..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Şevket Başıbüyük




9 Şubat 2012
Kanını Emen Ayılar  
Şevket Başıbüyük
Rivayete göre Afrika bölgelerinde Derisi pahalı ve bir o kadar kalın olan bu ayıları topla-tüfekle avlamak, derisini zedelemeye sebebiyet verdiği için zalim avcılar bir miktar kan sürdükleri baltayı keskin tarafı yukarı gelecek şekilde kara gömerlermiş. Dili kesilip kan kaybeden ayılar farkına varmaksızın kendi kanını emmeye başlarmış. Kendi kanını yalayan ayılar bir süre sonra kansız kalarak düşüp bayılırmış… sigara içiciler bu ayılardan daha zavallıdır… Çünkü kendi kanını emen ayı, bu tuzağa düştüğünün farkından değildir ama içici ne yaptığının farkındandır…


:AEHD:
Rivayete göre Afrika bölgelerinde (Kuzey Kutbu da olabilir; mekan hiç önemli değil..) ayı avcıları çok kurnazca bir avlama tuzağını geliştirmişler. Derisi pahalı ve bir o kadar kalın olan bu ayıları topla-tüfekle avlamak, derisini zedelemeye sebebiyet verdiği için zalim avcılar bir miktar kan sürdükleri baltayı keskin tarafı yukarı gelecek şekilde kara gömerlermiş. Kanın kokusunu alan -akılsız- ayılar baltayı bulup yalarken, farkından olmadan kendi dilini de keserlermiş. Dili kesilip kan kaybeden ayılar farkına varmaksızın kendi kanını emmeye başlarmış. Kendi kanını yalayan ayılar bir süre sonra kansız kalarak düşüp bayılırmış… Tuzakçı ve düzenbaz avcılar ne yaparmış?! Tabii ki fırsattan istifade ederek, bayılan ayının başına gelip postunu yüzerlermiş…

Yukarıda verdiğim misal nerden (mi) aklıma geldi?

Sigara içen arkadaşlar kızacaklar ama olsun, güneş balçıkla sıvanmaz…

Her sigara içen -istisnasız her sigara içen- insanı gördüğümde bu ayı misali/kendi kanını emen ayılar aklıma gelir.

Hele kadınlar…

Kadınlar ki; saflığın, iffetin, güzelliğin, nezaket ve inceliğin sembolü…

Saflığın, iffetin, güzelliğin, nezaket ve inceliğin sembolü olan kadına sigara yakışmadığı gibi; yiğitlik, mertlik ve delikanlılığın sembolü olan erkeklere de sigara içmek yakışmaz ve yakışmıyor..

Bakıyorsun, küheylan gibi delikanlı, bakmaya kıyamazsın, yanına yaklaşıyor; ağzı b.. gibi, kokuyor.

Hakikaten insanların sigara içmesine anlam veremiyorum.

Zaman zaman iş yerinde; merdiven diplerinde, yolda, otobüs duraklarında karşılaşıyoruz sigara içen insanlara. Hepsinin yüzünde bir mahcubiyet ifadesi… Bu işi yaptıklarının mahcubiyetini yaşıyor ama taze kanın kokusunu alışmış ayılar gibi sigara nikotininden kendini alıkoyamıyor; avcıların tuzağına düşen ayılar gibi kendi kanını emmedikçe emiyor, habire sigara içiyor…

Bilirsiniz, her sigara alışkanlığı; ilk başta özenerek başlarmış. Sonra da etkin maddesini oluşturan bu sinsi uyuşturucu, sinirlerdeki nöronlara yerleşir ve sinir hücrelerinin doğal endorfin üretmesi yönünde vücudu uyarmayı durdururmuş. Bu şekilde beyin yanılarak, doğal olarak ürettiği endorfin yerine nikotin alınması yönünde talepte bulunurmuş. Haliyle bu da, insanın sigara içme isteği duyduğu an demektir...

Bilimsel olarak; bu madde bağımlılığın dört niteliği vardır:
Madde içicide bir haz duygusu verirmiş.
İçici maddeyi almadığında hoş olmayan semptomlar (nikotin yoksunluğu sıkıntıları) yaşıyormuş.

Aynı hazzı almak için maddenin miktarını zaman içinde arttırırmış.

Maddeyi bütün zararlarına rağmen kullanmayı sürdürürmüş.
Şimdi…
Bilimsel olarak tüm bu olup bitenler saptanmışken ve içici tarafından da biliniyorken, sigara içenler hala neden içmeye devam eder?
Bu hususta cevabınız ne olur, bilemem ama bana göre her sigara içicisi kendi kanını emmeye devam eden ayılar gibidir.
Hatta sigara içiciler bu ayılardan daha zavallıdır…
Çünkü kendi kanını emen ayı, bu tuzağa düştüğünün farkından değildir ama içici ne yaptığının farkındandır…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cemal Aslan"a Ağıt Yakmak
Reis, Ya da "Bizi Sen Vatansız Bırakma Allah"ım!"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir "Şişirme Duası" Hikâyesi
Kınıfır Bed Renk Olursa…
"Şişirme Duası"
Kitap Okumak Eğlenceli Bir Eylem…
Tarihe Yoculuk
Sağır Kaplumbağa
Dicle Kıyısında Bir Mağara Kent
Tasalanma Ey Reis!..
Piyerloti
Beydağı"na Kar Düştü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Cennet Gülleri [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Çocukluğum [Şiir]
Duvardaki Saat [Şiir]
Olma Geveze [Şiir]
Özgürlük [Şiir]
[Şiir]
Bizim Kadir de Ehliyeli Olunca… [Öykü]
Vay Sözüm Vay… [Öykü]


Şevket Başıbüyük kimdir?

Edebiyatın karın doyurmadığını bile bile aç kalma pahasına yazmaktan imtina etmeyen, hayal gücünden çok izlenim ve gözlemlerini yazmaktan büyük keyif alan, yazarken adeta orgazım olan sıradışı bir yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Roman, Hikaye, Şiir, Biyografi, Gezi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.