Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin |
|
||||||||||
|
“Modern ötesi” anlamına gelen ve çağımızda filizlenip oldukça da yaygınlaşan bir sanat anlayışı olan “postmodernizm”in edebiyatımızdaki en önemli temsilcilerinden biri Hasan Ali Toptaş’tır. O,klasik roman algısını kökünden söküp atan kurmaca metinlerde devrim niteliğinde değişiklikler gerçekleştiren bir kalemdir. Klasik kurmaca metinlerde olaylar bir oluş sırasına göre verilir, böylece okuyucu olayın bölümleri arasında geçişi kolayca sağlayabilir, bu noktada yazar okuyucunun işini kolaylaştırır,kimilerine göre de okuyucuyu edilgen kılar oysa postmodern anlatıların modern kurmaca metinlerden ayrılan en önemli yanlarından biri de işte budur.Bu anlayışa bağlı diğer yazarlar gibi Hasan Ali Toptaş’ın eserlerinde bu oluş sırasına rastlayamazsınız.Olay bölümleri ,klasik giriş,gelişme,sonuç anlayışından uzak düzensiz dizilmiştir.Bu yüzden kitaplarını okurken sık sık anlatıdan koptuğunuzu düşünürsünüz,bu durum sanıldığının aksine yazar ve okuyucu için olumsuz bir durum değildir,onun istediği,okuyucu okuma eyleminde aktif kılmaktır,okuyucuya hazır sunumlar vermek yerine tıpkı bir puzzle parçaları gibi anlatının bölümlerini düzensiz dizilişlerle okuyucuya verip okuyucu zihninde bu parçaları birleştirirken okuyucunun hayal ve düşünce dünyasını geliştirmektir.Yani tüm post modern anlatılarda olduğu gibi okuyucu, onun kitaplarını okurken de kitabı yazarla birlikte adeta yeniden yazar. Yazarın en önemli özelliği de şüphesiz sözcükleri kullanmadaki ustalığıdır, onun yazılarında Türkçenin sınırlarının epey zorlandığını görürüz,dile hakimiyeti anlatılarının başından sonuna kadar hissedilir,düzyazı biçimlerinden roman ve öyküyü tercih eder ancak yazdıkları kesinlikle sadece roman ya da öykü değildir, adeta anlatıları “şiir gömleği giydirilmiş roman ve öyküler” dir. Çünkü Bu şiirsel üslubu da metinlerin sanatsal tarafını bir adım daha öne çıkarır. Yazar dile o denli hakim ki söz istilasına uğramış gibi beyni,sözcükler cümle oluşturmak için birbirleriyle yarışıyor adeta,kelimeleri yontup hizaya sokma noktasında hiç mi hiç zorlanmadığı belli.O yazma biçimini hayal-gerçek çizgisine oturtur, okuyucu da bu çizgide durmakta zorlanır, bazen ayağınız hayale bazen de gerçeğe kayar, hayal gerçek iç içedir. Bu da onun varoluş sürecini sorgulamasından ileri gelmektedir.Bu söz büyücüsüyle sözcüklerin dünyasında gezinmek,özel bir deneyim bir okuyucu için,okumanızı tavsiye ederim,kendisini ve kitaplarını daha yakından tanımak için yazarın internet sitesi : http://www.hasanalitoptas.net/php/index.php?mid=0&dl=1 NILAY AKÇAY
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nilay Akçay (Karakaya), 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |