Beni yok sayın insanlar. Şiirlerimi hiç yazılmamış farzedin. Hiç dünyaya gelmemişim gibi beni şizofrenik bir halüsinasyon sayın. Sevilmemerimi koca ormanda bir ağaçtan koparılmış yonga kabul edin. Sevmelerim ağaç kapuklarında oluşmuş yosunlardır. Duygusal yağmurlarımın ardından deniz özlemiyle yanıp tutuşurken ağaçlara tutunmuş yosunlardır sevmelerim. Bunların her biri bir rüya ikliminde oluşmuş şizofrenik halüsinasyonlardır deyin. Ağaçlarımı gözlerin karardığı anlarda yeşermiş, yemişleri üzüntüden pemperişan olmuş bir meyve ağacı kabul edin. Varlığım uykulu anınızdaki yorgandır ve yastıktır. Sabah kalktığınızda beni öylece bırakın, sizler uykularınızdan bahsedin. Dağınıklığım sizin rüyalarınızda çırpınışlarınız olsun. Beni yok sayın. Sizler her sabah işinize gücünüze gidin. Ben bir gecenin karanlığında sallanan dallarım. Siz perdelerinizi çekin. Beni titreyen yalnızlığımla baş başa bırakın. Ben ekmek teknesine vurulmuş yorgun ve yıpranmış ellerin yumruğuyum. Bakkalın ödü koptuğu bir deliyim. Delilikten nükseden halüsinasyonum. Sizler akıllı olun ve beni unutun. Aşk mektupları beklerken, zarflarından borç faturalarının çıktığı materyalist dünyanın bir ferdi olarak eline tutuşturulan zarf açacağıyla hayata savaş açanım. Sizler böyle bir savaşı yok sayın. Tüketim toplumunun aşklarını yaşayın. Sevgilinize yüzükler, bilezikler alın. Öpüşün, koklaşın, sevişin. Hayatınızdaki acı çekenleri, fakirleri ve fukaraları sevgilinizle el ele vererek, onunla kol kola girerek yok sayın. Diziler izleyin. Dizilerdeki şiddeti, silahı, şehveti izleyin. Ardından psikolojiniz bozulsun. Doktora gidin, ilaç firmaları kazansın. Uyuşturucu endüstrisi kazansın. Dizileri izleyin. Sinirleriniz gerilsin. Sokakta kavga edin. Mahkemeler kazansın. Devlet vatandaşlarının itler gibi dalaşmasından ötürü rahat etsin. Sizler beni halüsinasyon kabul ederken, bunları gerçek sayın. Sizlere dediğim de atlar da konuşur, itler de güler, domuzlar da sever siz bana hadi oradan deyin. Televizyonda ise her gün, atları, itleri, domuzları izleyin. Hayatınızda bir çay bardağı dolu çay olun. İçinize sokulan kaşığı hiç fark etmeyin. İçinizdeki kazıkları bardağın içinde kırıkmış gibi görün. Size zararı yokmuş gibi algılayın. Beni deli kabul edin. Siz en akıllı halinizle bunlara devam edin.