..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > osman demircan




25 Temmuz 2011
Kurşunlardan Kaçamayan Atlar  
osman demircan
Bir deniz resmi çizdim. beyaz ışıklar çizerken sularına göz kamaştırıcıydı. Mor ışıklar ruh okşayıcı, sarı ışıklar göz alıcı, turuncu ışıklar can yakıcıydı. Kırmızı ışıklar kalbimdi. Duygularım gibi dalga dalgaydı ve ben çizdiğim o deniz resminde su alan bir sandaldım. Küreklerim ve güvertem yalnızdı. Ve ben deniz ortasında geceleri insanlara bırakan gün batımıydım. Tüm güzelliklerin ortasında kaybolan ve en son hayatının tüm renklerine simsayah boya çeken bir ressamdım. Bir sandal yalnızlığında kendi karanlığını yaratan yüreğinde gün batımları eksik olmayan bir ressamdım. Kimsenin duvarına sığmayan resimler yaptım.


:AFDD:
Bir deniz resmi çizdim. beyaz ışıklar çizerken sularına göz kamaştırıcıydı. Mor ışıklar ruh okşayıcı, sarı ışıklar göz alıcı, turuncu ışıklar can yakıcıydı. Kırmızı ışıklar kalbimdi. Duygularım gibi dalga dalgaydı ve ben çizdiğim o deniz resminde su alan bir sandaldım. Küreklerim ve güvertem yalnızdı. Ve ben deniz ortasında geceleri insanlara bırakan gün batımıydım. Tüm güzelliklerin ortasında kaybolan ve en son hayatının tüm renklerine simsayah boya çeken bir ressamdım. Bir sandal yalnızlığında kendi karanlığını yaratan yüreğinde gün batımları eksik olmayan bir ressamdım. Kimsenin duvarına sığmayan resimler yaptım. Bu yüzden dar beyinlere hiç hitap etmedim. Kimsenin düşüncesini küçük görmedim; ama kimseden de büyük fikirler duymadım. Bu yüzden resimlerimde ellerimin ve parmaklarımın yalnızlığını gizledim. İnsanların aptallığını çekmedim. Resimlerimde eşek figürünü çizmeyi sevmedim. At resimleri doldu fırçama. Tuvalime doludizgin atlar çizmek istedim. Atların ayakları kırıldı. Ben hep kurşunlardan kaçamayan atlar çizdim. Ve bunu kaderim bildim. Çünkü ben de kurşunlardan kaçamayan bir attım. Yayla çimenleri yeşerirken gözlerimde, silahların şarjörleri boşaldı yüreğime. Ve talihim bana kaçamamayı öğretti. İnsandan kaçamamanın hüznü üzerime bir yük gibi bindi. Sevmediğim insanları sırtımda taşıdım. Ben bu dünyada boşuna yaşadım. Gecenin karanlığı gibiyken gözlerim, bakışlarımdan yıldızların kayışlarını gözyaşları içinde seyrettim. Bir ressamın fırça darbelerinde yüreğime indirdiğim hançerlerin akıttığı kırmızı renkleri gizledim. Ben en çok boynu bükük gelincik çiçeklerini sevdim. kırmızıydı renkleri ve yüreğim gibi kırılgandı. Atları koşturmak isterken gelincik tarlasında, ezilen duygularımın kırmızı yapraklar halinde tarlaya döküldüğünü gördüm. insanların zaferlerini ve benim yenilgilerimi resmettim. Bir ressam olarak katillerimi çizdim de, cesedimi ortada bıraktım. Ben en çok ortada kalmışlığıma iç geçirdim. Çünkü cenazeme kendileri duvar olan, gözyaşları taşlarından sızan insanların yüreklerinin bir at yüreği kadar bile olamadığını kimseye anlatamadım. Önce sıfatlarla kendini tanımlayan, sonra sahip olduklarıyla kendini anlatan insanların yüzümdeki bir ben kadar olamadığını gördüm. Bir ben vardı yüzümde, insanların yüzsüzlüğünün alabildiğine olduğu yerde. Bir benim vardı, yüzümün kusuruydu. ben yine de beni sevdim, alabildiğine kimsenin kimse olamadığı bir yerde. Ve ressam olarak ilk noktayı yüzüme koydum. yüzümdeki beni seveni, ben de sevdim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hepiniz Gazetelerdeki Köşe Yazıları Gibi Boşsunuz. Nedense Hayatımdaki Tüm Köşeleri Tutmuşsunuz
Saatler Kimin İçin Çalıyor
Ayak Takımıysan Ezilirsin
Padişah ve Kapıcı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgili Seninle Sevişmek Ne Güzel
Varlığım Bir Okyanus
Şimdi Sen Sus, İnsanlar Sussun
Yüreğimi Korkak Büyütmedim
Beylik Laflar Etmekle Olmuyor Dostum
Ah Angelina
Sen Benim En Büyük Hatamsın
Frezya
Çam Ormanı
Ey Sevgili Senin Aradığın Benim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.