..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi başka. -Orhan Veli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Sinan Yıldırım




30 Aralık 2010
Umutlar Bahar Gibidir Her Kıştan Sonra Mutlaka Gelen  
Sinan Yıldırım
İçimde bin yıldır devam eden bir savaş var sanki ve yarın o savaşın yıl dönümü. Umutların yıkıldığı, mutluluk planlarının bir suikastte kurban gittikleri gün ve o günden sonra başlayan savaşta daha doğmamış çocuklar babalarını savaş meydanında kaybedeceklerdi. Umutlar çocuk gibidir ilk görüşte başlayan aşkla dünyaya gelecekleri kesinleşen. Umutlar bahar gibidir her kıştan sonra mutlaka gelen, umutlar hem tozpembedir hemde kan kırmızısı gibidir bedeli ödenmedikçe elde edilemeyen.


:AFFB:
İçimde bin yıldır devam eden bir savaş var sanki ve yarın o savaşın yıl dönümü. Umutların yıkıldığı, mutluluk planlarının bir suikastte kurban gittikleri gün ve o günden sonra başlayan savaşta daha doğmamış çocuklar babalarını savaş meydanında kaybedeceklerdi. Umutlar çocuk gibidir ilk görüşte başlayan aşkla dünyaya gelecekleri kesinleşen. Umutlar bahar gibidir her kıştan sonra mutlaka gelen, umutlar hem tozpembedir hemde kan kırmızısı gibidir bedeli ödenmedikçe elde edilemeyen.

Başlamış her şeyin bittiği bir gün, yeni başlangıçlara gebedir demiştir birileri elbet, demediyse kimse ben demiş olayım. Her bitiş bir başlangıçtır aslında, yok olan bir şey yoktur yaşamda, bir odun yanar külü kalır, dumanı uçar gider, sıcaklığı ya ısıtır, yada kaynatır. Elbet her bitişin sonunda şekil değiştirir biten, asla eskisi gibi olamayacak olsada, yeniden başlar döngü, kül toprak olur, duman ağaca besin olur, sıcaklık kaybolsada bir sabah yeniden güneş doğup kaybolanın yerine ısıtır. Topraktan bir tohum filizlenir, bulut yağmur olur, filizlenen tohum suya kanar belki ulu bir çınar olamasada odun olur yeniden yanar, yeniden ısıtır her yanışıyla, yeniden duman olur, yeniden kül olur ama her seferinde yeniden doğar küllerinden, yeniden doğar düşlerinden, yeniden doğar hayallerinden. Ölüm gelip ulu bir çınar olana kadar yanar döner, devran böyle geçer gider.

İçimde sanki bin yıldır devam eden bir savaş var demiştim ya vazgeçdim, aslında içimde hiç bir şey yok, içimde yokluğun varlığı var sadece, bomboş. Yarın demiştim ya, yarın kutlanmayacak o savaşın başladığı günün yıl dönümü. Çünkü yeniden başlanacak, yeniden doğulacak, yeniden umutlar çiçek açıp baharın gelişini kutlayacak çocuklar, yumurtalar yuvarlanacak, halaylar çekilip, yakılan ateşin üstünden atlayacak herkes. Bir cenaze havasında değil, bir şölen havasında kutlanacak küllerden tekrar doğup yeniden yanıp kül olmak olsada sonunda, yeniden ve yeniden başlanacak her şeye ve her şeyle birlikte yaşanmakta olan yaşama, yeniden ve yeniden bir düğün havasıyla, bir nikah bağlılığında, bir ömür aynı yastığa baş koyarak aynı bedende yaşarcasına. Kimsenin umutlarımı kırmasına, hayallerimi benden almasına izin vermeden, resmi nikahla devlet garantili düşlerimin nikahını kıyıyorum çünkü bu gece, belki şarap kalmamıştır büfelerde kadehime koyup şerefine kaldıracağım diye bir bardağa su koyup kutluyorum bu gece. Şerefine… umutlarımın, hayallerimin Şerefine. Daha doğmamış umutlarıma ve o umutlardan doğacak yeni umutlarımın şerefine.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Haticenin Kuzuları
Aşk Yağsa Üstüne Kaldırıp Bakmazsın Başını
Düşler Aleminde Bir Düşüm

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Benim Öyküm
İki Rengin Hikayesi
Seyfi'nin Maceraları 1 (Yetiş Dayı)
Değmezdi Akacak Bir Damla Yaştaki Yas"a
Hoş Bulduk Hayat
Öpeyimde Geçsin yada Gülümse
Üç Kadın ve Ahmet
Ben Buldum Hoca
Fizik Ötesi Servisler
Kardan Adam Yaptırmayan Anneleri Protesto Ediyorum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Deli Elbisesi [Şiir]
Seninle Bir Ömür [Şiir]
Alışırsın Unutursun Hatırlarsın [Şiir]
İstanbul Olalım Sevgilim [Şiir]
Yaralarım Var Benim [Şiir]
Senli Benli Biz Olsak [Şiir]
Ateş Olur Yakarım [Şiir]
Nisanda Yağan Aşk [Şiir]
Aşk Sensin Derken Söylenen S E N [Şiir]
Sende Gel Benimle [Şiir]


Sinan Yıldırım kimdir?

Duymak istediklerinizi okuyunca mutlu olmazsınız. Peki hiç duymadıklarınıza ne dersiniz.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sinan Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.