğini yitirmiş ordu saf dşı bırakıldı,halk uyutuldu,tüm değerler yitirildi, geldik bu günlere. Sn Hulki Can'ın öngördüğü senaryo, korkunç ama ne yazık ki akla yakın. Sinsi sinsi yürütülen Üçüncü Dünya Savaşındayız sanki ve aymazlık içindeyiz.

:: ...
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
22 Mart 2011
Maalesef söylediklerinizin hepsi bana göre doğru.Bu tip senaryolar karşısında bazıları "Türkiye Irak'a ya da Libya'ya benzemez, kendisini savunur." diyorsa da ben artık bu görüşe de katılmıyorum. Çünkü bu millete bir şeyler oldu, kendi varlığına karşı yönelen tehditlere bile lakayt davranıyor. Bu ülkeyi kendi elleriyle emperyalistlere teslim edebilecek o kadar çok insan var ki!... Teşekkürler üstadım. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yugoslavya Sendromu: Türkiye'yi Yok Etmek!
Devrimler ve Karşı - Devrimler
"Hamalca" Türkiye Büyük Millet Meclisi Kürsüsünde!
Türkiye Cumhuriyeti Çökerken
Ey Vatan Gözyaşların Dinsin!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnançlara Saygı Göstermek
İslam Coğrafyasında Kadın Olmak
Neden Böyle Akılsızım? Neden Böyle Kötü Kitaplar Yazıyorum?
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
Şeker Bayramı Nereden Geliyor?
Kuklalar ve Kuklacılar
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Çünkü Şifreyi Bilmiyorduk!
Yumurta ve Sevgi
Heykel ve Put

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.