|
İnsan ve Diyalektik
(selim koç) |
Felsefe |
| |
diyalektik kavramına (sartre etkilenimli) salt insan boyutundan bir bakış.çok kopukluklar var bu yazımda.çoğu yerini düzeltmeye çalıştım.yalnız yine de çok eksik.kusurlarımla... |
|
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladık Bu İşten?
(Vildan Sevil) |
Günlük Olaylar |
| |
“Soyunarak, insanların ve medyanın ilgisini; ayrımcılık, seks ticareti ve seks köleliği, özgürlük, kadın hakları, feminizm üzerine çekmek.” Amaçları bunlar.
Femen diyor ki; Ukrayna’da, mini etek, yüksek topuklu ayakkabı giymek, seksi görünmek özgürlük sanılıyor. Oysa, bu anlayış, özgürleşmek değildir, kendini erkeğe sunmak suretiyle, ona bağımlı kılmaktır.
|
|
Kraliçe ve Bahçıvan - II
(Hulki Can Duru) |
Öyküsel |
| |
Denizin karanlık ve sert kokusu akrep gözlerin ve yelkovan yüreğin kabaran burçlarına balkınalı parmaklarla hasadı sürüyor. Ekin olgunlaşıyor ve günebakanlar toplanma hazırlığında. Karlı tepelerde ,yüce dağ başlarında, ıssız çöllerde ateşler yanıyor ve inciden zırhlarıyla kuşanmış atlılar dört nala büyük ordularla sefere çıkıyorlar |
|
Ölüm Üzerine - 1
(Umut Salih Tiryakioğlu) |
Felsefe |
| |
Ölüm, çoğu insan için korkuların efendisidir. En inanmış kalpleri bile okşar zaman zaman. Yürekleri sıkıntıyla doldurur. Varlığıyla hayatı hem zehir eder hem de gerçekte olmadığı kadar manidar kılar. Peki gerçekte de öyle midir? En azından mantıken böyle olması gerektiği düşünülmelidir. Fakat bu dünyada gerçek olan tek olguyu, ölümü, o kapımızı çalana dek gözardı ederiz. Hayatın içindeki küçük ayrıntılarla sanki bu evrende sonsuza dek kalacakmışız gibi meşgul olur, böyle acı bir gerçek karşısında pek önemsiz olan olaylarla ve düşüncelerle boğuşuruz. Mali durumumuz, başka faniler nazarındaki görünüşümüz, tuttuğumuz siyasi parti veya futbol takımının akıbeti gibi gelip geçici düşünceler -mantığa tamamen aykırı olarak- zihnimizi meşgul eder de on yıllar içerisinde yokolup gideceğimiz hakikati karşısında cinnete düşüp delirmez yahut da hayatın gerçek anlamı üzerine cevaplar aramaya yeltenmeyiz. |
|
Geçmişin İzdüşümünde Bir Kısır Döngü
(Vildan Sevil) |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
“Burası insanların sustuğu, mermilerin konuştuğu, güllerin yerine barutun koktuğu, ırmakların yerine kanların aktığı, kuşların uçmaya, kurtların yaşamaya korktuğu Gabar Dağlarının tam ortası. Şırnak Beytüşşebap’tır burası. Batıda şafak sayanların değil, tezkereye bir gün kala şehit olanların yeri” |
|
Kitapsız Bir Din Doğdu,haberiniz Var mı?
(Ömer Faruk Hüsmüllü) |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Tek tanrılı semavi dinler gibi bir kitaba sahip değil bu yeni din,ancak çok güçlü bir tanrısı var.
Bu tanrı ödüllendirme ve cezalandırmayı öteki dünyaya bırakmaz,her şey bu dünyada olur ve biter.Hem de anında!O tanrıya sahipsen yaşadın,değilsen yandın…
Bu tanrı ya kağıttandır,ya da madenden.Bankalarda yatar, kasalarda, cüzdanlarda, ceplerde saklanır.
|
|
Dolunayda Uyku Tutmaz
(Vildan Sevil) |
Beklenmedik |
| |
Gözlerimi göğe diktim. Hera’yı aradım. Belki yardımıma koşardı; kadının, doğumun ve ihanetlere öfkenin Tanrıçası, neler olup bittiğini anlatırdı bana. Belki Afrodit’i yollardı yardımıma. Şaşkın, yorgun sesimle çağırırken onu, lirinin tınıları arasında Safo’nun sesi çalındı kulağıma. O da Afrodit’e yakarıyordu:
|
|
İnançlara Saygı Göstermek
(Hulki Can Duru) |
Din |
| |
Bilimsel bakışta hoşgörü, saygı, saygısızlık gibi kavramlara yer yoktur. Bilimsel düşünce deney, akıl, mantık, nesnellik, tarafsızlık, eleştirel yaklaşım ilkelerine göre işler. Matematikte demokrasi olmaz. Doğru tektir ve diğer sonuçlar hoşgörülemez. |
|
27 Mayıs Politik Devrim mi? Darbe mi?
(yaşar ali avcu) |
Günlük Olaylar |
| |
27 Mayıs, Birinci Kuvay-i milliye'nin, 12 Mart ve 12 Eylül Mandacılığın devamıdır!..
27 Mayıs Politik Devrimi,12 Mart ve 12 Eylül Faşist Darbeleriyle, akla kara, gündüzle gece, yerle gök, iyiyle kötü ve hayatla ölüm gibi zıttır-karşıttır. 27 Mayıs Politik Devrimi'yle bu CIA yapımı faşist darbeleri aynı kefeye koyanlar, ya gafildir ya hain!
27 mayıs politik devrimini 12 mart ve 12 eylül ile birlikte aynı katagoriye getirip darbe benzetmesi yapmak bu nedenle oldukça traji komik bir benzetmedir ama ille de bir benzerlik aranıyorsa, bu benzerlik 25 Nisan 1974 günü Portekiz’de, genç subaylar tarafından gerçekleştirilen ve ülkede demokrasinin yollarını açan ‘Karanfil Devrimi’ ile kurulabilir |
|
Kuantum Felsefesi
(Cengiz Özder) |
Felsefe |
| |
Bugünlerde kimse ne olduğunu pek bilmese de, insanların dillerinde olan o çılgın Kuantum fiziği(Parçacık Fiziği), onun teorisini kuran ünlü fizikçilerin bulgularının sonucunda ortaya attıkları felsefi sorulardan kaynaklanan bir felsefi akıma yol açtı. İşte aşağıdaki makalede, bu felsefe hakkında kısa bir giriş bulacaksınız! |
|
Heidegger ve Zaman: Dasein Analitiği Çerçevesinde Zaman Analizi
(ali osman yeten) |
Felsefe |
| |
“Yıldızlara yürüdüm, hepsi bu…” mezar taşındaki bu söz Heidegger hakkında çok şey anlatır. O hayatı boyunca hakikati arayan bir düşünür olmuştur. Heidegger varoluşu felsefenin konusu haline getirerek felsefenin hayatın dışında olmadığını; bizzat dünya-içinde olduğunu anlatmaya çalışır. Hayatın içinde olan bizlerin hakikatin dışında kalamayacağımızı vurgulayan Heidegger; önceki filozoflarca kabul gören insan ve varlık arasındaki özne-nesne ilişkisini ‘varoluş’ düşüncesi ile ortadan kaldırır. Varlığın anlamı? Sorusuna o; soruyu soran kişiyi de dahil ederek cevap arayışına girişir. O okuyucusuna hazır cevaplar sunmak yerine sorular sorar ve bu soruların nasıl cevaplanacağının yöntemini belirlemeye çalışır. Soru ile başladığı eserlerini yine soru ile bitirir. |
|
Adalet Üzerine - 4 (İnsanlığın Şafağı)
(Umut Salih Tiryakioğlu) |
Tüze Felsefesi (Hukuk) |
| |
Yeryüzünde hüküm süren anlayışları genel hatlarıyla gördükten sonra en zor iş, bu pragmatist dünyayı nasıl ters yüz ederek idealist bir dizgeyi hakim kılacağımız noktasında toplanmaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için olanı bir kenara bırakıp olması gerekeni bir çerçeve halinde, duyularımızca kavranabilecek tarzda sunmakla başlamayı uygun görüyorum. |
|
Kapitalizm'in Çarklarına Buddha'nın Çomağı Nasıl Sokulur?
(Aydın akdeniz) |
Politika |
| |
Bulunduğumuz coğrafyanın bir hayli doğusuna düşen bu uzak diyarlarda kan ve göz yaşı hiç eksik olmuyor. Zaman,zaman basına yansıdığı kadarıyla şöyle bir göz ucuyla baktığımız haber başlıklarında deprem,sel baskınları gibi tabii felaket haberlerinin ötesinde dikkatimize konu olacak önemde gelişmeler nedense hiç basına düşmüyor. Arada bir teknolojide,sağlıkta,ekonomide dünya gündemini sarsacak değerde buluş ve gelişmeler magazinel mantıkla düşüyor basınımıza.Asya Pasifik’te kat edilen mesafeler, öyle kendiliğinden elde edilmiş sonuçlar mıdır! Piyango biletlerine milyonda bilmem kaç ihtimalde bir tesadüf eden o sihirli rakamların sağladığı türden bir şöhret mi bahşetmektedir sahiplerine? Hiç sanmıyorum. Herifler ciddi ciddi çalışıyorlar. Hindistan’da bir TATA çıkıyor General Motors’a rağmen 2500 dolarlık bir otomobili satışa çıkarabiliyor.Hani bizim şu reenkarnasyon,enkarnasyon ve hint fakirlerini sohbetlerimizde öne alarak üzerinde geyik muhabbetleri yaptığımız Hindistan. |
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|