Başlangıç
Kısa dünya tarihini, Evrim Kuramı ile başlatalım.
Evrim kuramının başka bir garip yönü de, herkesin onu anladığını zannetmesidir. (Gen Bencildir, R.Dawkins, s.36-Tübitak Yayınları)
Herkesin bildiğini neden tekrar edeyim


Tarih yazı il başlar. Yazıyı Sümerler mi Hititler mi buldu. Çivi yazısı ile, Anadolu ve batı Asya’da bulundu. Tarih yazılmaya başlandı.

Yazıya çivi yazılarından başlıyoruz
İlk yazılı kanun, Hamurabi Kanunlarıdır. Hamurabi, Babil Kralı, bugünkü Bağdat’ın 10 km yakını…yani Bağdat. Yani Irak.
İlk yazılı antlaşma, Kadeş Antlaşması. Dönemin süper güçleri, Hititler ile Mısır arasında. Kadeş, Bağdat’a ne kadar yakın. Ölçü vermeyeceğim ama Irak ve Suriye, Suriye’de bir antik kent, Kadeş.
Bilimin gelişmesi: bilim insan ürünü…herhangi bir ülke veya ırka ait değil. Dinamiti Nobel yaptı ama barut Çin’de yapılmıştı. Barutsuz dinamit olur mu…
Irklar, insan DNA sında, yalnızca bazı renk hücrelerinde, değişimden ibarettir. Yani mutasyondan ibarettir. Rengi renk olursa olsun, tüm insanlar aynı DNA ‘nın kopyeleridir.
Bilim ve toplum yaşamı:toplumların gelişme düzeyi, bilimsel gelişme düzeyidir.
Yeni sömürgecilik, sömürgeciliğin evrim geçirmiş halidir. Malını ve emeğini zorla almak yerine, bazen zorla, hile ile, tehdit , kandırarak , almaktır.
Adalet mülkün temelidir. Kaç tane devlet var. İşte o devletlerin temeli.
Demokrasi kendi kendini yönetmektir. Seçimde oy kullanmaktan ibaret değildir. Bilim ve teknolojinin sağladığı tüm olanaklardan eşit şekilde yararlanmaktır.
Demokrasi ve evrim, tüm bilimsel olanaklardan, eşit olarak yararlanmak değil, propaganda, reklamlar ile, mış gibi yapmaktır. Seçimde, sandığa oy atmak, demokrasi olarak tanıtılıyor,
Seçim hileleleri, gizli oy, açık sayım olması gereken. Değerlendirmeyi bilgisayarlar yaparsa, açık sayımdan söz edilemez. Kimin kazanacağı programlı olabilir.
Propaganda resmi yalan mı, neden olmasın.

Esir aldığı askerleri, ilaçlı havuzlara sokarak kör eden, 2. Dünya savaşında, 60 milyon insanın ölmesine neden olanlar, demokrasiyi babasının malı olarak pazarlıyor. Bu arada her türlü silah ve işkence aleti satıyorlar. Bırakınız yapsınlar, bırakınız satsınlar.
Şirketlerin yönettiği ülkeler, başka ülkelere, her şeyi özelleştirin telkin ve baskısında bulunur. Sömürgeciliğin evrim geçirmiş bir halidir. Onların yöneticileri, kendilerini yöneten şirketlerin pazarlama elemanı gibi çalışır.
Soğuk Savaş evrimleşmiş bir sömürge düzenidir. Para satanlar,Ne söylerler ise doğru kabul edilir.
1930 ların en hızlı kalkınan ülkeleri, Türkiye, Japonya ve Rusya… bu ülkelerin işbirliği, japonya’ya atılan iki bomba, ve Türkiye Rusya arasına kara propaganda.Kültürel saldırı, daha sinsi ve yıkıcı. Türkiye’ye tüm haberler, Avrupa ve Amerika’dan geliyor. Suriye ve ırak , Rusya, iran gibi komşuları onların gözü ile görmeye zorlanıyoruz.
Emperyalizm, yardım yapıyor gibi, mallarını satar, satış için kredi verir, faiz tuzağı örümcek ağı gibi.
Taşıt araçlarını daha çok satabilmek için, yollar yaptırır, hem araç, hem petrol satar, tabi bol bol borçlandırır, hem borç, hem faiz ödenir.
Borçlanma Türk tarihindeki düyunu umimiye ile sonuçlanır. Devlete para satanlar, doğrudan vatandaştan tahsilat yapar.
İMF, Dünya bankası, ikili anlaşmalar, evrim geçirmiş Düyunu umumiyedir. Tahsilatı kendin yapar, ödersin.
Kaynaklar nasıl paylaşılır, nasıl el konur. Savaşlar, vekalet savaşları olarak devam eder. Demokrasi ve özgürlük getirme yalanı ile, ülkeler parçalanır. Osmanlı parçalanırken de sözde özgürlük getirilen ülkeler, savaş alanları gibi.Suriye ve Irak, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması sonucu ayrıldı.
Atatürk, bağımsızlığınızı kazanın, federasyon olalım demiştir.
Emperyalizme karşı savaş veren ve bu savaşı kazanan lider Atatürk. Bağımsızlık savaşlarının pilot ateşi.
Türkiye ve Rusya, Atatürk ve Lenin dayanışması ile dünyanın en hızlı kalkınan ülkeleri. Türkiye tek kuruş dış borç almadan, hatta Osmanlıdan kalan borçları ödeyerek, bu büyümeyi gerçekleştirdi.
2. Dünya Savaşı sonrası, NATO denetimine girildi. Tek kuruş borç almadan büyüme , borç al, faiz öde yoluna girdi.
Bilgi kirliliği, propaganda, öğrenilmiş çaresizlik sinsi düşmanlar.
Birinci dünya savaşında, işgalcilere karşı savaşta, Arap çöllerinde,2 milyon Türk askeri öldü… Bir yanda işgalci kuvvetler, bir yanda bağımsızlık savaşı verdiklerini sanan yerli işbirlikçiler. Ülkelerini emperyalizme teslim edenler, işgalcilerin kendileri için değil, petrol için savaştığını biraz geç fark etti