Bin Yıllık Ayin
(Nilay Akçay (Karakaya)) 29 Ocak 2012 |
Toplumcu |
| |
Kanla filizlenip kanla beslenen bir düşüncenin bin yıldır süregelen bir ayininden arta kalanları izliyorum |
|
Vazgeçtim Dünyadan
(Nilay Akçay (Karakaya)) 19 Ocak 2012 |
Toplumcu |
| |
Adım Havva…
Tarihin doğar doğmaz toprağa gömdüğü “insan” soyundanım ben…
İnsan soyunun cennetten kovulmasına sebep olan şeytanın ta kendisiyim. O yüzdendir yeryüzü cennetinde yerimin olmayışı.
|
|
12 Eylül
(Nilay Akçay) 12 Ağustos 2011 |
Toplumcu |
| |
12 EYLÜL KARANLIKTA KÖRLEŞMİŞ BEYİNLER |
|
Günebakan
(Nilay Akçay) 28 Nisan 2010 |
Toplumcu |
| |
Her yer karanlık. Kör olmuş güneş. Zaman yok. Duygu yok. Bacaklarımla ellerimi karıştırıyorum. Kalbimden bedenime yayılan, hücrelerime işleyen derin bir sızı… Sızıyı anlatacak ünlemler kayıp. |
|
Yüzleşme
(Nilay Akçay) 24 Nisan 2010 |
Toplumcu |
| |
Her şeyini öldürdükleri
Evlerin avlularında
Kanayan taşları gördüm |
|
Sus Çiçekleri
(Nilay Akçay) 21 Mart 2010 |
Lirik |
| |
bir dilden düşüyorum gecene
yasaklanmış, küstürülmüş bir dilden
bu yüzden yumuşak tut ellerini
devletin zihnimi bedenimle terbiyeye kalkıştığı
günlerin izlerini taşıyan acılarımı
bir gülün yaprakları arasına al
|
|
Balıkların Babası
(Nilay Akçay) 18 Şubat 2010 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
Balıkların yaşamaları da insanoğlu gibi tehlikelerle doludur. Sağı solu belli olmayan denizlerde her an savunma halindedirler. Dellenmeye görsün bir kez deniz, dalgalarına aldı mı tutar en uzağa savurur balıkları hatta çoğu zaman kıyıya fırlatır atar. Sürekli bir mücadele, hayatta kalma savaşı verirler. Zaman zaman takılır bir avcının oltasına yok olmayı seçer. İnsan seyretmeli denizi. Her halini görmeli tanımalı. Balıklardan ders çıkarmalı. Küçük balıklar gibi cesur olmalı kaybolacaksa büyük denizlerde kaybolmalı. Bir balık bilir ki sığ denizlerde dolaşırsa kendini hiç bilmediği bir anda kıyıda bulur. Oysa keşfedilecek ne çok şey vardır bu uçsuz bucaksız denizlerde, derinlere dalmaya cesareti olmalı bir balığın. Unutmamalı ki bütün hazineler suyun yüzeyinde değil altında gizlidir. Deniz kabukları içindeki istiridyelere ulaşmak için kulaçlarını geniş atmalı, zamanını da iyi seçmelidir. İnsan da öyle değil midir sanki? |
|
Rüzgar Kanatlı Harfler
(Nilay Akçay) 31 Aralık 2009 |
Toplumcu |
| |
Önümüzden geçen ilk şiire atlayıp üzeri tozlanmış kelimelerin içinde kendimize yer açmaya çalışıyoruz. Ancak kelimeler arasında bize uygun olanı bulamıyoruz bir türlü. Acımızı giyinen bir dize, aradığımız sadece. Ellerime yapışıyor çocuk. Umutla koşmaya başlıyorum tekrar heceler arasında. Süslü kelimelerin şatafatlı sesleri arasında tanıdık bir duygu yok !
|
|
Sıfırın Altında Yalnızlık
(Nilay Akçay) 18 Eylül 2009 |
Lirik |
| |
"Aşk, avuçlarına bıraktığım bir mühürdü”
Anladıkça sen
Uzun boylu cümlelerin fiyakalı hecelerini içkinle karıştırıp
Trajik bir şiirde sabahlarsın |
|
Delilik Makamı
(Nilay Akçay) 13 Mart 2009 |
Toplumcu |
| |
tüm acılarımı toplayıp döküyorum dizelere
yalnızlığımın toplamı bir şiir devriliyor üstüme
|
|
Gölde Eriyen Hüzün
(Nilay Akçay) 15 Şubat 2009 |
Toplumcu |
| |
"Bir keman eklendi piyano sesine. Sakinleşiyor bedenim. Keman seriyor ruhumu kitapların üstüne. Bu kez genç bir kız karşılıyor. Bir tutam mücadele bir tutam umut ve isyan çalmış kitaplardan. Kemanla piyano yetişiyor genç kızın hızlı çarpan kalbine. Tutuyorum kızın ellerinden yürüyoruz sert ve kararlı adımlarla, bir adam kesiyor yolumuzu, gençliğini fırlatıyor kızın suratına. Kız bağırıyor, adam çekilmiyor önünden. Sert bir susku patlıyor aralarında. " |
|
|
|