..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim > Hulki Can Duru




9 Ocak 2012
Kendimizi Sevmek  
“Size çok yeni bir emir veriyorum: Kendinizi sevin” HCD

Hulki Can Duru


Şunu çok iyi anlamamız gerekir: Biz bu dünyaya diğer insanları mutlu etmeye, onlara yaltaklanmaya ve yaşantımızı onların istediği şekilde sürdürmeye gelmedik. Dolu dolu yaşamak, sevmek, sevilmek, öğrenmek, bilgilenmek, olgunlaşmak ve hayattan keyif almak için geldik. Kendimizi her açıdan tamamlamak, tatmin etmek, sevgimizi ve umutlarımızı en derin ve en yoğun şekilde göstermek ve paylaşmak için bu dünyaya geldik. Bu dünyadan ayrılırken de beraberimizde götüreceğimiz tek şey umudumuz ve sevgimiz olacaktır


:CECG:
Louise Hay’in “Pozitif Gücün Büyüsü” (The Power is Within You) adlı yapıtını okuduktan sonra önce bir eleştiri yazmayı düşündüm. Çünkü bir çok görüşüne katılmam mümkün değildi. Ancak, “kendimizi sevmek” hakkında önerileri bende değişik çağrışımlara yol açtı. Çünkü insanın kendisini sevmesi, bencilliğe ve benmerkezciliğe yol açabilirdi. Bu da önemli bir kusurdur.

Evet ama kazın ayağı öyle değil. Çağdaş Geştalt psikolojisi bu görüşte değil. Geştalt’ın ne olduğu hakkında burada uzun yorumlar yapacak değilim. Meraklısı bunu bilir zaten. Ben burada psikolojik terimler kullanmadan ve yalın bir biçimde kendimizi nasıl sevebileceğimizi ortaya koymaya çalışacağım. Çünkü kendini sevmeyen, başkalarını da gerçekten sevemez. Peki kendimizi nasıl seveceğiz? Şöyle:

•     Öncelikle kendi kendimizi olumsuz bir şekilde eleştirmeye son vermeliyiz. Mükemmel insanı oynamaya kalkışmak üstümüzde çok yoğun ve gereksiz bir baskı yaratır ve yaşantımızda asıl düzeltilmesi gereken yönleri görmemizi engeller. Hiç kimse mükemmel değildir ve olamaz.
•     Korkulara, korkmaya ve kendimizi korkutmaya son verelim: Yaşantımızda başımıza gelebilecek en kötü olasılığı veya en kötüyü bekleyerek yaşamak korkunç bir şeydir. Olumsuz sanrılar ve kaygılar yerine gerçekten olmasını dilediğimiz bir düşünceyi, imgeyi, hayali koyabiliriz. Örneğin öz hayallerimiz, güzel şeyler, sevgili, sevdiğimiz insanlar, güzel müzikler, güzel anılar, vs…
•     Kendimize öfkelenmeyelim ve kendimize karşı sabırlı ve anlayışlı olalım. (Kaptan Haddock sendromundan kurtulalım). Çünkü hepimiz hata yaparız. Mükemmeliyetçilik illetine tutulmuşuzdur. Beklemeye de sabrımız yoktur. Mutluluğa hemen sahip olmak isteriz. (Kuşkusuz bu bazıları için geçerli olmayabilir. Öyle sabırlı insanlar tanıdım ki, yani, sabır taşı çatlar fakat onlar çatlamaz)
•     Aklımıza karşı, kendimize karşı nazik ve sevecen olalım. Olumsuz düşünceleri, kuruntuları, endişeleri bir kenara bırakıp kendimize “seni seviyorum, her şey yolunda” diyelim. İyi ve mutlu sonuçlar hayal edelim.
•     Kendi kendimizi övelim. (Böbürlenelim demiyorum tabi ki). Hepimiz sonsuz zekanın imgesi (sureti), dışavurumları, yansımalarıyız. Kendimizi aşağılamakla, küçümsemekle aslında bizi yaratan gücü aşağılamış oluyoruz. Sonuçta tinsel ve tensel gücümüz azalıyor ve tükeniyor.
•     En iyisi kendimize şunları soralım: Kendimi yeterince iyi, rahat ve güzel hissediyor muyum? Kendimle barışık mıyım? Ne için yaşıyorum ve neden yaşıyorum? Hayatımı değiştirmek, yenilemek, sevdiğim ve sevdiklerimle tam istediğim gibi bir yaşam sürmek için ne kadar arzuluyum? Hayattaki amacım ve hedefim ne?
•     Kendimizi sevmek, kendimizi desteklemek, kendimize yardımcı olmak demektir. O halde, arkadaşlarımızın da bize yardım etmelerine izin verelim. Yani her şeyi tek başımıza yapmaya kalkışıp sonra beceremediğimiz zaman kendimize kızmayalım. Gelecek sefer yardım istemeyi deneyelim.
•     Olumsuz özelliklerimizi sevelim. Kendimizi çok ciddiye almayalım, hatta kendimizle alay edelim, gülelim, dalga geçelim.. . İçimizdeki çocuğu sevelim. O çocuk mutlaka içimizde vardır. O çocuğu bulup ortaya çıkaralım.
•     Ruh ve bedenimize çok iyi bakalım. Alkol, sigara, uyuşturucudan kaçınalım, sağlıksız besinler ve abur cuburla gereksiz yere midemizi doldurmayalım. Yani sağlam kafa, güçlü kişilik, sağlam vücutta bulunur. Güçlü kişilikleri olanlar en zor şartların ve acıların üstesinden kolaylıkla gelebilirler.
•     Ayna çalışması yapalım. Başımıza iyi bir olay gelirse, bir başarı kazanırsak aynanın karşısına geçip kendimize ve yaratıcıya teşekkür edelim. Çünkü bunda yüce yaratıcının olduğu kadar kendi katkımız ve payımız da mutlaka vardır. Kendini sevmekte zorlananlar hiçbir şeyi ve hiç kimseyi affetmeyen, beğenmeyen, sevmeyen kişilerdir. Bağışlamakla sevgi kapımızı açmış oluruz.
•     Kendimizi hemen, şimdi ve karşılıksız sevelim. İnsanları sevmenin yolu buradan geçer. Nasıl ki görmüş olduğumuz insanları sevmeden, görmemiş olduğumuz Tanrı’yı sevemez isek, aynı şekilde, sürekli birlikte olduğumuz kendi öz varlığımızı sevmezsek, kendimize tahammül etmezsek, diğer insanları da gerçekten sevemeyiz, tahammül edemeyiz… Sever gibi yapmak, sever görünmek ikiyüzlülüktür.
•     O halde doğru an veya zamanın gelmesini beklemeyelim. İnsanlar değiştiremeyiz. Onları olduğu gibi kabul edelim. Olumsuz bir insanla birlikteysek ve düzeltme olanağımız yoksa, kendi paçamızı kurtarmaya bakalım. Kendi içsel dengemizi korumak için böyle birinden uzaklaşmanın, kurtulmanın yolu kendimizi sevmektir. Çoğu zaman kötü ve olanaksız ilişkileri sürdürmeye çalışarak kendimizi ezdirir, kendi varlığımızın tahrip olmasına davetiye çıkartırız.
•     Şunu çok iyi anlamamız gerekir: Biz bu dünyaya diğer insanları mutlu etmeye, onlara yaltaklanmaya ve yaşantımızı onların istediği şekilde sürdürmeye gelmedik. Dolu dolu yaşamak, sevmek, sevilmek, öğrenmek, bilgilenmek, olgunlaşmak ve hayattan keyif almak için geldik. Kendimizi her açıdan tamamlamak, tatmin etmek, sevgimizi ve umutlarımızı en derin ve en yoğun şekilde göstermek ve paylaşmak için bu dünyaya geldik. Bu dünyadan ayrılırken de beraberimizde götüreceğimiz tek şey umudumuz ve sevgimiz olacaktır



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın ruhbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Peregrinus (Eda) Sendromu
Dindarlığın Psikiyatrik Tetkiki
Piromani (Pyromania)

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fahrenheit - 451 Sendromu
Miraç ve Mescidi Aksa (2ci Bölüm)
Şeriat Hala Geçerli mi?
Miraç ve Mescidi Aksa (1. Ci Bölüm)
Türkiye’yi Savaşa Sokmak Yasalara Göre Suçtur!
Çocuklarla Evlenmenin Hukuksal ve Etik Boyutları
Ses Kirliliği ve Hoparlörlü Camiler (2ci Bölüm)
Ses Kirliliği ve Hoparlörlü Camiler (1inci Bölüm)
Mevlana'dan Aforizmalar
Stephen Hawking'in Paradoksları (2)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.