• İzEdebiyat > Bilimsel > Tüze Felsefesi (Hukuk) |
1
|
|
|
|
Evrimleşmiş duyunu umimiye… Şaşırma lüksümüz yok. Kapitilasyon ve duyunu umimiyeyi tarihe gömen kişilere dil uzatarak, adam |
|
2
|
|
|
|
Bir çalışmanın başlangıç yazısıdır... Türkiye tarihi, çok partili yaşam ve bu dönemler içinden bazı ayrıntılar tartışılmıştır. Yeni değişiklikler eklenmiştir |
|
3
|
|
|
|
Ucuz tarım ürünü ve et ithali ile harakiri arasında bir akrabalık yok. Ancak,kendi üreticisinin boğazını sıkmak, yada ayaklarına kurşun sıkmak gibi bir eylem de değil. |
|
4
|
|
|
|
10 partinin katıldığı bir seçimde:
Seçime giren partilerden 9 tanesi 4.999.999'ar oy alsa, bu partiler % 10 barajı nedeniyle milletvekili çıkaramayacak… ve 5.000.010 tane oy alan parti tüm milletvekillerini alacak… bağımsızlar hesapta yok… 9 parti baraja takıldı, 10. Parti bütün millitvekillerini aldı… |
|
5
|
|
|
|
Atatürk ile orda tanıştım. Sonra, Karacaoğlan’dan Orhan Veli’ye, bir çok kişiyi tanıdım. Bilim, felsefe, hukuk…büyük denizlere açıldım. Çok ama çok dostum oldu. Bilim adamı, sanatçı, devlet adamı, hukukçu şair ve yazar, ….
|
|
6
|
|
|
|
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. |
|
7
|
|
|
|
Sık sık olmasa da zenginlerden fakir olanlar çıkacağı gibi, fakirlerden de zengin olanlar çıkıyordu. Böylece ilerleyen süreç içinde değişmez olan kader, öngörülemeyen nedenleri içinde takdiri ve kaderleri de değiştirecekti. Ama bu ön görülmez ilikler münferit olmaları nedeniyle asal olan özel mülk sahipliğini ve köleliği hiç değiştirmeyecekti! Buna köleci dinler de dahil.
|
|
8
|
|
|
|
Çok partili siyasi yaşama geçtiğimiz günlerdeki, acemi yöneticilerin küçük Amerika olma sevdasından uyandıklarında, kendilerine Atatürk döneminden kalan sanayi tesislerini sattıramayan Amerika, kendisine karşı dik duruş gösteren, isteklerini aynen yerine getirmeyen yönetimi gözden çıkarmış ve darbe ortamını hazırlatmıştır. |
|
9
|
|
|
|
Atatürk,, bizim insanımız. Aynı sokağı bölüştüğümüz, aynı sofrayı, aynı çayı bölüştüğümüz bir dost… |
|
10
|
|
|
|
Yeryüzünde hüküm süren anlayışları genel hatlarıyla gördükten sonra en zor iş, bu pragmatist dünyayı nasıl ters yüz ederek idealist bir dizgeyi hakim kılacağımız noktasında toplanmaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için olanı bir kenara bırakıp olması gerekeni bir çerçeve halinde, duyularımızca kavranabilecek tarzda sunmakla başlamayı uygun görüyorum. |
|
11
|
|
|
|
ABD’nin kör kuklası haline gelmiş olan AKP hükümetinin Suriye ve diğer komşu ülkelere karşı düşmanca söylem ve eylemleri sadece Suriye değil, Mısır ve İran ile olan siyasal ilişkilerimizi bozmakta, ülkemizi ve vatandaşlarımızı misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmaktadır. |
|
12
|
|
|
|
Ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir.
Özelleştirmeler verimlilik artışı sağlamıyor ve kamu giderlerini azaltmıyorsa , açıkça Anayasa’ya aykırıdır. İlgililere saygı ile sunulur.12 Nisan 2014 Cumartesi
|
|
13
|
|
|
|
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 . maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. ((2. Madde başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.)) bu cümle, başlangıç hükümlerinin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyeceğini belirtmektedir. Sözü ve ruhu ile geçerli olan Anayasa, 1924 Anayasına aykırı düzenlemeyi önlemektedir.
Yasama ve yürütmeye ilişkin hükümler de değiştirilemez Sonuç itibarı ile, başkanlık sistemi teklif dahi edilemeyecek bir sistemdir.
|
|
14
|
|
|
|
1960, 1971, 1980 ve devam eden olayların arkasında, yabancı gizli servisler açık açık oynuyor…
|
|
15
|
|
|
|
evrim kuramının bir garip yönü de herkesin onu anladığını sanmasıdır |
|
16
|
|
|
|
Ceza Genel Kurulu'a itiraz |
|
17
|
|
|
|
Yüzyıllardır sömürge politikalarını temellendirmek için kullandıkları felsefi düşünce ve argümanlara baktığımızda bunların bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlandığını görüyoruz. Dediler ki, ölümden sonra hayat, insan için geçerli bir olgudur. Bu yüzden, ahlaka ve adalete uygun yaşamak zorunda olan insandır. Devletse bu dünyada ödülünü alacak veya cezasını çekecektir. Onun için öbür dünya olamayacağından, devlet, insan için geçerli olan etik kaygılarla bağlı değildir. Böylelikle başka toplumlardan çalmakta beis görmeyecek, vicdan azabı da duymayacaklardı. |
|
18
|
|
|
|
Gelgelelim insanlığın varoluş denkleminde sayısız tecrübeleriyle sabit olmuştur ki, günü kurtarmak hiçbir topluluğu geleceğe taşımamıştır. Yalnızca bugününü düşünenlere yarın ekmek vermeyecektir. Şu anda yapılması gerekeni layıkıyla yapmak ve gerekli tatmini gerektiğince sağlamak, başarıyı en hızlı getiren etkenlerden biri olabilir ama hukuk gibi a priori ve kendiliğinden var olan bir üst oluş, sistemleştirilir ve uygulanırken çağlara ve büyük kitlelere hitap edecek şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Ki ancak evrensel yasalarla mutlak bir adalete ulaşılabilir. |
|
19
|
|
|
|
1929 - 1939 yılları arasındaki on yılda dünya sanayi üretimi %19 artarken, Türkiye'de sanayi üretimi artışının %96'yı bulduğunu, Sovyetler Birliği ve Japonya dışında hiçbir ülkede, bu alanda Türkiye'den daha hızlı bir büyüme sağlayamadığını...
(Porf. Dr. Suna Kili , Atatürk Devrimi - Bir Çağdaşlaşma Modeli, S. 263 - 264.)
|
|
20
|
|
|
|
Dün okuduğum Nazilli Basma Fabrikasının kuruluşu ve bugünkü hali, benim 15 yıla yoğunlaşmam gerektiğini anımsatmıştır |
|