Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Bu belgelerin , ABD’nin bilgisi olmadan açıklanabileceğine inanmıyorum. Belgelerde çeşitli kademelerdeki siyasetçilerimiz, yöneticilerimiz hakkında yazılanlara vatandaş olarak üzüldüm. Ama bunlara şaşırmıyorum. Çünkü, bu konumdaki kişiler, diğer ülkelerin hakkımızdaki izlenimlerini en azından genel hatlarıyla bilmek zorundadır. Zaten bilindiği kanısındayım. Ayrıca yabancı diplomatla görüşürken hangi konunun, nereye kadar görüşüleceğinin de bilinmesi gerekir. Belgelerin gerçekliği konusu ise ; Başlıkta söyledik, diplomasi oyunları… Gerçeğin yanına birazcık da! yönlendirme amaçlı belge konulmuş olma olasılığı, zayıf değildir. Amaç kafaları karıştırmak, algılama ile oynamaktır zaten. Belgelerdeki gerçek bilgiler ABD’nin pek te umurunda değildir. Aralarında ABD’nin güvenliğini ciddi anlamda etkileyecek bilgiler zaten yoktur. O halde, bu belgeler neden açığa çıktı ? Soru budur… Hani, bayram değil, seyran değil misali... Dünyada, güç dengeleri değişim mücadelesi sürmektedir. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler de, bu dengeler içinde kendilerine yer bulma çabasındadırlar. Bu ortamda, belgeler zemin yoklama görevini yapmaktadır. ABD, masadaki oyunculara kartları dağıtmıştır. Şimdi kimin, nasıl oynadı ğını gözlemektedir. Buna göre de, tavrını belirleyecektir. Ülkemizi ilgilendiren yönü ise : İktidar ile ABD’nin her konuda uyuşan fikirleri, Ortadoğu ‘da ciddi bir çıkmaz içindedir. ABD , bu bakımdan yol ayrımına gelmiştir. Türkiye’de, belgelerden kimin nasıl bir sonuç elde edeceğine bakarak tavrını belirleyecektir. İktidar, bu durumdan esaslı bir mağduriyet çıkarabilirse, ABD’nin iktidara desteği aynen devam eder. Yok, belgelerde yazılanların gerçek olduğu kanıtlanırsa ; ABD’nin destekleyeceği kanat, bunu başaranlar olur. Gelelim işin ilahi adalet kısmına : Şimdiye kadar, gerçekliği kanıtlanmamış bilgilerle yandaş basında çarşaf çarşaf haberler yer aldı. Çeşitli isimlerdeki darbe iddiaları günlerce yazıldı, çizildi. Televizyon programlarında ciddiyetle tartışıldı. Ordumuzun camileri bombalayacağı, devlet büyüklerine suikast hazırlıkları… Kimliği meçhul ihbarlar, krokiler, yeraltında ‘’eliyle koymuş gibi’’ bulunan patlayıcılar… Bu, gerçekliği kanıtlanmamış bilgilerle evler, işyerleri arandı. Askeri mühimmat nakleden kamyon azılı suçlu gibi, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Askeri birliğin kozmik odası arandı. Asker, sivil birçok insan gözaltına alındı, tutuklandı. Çağdaş, özgür, hukuk devleti bir ülke isteyen, Atatürk sevgisi taşıyan insanlar, darbeci olarak gösterildi . Bu nedenle bazı yazarlarımız, aydınlarımız 2-3 yıldan beri tutuklu olarak yargılanıyor. Etme, bulma dünyası bu… Rüzgar, hep aynı yönden esmiyor ki... Demek ki, karalama maksatlı haberler üretmek, kişileri daha baştan suçlu imiş gibi göstermek, toplumun algıları ile oynayıp, buna göre kamuoyu oluşturmak ve bunlar ışığında siyaset yapmak kötü bir şeymiş. 08 Aralık 2010- Çanakkale
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Şakarcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |