Susmak ve Dinlemek
Zamanın akıp giden yalnızlığında
Soluksuz kalan bedenler ve bedenlerle birlikte boşluğa itilen yaşamlar.
Zamanın akıp giden yalnızlığında
Soluksuz kalan bedenler ve bedenlerle birlikte boşluğa itilen yaşamlar.
Sıcak yaz günlerinin sonlarına gelmişti mevsim. Sosyetik yaşamlarından sıkılmış, içlerinde macera ruhu cirit atan, haftada 3 kere bol köpüklü ve hoş kokulu şampuanlarla banyo yapan, hazır konserve mamalarıyla beslenen sevimlimi sevimli iki orta boy kedi bir öğle yemeğinden sonra bahçelerinde bulunan havuzun yanındaki şezlonga uzanmış güneşleniyorlardı ki günlük
derken,Rita ve Damyeli'nin beş yıl sonraki halleri gelip oturuyor hayalime;
Evet, düğün mevsimi başladı. Evlenecek olanlara mutlulukların daim olmasını diliyorum. Fakat havai fişek gösterisinin bu mutluluk üzerine hiçbir katkısı olacağını sanmıyorum. Bugünkü şartlarda evlilikleri mutlu bir şekilde devam edip 25. ve 50. yıllara ulaşırlarsa işte o zaman havai fişek gösterisi yapmalı insan.
ilk politik denemem. her şeyi kendimize yonttuğumuz bu dünyada faşizm bazen bir grubu suçlamak ve o grubu külçümsemek ya da hakaret etmek amacıyla kullanıldı. bazen teknik bir terimdi, bazende politik açmazların toplamıydı. peki neydi gerçekten faşizm?
Hakikate bilgiyle gelemezsin, bu yüzden bilimle gelmelisin. Bilim bilmeye çalışmaktır ki; bilerek ermen -bilmen- mümkün olmasa da, bilmeye çalışarak hakikate yakınlaşabilirsin.
Yeter ki; bilimle bileceğin yanılgısına kapılıp kör olma, bilmeden bilime kör olabilirsin.
Var olmak istiyor. Var olmak; gökteki yıldızlar kadar... İçinde saklı hazinelerinden, yüreğindeki şefkatten, bitmeyin enerjisinden yararlansın istiyor dünya. Kıymetli olduğunu hissetmek, bu duyguyla daha çok çalışmak, üretmek, ürettikçe çoğalmak, çoğaltmak istiyor.
İnsanlar belli gayeler için dünyaya gönderilmişlerdir. Dünyaya gelişimizi ve var oluşumuzu asla tesadüf olarak göremeyiz. Zaten kâinatta tesadüfe tesadüf etmek mümkün değildir.Her şey belli planlar ve amaçlar çerçevesinde cereyan etmektedir.
...Şu anda yepyeni bir yol ayırımında olabilirsiniz. İçiniz kıpır kıpır, hafif bir endişe zaman zaman içinizi doldursa da, heyecanla ve cesaretle karar vermeyi bekliyorsunuz. Terazinizin bir kefesine kaybedeceklerinizi koydunuz, diğer kefesine ise sadece
Tarihin kayıp günlüklerinden birinden notlar...
George Orwell’ın 1984 isimli romanı üzerinden tarih, adalet, demokrasi ve gerçeklik üstüne.
Hayatı sorguladığım bir kış gününde yazmıştım bu yazıyı. Hayatı ve Adaleti...
Şöyle bir sana ne diyebilsem. Karşımdaki de bu sözümün ne anlama geldiğini bir anlayabilse. Toplum öyle sokulgan ki, yılandan farksız. Hayatında yeter ki bir gedik bulsun, hemen içeri girer. Diyemezsin ki hayatımda ne işin var. Arkadaştır, dosttur... Ne yapsa iyilik içindir. Uf dersin, anlamaz. Sana nefes aldırmaz. Neden
Zamanın ruhunu iyi okuyanlar hemen hemen artık hiç bir ideolojinin yerinde kalmadığını bilirler.Çünkü Zamanın kendisi bir ideoloji olmuştur.Bu baş döndürücü insan manzarasında hangi insanı Moda,sanat,trend,takip ettiği konular hakkında bir ideoloji hapsetmek artık mümkün değildir.
Dünya dönüyor. Yaşam inişiyle yokuşuyla sürüp gidiyor. Küçükler yaşlanmanın ne olduğunu aklına bile getirmeden büyüyor.Küçükler için her geçen gün kazanç sayılırken yaşlılar için her geçen gün kayıp
dağıtılan kağıtlarla kazanma ihtimali yoktur.ne zaman ki kendi yaptığımız kağıtlarla oynamaya başlarsak kazanmayı düşükte olsa ihtimal dahiline eklemiş oluruz.Toplumsal yaşam sürecini durdurmayı amaçlayan bir yazı ya da bu endişeyi kaşındıran bir yazı ya da hiç bir şey ki kanaatimce en önemlisi de bu.
Çünkü hiçbir kelime aşkın insana verdiğini anlatmaya yetmez ve hiçbir kelime ki kullanan kim olursa olsun; aşkı, bir kızın masmavi gözlerine dalıp gidildiğinde duyulan sonsuzluğa ait olmanın tarifsiz huzuru kadar iyi anlatamaz!!! ‘’
Hoş bugün bile var olan kaynak ve olanaklar, insanlar arasında daha dengeli ve adil dağılmış, dağıtılmış olsaydı, yarınlarımıza daha iyimser ve insani bakabilecektik. Ancak ve ne yazık ki dünyanın kaynak ve olanakları, insanlar arasında dengeli ve adil dağılmamış, dağıtılmamıştır.