Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Yeni bir kişi ile tanışınca şu üç soruyu sorarız hep ; 1.Nerelisin? 2.Ne iş yaparsın? 3.Nerede oturursun? Neden acaba ? Hiç düşündünüz mü ? Şimdi her soruyu irdeleyelim. 1.ci. sorunun amacı konuşmaya başlamak için açılış yapmak amacını güder. Kişinin nereli olduğunun aslında pek önemi yoktur. Eğer hemşehrimiz çıkarsa daha bir yakınlık duyarız. Bu hemşehri meselesi hep enteresan gelmiştir bana. Neden hep hemşehri arar insanlarımız ? Acaba tek başına kalmaktan korkar mı ? Aşiret gücünü arkasında hissetmek mi ister ? Ya da aslında korkaklığını, aidiyet duygusu ile örtmeye mi çalışmaktadır ? Tek başına bir hiç olduğunu mu hissetmektedir ? Şöyle bir etrafınıza bakın, bir topluluk oluştuğu zaman hemen hemşehri aramaya başlarız ve kümelenmeye başlarız. Psikologlar bu konuda bilimsel araştırma yapmışlardır herhalde. Bir türlü aklım almıyor.İ nsan nereli olursa olsun insandır. Hemşehri olması onun iyi bir kişiliğe sahip olmasının bir göstergesi sayılmamalıdır. Bu konuda açıklayıcı bir bilgiye ulaşabilirsem sevineceğim. Neyse gelelim asıl konumuza Yeni bir kişi ile tanışmada nerelisiniz sorusunun cevabı bizi hedefimize yaklaştıran ilk basamaktır. Eğer hemşehri çıkarsa o kişiden gerektiği zaman yararlanma şansımız daha da artar. 2. soru ile kişinin ne iş yaptığı öğrenilir. Bu sayede kişinin ekonomik, sosyal statüsü belirlenmeye çalışılır. Bu soru ile, şimdi veya gelecekte, bu kişiden yaralanılma derecesi tesbit edilme hedeflenmektedir .Eğer amaç karşımızdaki kişi ile dost olmak ise, o kişinin ne iş ile uğraştığının hiç bir önemi olmaması gerekir. Kişilik ile meslek arasında bir ilişki kurulmaktadır adeta . Meslek meslektir ! Hiç bir meslek diğerinden üstün değildir. Bazı meslekleri yapabilmek uzun , zor bir eğitim süreci veya kabiliyet gerektirebilir. Ancak bu kişinin bir tercihidir. O işi yapması onun kişilik yapısının sağlam olduğunun bir göstergesi değildir. Kişilik ile meslek arasında bir doğru orantı olduğu varsayılır. Aslında meslek ile kişilik arasında hiç bir ilişki olamaz. Kişi şu veya bu işi yapabilir. Bu o kişiyi ilgilendiren bir husustur. İlişkide bulunduğumuz kişi istediği zaman, ne iş ile uğraştığını bize yeri geldiğinde açıklıyabilir veya hiç bir zaman açıklamaz. Bu bizi ilgilendiren bir husus olmamalı. Karşımızdaki kişi ile ilişki kurmamızda mesleğinin şu veya bu olmasının bir önemi olduğunu sanmıyorum. Şu söylenebilir ; meslektaş olma ihtimali ilişkileri kuvvetlendirebilir. Eğer kişinin yaptığı iş, şu an veya gelecekte bize fayda sağlamıyacaksa o kişiyi fazla kaale almak gerekmez. Boşuna nefes tüketmeye değmez. 3.soru ile kişinin oturduğu yer öğrenilmeye çalışılır. Aslında bu ikinci sorunun bir devamıdır . Kişinin oturduğu yerin öğrenilmesi de o kişinin ekonomik , sosyal durumunun tesbitine katkıda bulunur. Hatta oturduğu yerin sahibi mi , yada kiracı mı olduğunun öğrenilmesi bile hayati önemdedir .Kiracı olması durumu bizim için iyi bir referans değildir. Sorumuzun cevabını verelim.Cevabı çok basit.Tüm ilişkilerimiz ÇIKAR hesabına dayanıyor da ondan. Şimdi herkesin bu yaklaşıma tepki göstereceğinden eminim. Hemen insanımızın çok sıcakkanlı olduğu bahanesi ileri sürülecektir. Amacın karşımızdaki kişiyi tanımak olduğu söylenecektir. Kişinin değeri, karakteri, düşünce yapısı daha mı az önemlidir nereli olduğundan, ne iş yaptığından, nerede oturduğundan. Acaba konuşacak başka bir konumuz olamıyacak kadar sığ bir bilgi birikimine mi sahibiz? Ben sadece bir soru sordum ve kendimce cevaplamaya çalıştım. Hepimiz objektif olarak düşünelim. Hiç bir önyargımız olamadan. Neden bu tür soruları sorarız ? Sedat YALÇIN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © sedat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |