..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gerilim > Barış Ünlü




18 Ağustos 2010
Ölü Katilin Öyküleri - 11  
11.Öykü

Barış Ünlü


Karışık bir hikayedeki parçaların gerçekleşme vakti.Artık puzzleda eksik kalan parçaların yerine oturması ve gerçeklerle birlikte insanların doğruları görecekleri gün geldi ve bu mahşer gününde iki eski düşmanın karşılaşıp birlikte hareket edeceği hatta dost olacağın anın geldiği zaman...


:BAFD:
ÖLÜ KATİLİN ÖYKÜLERİ

11.ÖYKÜ

(Karışık bir hikayedeki parçaların gerçekleşme vakti.Artık puzzleda eksik kalan parçaların yerine oturması ve gerçeklerle birlikte insanların doğruları görecekleri gün geldi ve bu mahşer gününde iki eski düşmanın karşılaşıp birlikte hareket edeceği hatta dost olacağın anın geldiği zaman...)

Bilinmeyen bir odada geçen konuşmalar...

Karanlık bir merdiveni geçtikten sonra uzun ve duvarlarında loş ışıklar saçan lambalar ile hiç bitmeyecekmiş gibi duran bir koridorda yürüyordu karanlık ellerin silahı.Bu elin hiçbir duygusu yoktu.Ne merhameti ne korkusu ne tereddütsüzlüğü vardı onun.Belki de bu karanlık eli durduracak hiçbir güç hiçbir karşı düşman yoktu ve belki de hiçbir zaman olmayacaktı.
Uzunca bir süre yürüdükten sonra karşısına çıkan ilk kapıdan içeriye girip büyük odaya adım atar.Oda son derece dar ve karanlığı yaşayan bir yerdi.Odanın duvarlarında geçmişin izlerini taşıyan tablolar bulunuyordu. Kimilerinde acımasızca insanları öldüren katiller kimilerinde karanlık bir dünyadaki çaresiz insanların resmedildiği ve de bir tanesinde bir tablonun içerisine konulmuş bir bildiri bulunuyordu.Ve daha birçok tablo olsa da bu dar odada karanlık ellerin silahı daha fazla tablolara bakmayı bırakıp birkaç adım daha atarak önünde küçük bir masada aralarında konuşan üç adama bakarak onlara der ki
‘’Beklediğiniz geldi baylar...’’Karanlık elin hemen önünde sırtı dönük duran adam arkasında bir zamanların ölüm makinası olan dev cüsseli karanlık eli sesini fark ederek döner ve saygısından ötürü ayağa kalkar.Karanlık el ise masada boş olarak duran tek sandalyeye yaklaşıp kendisine hürmet gösteren adama da selam edip yerine geçer oturur.Oturduğu gibi de diğerlerine bakıp
‘’Evet beyler uzunca bir zamandır beni yanınıza çağırmıyordunuz beni unuttuğunuzu sannamaya başlayacaktım az bir süre daha bana ulaşmasaydınız.’’Az önce selam veren Hakkı isimli adam Karanlık el’e doğru bakarak
‘’Doğru diyorsun Karanlık el.Seni epeyce beklettik buralarda kusura bakma.’’
‘’Ben kusura bakmam da artık bazı icraatlarda bulunmak için can atıyorum neredeyse iki yılı geçti beni buraya yolladığınızdan beri.’’
‘’Haklısın paslanmandan korksakta buna mecburduk çok önemli işlerde çok önemli cinayetlerde bulunduğundan ötürü seni başkalarının ellerinde görmektense buraya gizlemek zorunda kaldık.Çünkü kimsenin aklına gelmezdi burası...’’Karanlık el, kendisi hakkında sözlerde bulunan Hakkı’ya bakarak aklından derin düşünceler geçirse de yine de konuşur.O pek konuşmaz birçok kere düşünüp öyle cevabını veren birisiydi ama bu seferlik bekleyiş bu huyunu da biraz da olsa köreltmiş gibiydi.
‘’Tabi ki haklıyım o dönemler çok büyük icraatların sonucunda birkaç önemli kişinin sonunu getirmiştim.Beni bir zamanlar eğittiğiniz gibi şimdi başka birilerini aldığınızı duydum.’’
‘’Saklansan da her şeylerimizden de haberdarsın Karanlık El.’’bu sözleri Karanlık El’in hemen solunda bulunan ve bu küçük olsa da derin örgütün sorumlularından olan Cevat’tan geliyordu.
‘’Elbette bileceğim buraya örgütün patronunun siz küçük kuklalarından yolladığına da biliyorum.Sizler birer kuklasınız aynen benim olduğum gibi.’’Karanlık El’in sözlerine kızarak çıkış yapıp kendi mevkinin getirdiği büyüklüğü sadece adi bir katil olan Karanlık El’e karşı güçlü olduğunu göstermek için der ki
‘’Bu nasıl dersin bize Karanlık El.Bizler büyük patronun birer sadık yardımcılarıyız.’’
‘’Evet belki onun yardımcısı olabilirsiniz ama bundan seneler önce hepiniz o gelip yanına aldı daha birçoğunu ve beni aldığı gibi şimdi acaba kimleri alıyor örgüte hem yönetenler olarak hem de katiller olarak...’’
‘’Bunu bizlerde çok bilmiyoruz seninde bildiğin gibi bazı gizli herifler araştırıyo patronu görüp fikir alış verişleri sonunda yönetici olsun ya da katil veya tetikçi olsun aramıza katıyorlar.Zaten her birimizi de o gizli araştırmacılar buldu.’’
‘’Peki hala amacımız eskiden olduğu gibi Türkiye’de, Amerika’nın istemediği şeyleri engellemek mi ve hala her zaman olduğu gibi küçük veya büyük sorunları çözmek için benim gibi katiller cinayetlerde mi bulunuyor?’’
‘’Çoğunlukla hala olsa da gerçek bu ama bazı değişmeler olmadı değil.’’
‘’Ne gibi değişikler bu?’’
‘’Artık amaçlarımız daha da büyüdü sadece Amerika için değil müttefiklerimiz içinde bazı işlerde de bulunuyoruz.Ayrıca daha da büyümek için yeni katilleri kazanmak sorunlarımızı daha kolay yoldan çözmek için yeni katilleri cinayetler işleterek alıyoruz.’’Karanlık El bir an yerinden doğrularak şaşırıp karşısındaki Hakkı Beye der ki
‘’Bu nasıl olur benim zamanımda bu yoktu bizler yani katiller bu tip yerlerde yetişip kendimizi büyük işlerde göstererek başlardık uzun maceralarımıza.’’
‘’Evet öyleydi ama bu eskidendi artık büyük Amerikalı partonumuz katillerimizi sahada yetiştirip başarılarını gördükçe ve yakalanmaları gerçekleşmedikçe sorunun olmayacağını söylüyor.’’
‘’Tabi sorun olmaz onun için katilleri başarılı oldukça Türk halkının insanları ölüyor nüfus azaldıkça da Türkiye’nin sömürülmesi daha da kolaylaşıyor...’’
‘’Doğru bildin Karanlık El ama sende bir türksün...’’
‘’Biliyorum da ondan üzülüyorum ya...’’
‘’Sen körelmişsin Karanlık El.’’
‘’Neden bahsediyorsun Hakkı?’’
‘’Baksana duyguların yokken duygular edinmeye başlıyorsun vallahi.’’
‘’Size göre duygularım ortalarda gözükür olmuş olabilir ya da beni buraya iki yıllığına bırakıp gittikten sonra toparlanmam zaman almış olabilir ama ben hala işimde ustayım beyler...’’
‘’Bakalım usta mısın göreceğiz hala eskisi gibi büyük işlerde bulunabilecek misin anlayacağız...’’
‘’Göreceksiniz hepiniz.’’
‘’Görelim tabi bu ülke ne kadar bataklığa saplanırsa bizim adamlarımız iktidarlarda bulunursa her şey bizim kontrolümüzde olursa yüzümüz hep gülecek hem de hiç ağlamamak üzere.’’
‘’İyi ki bakalımda yeni katillerden iyi çıkan oluyor mu merak ettim.’’
‘’Olmaz mı Karanlık El, Türkiye’nin çeşitli illerinde 30 kadar adamımız faaliyette bu aralar cinayetler artmaya başladı haber okumuyor musun sen?’’diye sorar konuşmaya boyunca susmayı tercih eden Cenk Bey.
‘’Okuyorum ama ciddiye almıyordum demek doğruymuş peki önemli birileri yok mu?’’
‘’Var Ölü Katil diye birisi bu aralar polisler tarafından çok popüler.’’
‘’Popüler derken Cenk?’’
‘’Çok aranıyor anlayacağın her yerde adını duyuruyor Ölü katil ama bir türlü robot resmi bile de çizdirmeyerek kendisi kimselere el vermeden işlerini yaparak büyük patron göz bebeklerinden birisi.’’
‘’Onu eğitmek için nelerden başladınız nasıl buldunuz onu?’’
‘’Ben ve burada olmayan birisi tarafından çocuk esirgeme kurumlarındaki çocukları ve geçmişlerindeki izleri araştırarak sonunda birkaç tanesini seçtik aralarında Ölü Katil’de vardı.’’
‘’Sonuç...’’
‘’Sonuç şu ki bu çocuk geçmişinde babası tarafından öldürülmek istemiş annesi babası tarafından öldürülmüş.Ayrıca da onu bulduğumuzda kalbi ve ruhu kinle doluydu.’’
‘’Tam da büyük patronun istediği birisi desene bana benziyor gibi benimde babamı amcam öldürmüştü.Annemi bir tecavüz sonucu boğazı kesilerek ölü bulmuştum.’’
‘’Sana benziyor biraz doğrusu ama devamını da dinle.’’
‘’Buyur.’’
‘’Sonrasında kendisini daha da araştırdık ve onu önceden en yakın arkadaşı öldürmeye kalkmış hem de sevdiği kişi için.Sonrasında ise artık onu yetiştirmek için yapabileceğimiz yöntemi bulmuştuk.’’
‘’Ailesi ve yakınlarını öldürmesini ve duygularını köreltmeyi denemek istediniz değil mi?’’
‘’Aynen kendisini kenara iten arkadaşlarını, sevdiğini, babasını ve onun arkadaşlarını ve daha sonra ona bir görev verdik.’’
‘’Ne görevi bu?’’
‘’Ona, onun bir azrail gibi hareket edip aynen senin gibi davranmanı istedik ve bunun sonucu günahkar olanlara karşı savaş açmasını istedik.’’
‘’Ama ona bazı gerçekleri nasıl söyleyeceksiniz önceden bize de azrail gibi davranmamzı söylediniz ama icraat olmadığından sorun olmuyordu.Bu sefer eskisi gibi olmayacak gibi.’’
‘’Öyle sanma Karanlık El.zaman eskisi gibi değil.’’
‘’Ben orasını düşünmüyorum da sizleri iki yıl sonra buraya iten sebep nedir bana hangi önemli kişiyi öldürmemi söyleyeceksiniz onu öğrenmek istiyorum.’’
‘’Tabi öğreneceksin öldüreceğin kişi çok mühim biri.’’
‘’Kim ki bu meraklandırma beni Hakkı bey tanıt ki bilem kimmiş?’’
‘’Bu kişi önemli bir asker üst rütbelilerden hem de ve onu öldürerek görevine eski işine geri döneceksiniz biliyorsun ki bazıları seni eski işlerinde teşhis etti ve sanırım artık yeni bir halle ortalıklarda görünsen çok güzel olacak Karanlık El.’’
‘’Tamam da işe bir askeri öldürerek dönmek şaşırtıcı ama yine de yaparım çünkü büyük patrona vefam var beni o bataklıklardan kurtardı ve buralara getirdi.’’
‘’Demek vefan var he güzel hala bizlerle olman ve bizlerla kalman teklifimizi kabul etmen çok çok güzel.’’
‘’Her şey iyi hoş da şu met ettiğiniz Ölü katil’i de görmek isterim bir ara onunla tanışıp aynı işlerde ikili olarak bulunmak isterim doğrusu.’’diyerek oturduğu yerden kalkıp odanın kapısına doğru yürüdükten sonra kapıyı açar ve arkasına dönüp odadakilere bakarak
‘’Bir iki gün sonra bir haberci yollayın da yeri ve saati bildirin ben o gün o saat orada olacağımı temin ederim.Görüşmek üzere beyler.’’diyerek kapıyı kapatıp aynı gizliliği ve esrarıyla çekip gider Karanlık El.Odadakiler ise
‘’Cevat Bey bu doğru bir fikir mi sence?’’
‘’Hangi fikir doğru mu Hakkı?’’
‘’Bu Ölü katili, Karanlık El’i yok etmede kullanmamız doğru mu acaba tereddtütte gibiyim de.’’
‘’Sen tereddtütte olabilirsin ama ben değilim.Çünkü Karanlık El bizler için pekçok işte cinayette bulundu.Ve artık hayatının sona ermesi gerekiyor.’’
‘’Ya büyük patrona ne diyeceğiz kendisi sever Karanlık El’i hatta en güvendiklerinden birisi de odur yani?’’
‘’En güvendiği olsun ya da olmasın Karanlık El artık aramızda olmayacak.Ya bu ilk işinde ya da bir sonrakinden ölecek.’’
‘’Niye o zaman Ölü katil direkt Karanlık el’e saldırtmıyoruz ki?’’
‘’Direkt olsa amacımız işimiz istediklerimiz kısacası her bir şeyimiz ortaya çıkardı ;ama böylece bizler büyük patronu da yanımıza alarak kendimizi de örgüt içinde sağlama almış olacağız.’’
‘’Yani sen diyorsun ki Cevat, Karanlık el’i bazı işler vererek onları yapmasını isterken mi halledeceğiz?’’
‘’Hayır....’’
‘’Ya nasıl olacak bu?’’diye araya girer Cenk
‘’Şöyle olacak beyler Ölü katili önce yollayacağız Karanlık el’e verdiğimiz her işte.Sonrasında da Karanlık el bir şekilde başarısız olacak ve büyük patron onun yaşlanmış, paslanmış ve eski gücünde olmadığını görecek ve en sonunda da ölmesini bizzat isteyecek ve bizlerde onu Ölü katil’e öldürteceğiz beyler.’’
‘’Çok dahice yapılmış bir plan bu Cevat her ayrıntıyı düşünmüşsün ama bir sorun var bence.’’
‘’Nedir ki o sorun?’’
‘’Bence Karanlık el’in dediği gibi Ölü katil olabilir yani Ölü katil bizleri bilmeyip birkaç araştırmacı ve o cinayetlerinde her türlü yardımı yapanlar dışında örgütü bile doğru düzgün bilmiyor bizim için var olduğunu da tabi.’’
‘’Demek istediğin ne Cenk?’’
‘’Demek istediğim şu ki Ölü katil her an ve hiçbir zaman birilerinden bilgi almadı ve bunun sonucu biz ona arkadaşlarını ve ona ihanet edenleri ona yardım edenler aracılığıyla gösterdik ve cinayetleri işleyip bizim için uygun mu değil diye gördük.’’
‘’Lütfen sadede gel Cenk.’’
‘’Şöyle ki biz ona şimdi bir ulak yollayacağız ve onu bilgilendireceğiz tabi önce ona yardım edenler bunu söyleyecek bu hareketimiz yani kendimizi ona göstermeyişimiz ters etki yaratmasın Ölü katil üzerinde?’’
‘’Yaratmaz.Çünkü onun da yardımcı olarak bulunan iki ve araştırmacı bir kişi var ve onlar işlerinde uzmanlar.Ayrıca herhangi bir hata da olmayacak onlar uygun bir dille her şeyi ayarlayacaklar hem beş altı aydır cinayet işlettirip boşuna uğraşmış da olmak istemiyorum Cenk.’’
‘’Tamam benim için sorun yok senin içinde olmasın hem bu gece ona bildirilecek değil mi örgütten olduğu ve bazı işlerde bulunacağı.’’
‘’Evet aynen öyle.’’

Ölü katil’e bazı gerçeklerin açıklandığı evin bodrum katı...

Ölü katil yorucu geçen son günlerin ardından bilmediği bir yerdeki evin bodrum katında yalnız başına oturuyordu.Günlerdir hatta aylar ve yıllar boyunca yaptığı işlerde yanında olanlar kendisine önemli şeylerden bahsedeceklerini açıklayacaklarını söylemişlerdi.Bu beklentiler ve merak altında odada yalnız başınaydı.Onca şeyden sonra bazı gerçeklerin ortaya çıkacağından korkoyordu.Derken birden kapı açılır ve kendisine yıllar önce gözüküp kendisini bu işlere günahkarları durdurmaya çalıştığından bahsedip duruyordu.Ayrıca yıllardır abisi olarak gördüğü Tarık şimdi ona bazı olaylardan bahsedip her şeyin değişebileceğini anlatmıştı ona ve şimdi karşısına dimdik dikilmişti.
Ölü katil, Tarık abisinin gözlerinin içine bakarak onun gözlerinde saklı gerçeklei görmeyi ummayı düşünüyordu ama bu bakışma kısa sürüp ikisi de oturmuştu yerlerine Ölü katil ise merakla kendisine Tarık abisinin ne diyeceğini düşünüyordu.Bu derin bakışma ve sessizliğin sonucunda Tarık söze girer.
‘’Seni yine aynı görüyorum Engin.’’
‘’Nasıl abi?’’
‘’Çocukluğunda seni ilk gördüğümde nasılsan yine aynen olduğu gibi güçlü ve korkusuzsun cesaretin aynı seviye de yükseklerde.’’
‘’Sağ ol abi de benimle ne konuşacaksın yine günahkarları bulmayacak mıydık yine korkusuz kötü ruhların içine korku salmayacak mıdyık Tarik abi?’’
‘’Doğru yapacaktık ama sana bazı gerçekleri açıklamam gerekiyor bunlar olmadan daha da ileriye gidemeyiz evlat.’’
‘’Ne gerçekleri ki bu?’’Ölü katil işlerin nereye varacağını merak etmeye başladı.
‘’Öyleyse biraz uzun sürecek ama anlatacağım Engin.’’
‘’Bekliyorum abi söyle...’’
‘’Ben sandığın gibi seni o çocuk esirgemede bulup bana anlattığın hikayeye kapılıp kendi bildiklerimi sana anlatıp, öğretip seni bu yollara sürükleyen abin değilim.’’Ölü katil ilk bu sözlerden sonra artık sanki duymuyor gibiydi.Başkla dünyalara savrulmuşcasına karşısındaki Tarık abisiyle ilişkisini kesmiş durumdaydı.Ama Tarık anlatmaya devam ediyordu.
‘’Bu söylemeye dilim varmıyor ama söylemek zorundayım evlat.Ben seni o gün bulup gerçektende hayatın sana verdiği eziklikten yoksunluktan kurtarmak istedim ;ama sonra işler değişti hem de tamamen değişti.Ve seni girdiğim bulunduğum örgüte tanıtıp seni aralarına almalarını istedim.’’dedikten sonra biraz susup Ölü Katil’in tepkisini merak ediyordu ;ama hiçbir ses, söz etmiyordu.Tarık içinden işlerin iyi gitmeyeceğini düşünmeye başlamıştı kısa bir sessizlik ve beklemeden sonra Ölü katil söze girip işin ilginçleşeceğini belli etmeye başlar.
‘’Demek gözümdeki kurtarıcım hayatımı bana verdiğini düşündüğüm ikinci kişi değilmişsin ha?’’Tarık artık anlamaya başlamıştı ve durumu lehine çevirmek için uğraşmaya başlayacaktı.
‘’Bunu böyle düşünme evlat dediklerimi ne olur yanlış anlama ben yine senin hayatını kurtarıp o yurtta iyi eğitilmeni ve buralara gelmeni sağladım.’’
‘’Tamam bunun için sağ ol ama bana gerçek kimliğini açıkla Tarık...’’Tarık, Ölü katilin kendisine abi dememesinden artık bu konuşmanın tamamen farklılaşacağını düşünüyordu.
‘’Peki istediğin gibi olsun sana bazı gerçeklerimi açıklamak için getirdim buraya zaten.’’
‘’Açıkla duymak istiyorum beni 8 -9 yaşlarımda yanıma gelmeni sağlayan amaç neydi büyüklüğü neydi seni kimler adına yanıma kadar getirdi ve şimdi bu konuşmayı benimle neden yapıyorsun?’’Ölü katil Engin’in aklında bir soru vardı ama ancak bu kadarını sormak aklına gelmişti.
‘’Çok soru sordun ama bunların hepsi de büyük patrona çıkıyor evlat.’’
‘’Büyük patron mu? O da kim Tarık?’’
‘’Bu gece anlaşılıyor ki çok sorgulayacaksın geçmişini ve ikimizin arasındaki geçmişi.’’
‘’Bırak boş laflar söylemeyi Tarık sadede gel nedir tüm sorularım aynı yere çıktığı büyük patron?’’
‘’Büyük patron içinde bulunduğum senin gibi katilleri yaratmada bulunan benim gibilerin bulunduğu bir örgüt ve bu örgütün başında büyük patron lakablı birisi var ismini bende bilmiyorum.’’
‘’Yalan söyleme ismini elbet bilirsin.’’
‘’Bunun ne önemi var ki onu kimse kolay kolay görmez ben bir kere küçüklüğümde gördüm sonrasınd buradayım işte karşında senin gibileri katil yapmada kullanılardan birisiyim sadece o kadar.’’
‘’Katil yapmaya çalışanlardan birisi misin?’’
‘’Evet evlat öyleyim bende senin küçüklüğünde olduğun gibi bir yurtta büyüdüm beni bu örgütten birileri aldı yanına beni katil olmada tetikçilik yapmada yeterli görmeyip senin gibileri yetiştirmede uygun görerek böyle birisi yaptılar.’’
‘’Demek yeterli olsan sende katil olacakmışsın ha peki seni yeterli görmemelerinin sebebi nedir ki?’’
‘’Bilemem orasını bunu bana hiçbir zaman söylemediler.Ben de sormak istedim sonuç burada karşındayım.’’
‘’Sürekli karşındayım lafını söyleme Tarık sıkılmaya başladım.’’
‘’Tamam olur.’’
‘’Peki beni nasıl yeterli gördün katil olmam için?’’
‘’Ben görmedim evlat diğerleri gördü.’’
‘’Diğerleri mi onlar da kim bu nasıl bir örgüt böyle?’’
‘’Çok derindir bu örgüt.Çünkü bu örgütün çalışma prensibi çok kısa ve net olarak belli.’’
‘’Nasıl bu sistem?’’
‘’Kısaca şöyle Engin; öncelikle iki kısım araştırmacı var bunlardan birinci kısımdakiler benim gibileri buluyorlar diğer kısımdakilerde senin gibileri tespit edip iki kısımda aranan adamları yan yana getirdikten sonra sonuç ben seni eğitmiş bu hale getirmiş oluyorum.’’
‘’Ama sen benden bayaca büyüksün bu nasıl oluyor?’’
‘’Doğru benim gibilerini önceden bulup iyice eğitiyorlar bu zaman kısmında da sizin gibileri bizim işimizde usta olanlar hallediyorlar sonrasında da işi bize bırakıyorlar.’’
‘’Seni nasıl eğitiyorlar ki Tarık?’’
‘’Bizi de eğitmek için her türlü alet adevat bilgisini ve diğer önemli bilgileri verdikten sonra katil bulmaya yolluyorlar.’’
‘’Bunlar herhalde genel olarak yurtlar ve sokak çocukları mı oluyor bu neden peki?’’
‘’Doğru öyleleri oluyor ben de yurtta büyüdüm bunun sebebi böyle çocukların geçmişlerinin kötü geçmesi yaşadıklarının genelde kendilerine ağır olaylar olması ve ruhlarını çokça değiştirip etkilemesinden ötürü oluyor.’’
‘’Beni de o yüzden seçtiniz demek ki?’’
‘’Başka ne olabilir ki bana kendi hikayeni anlattığında seni bu örgüte almamak olmaz dedim kendimce.’’
‘’Aldın ama iyi etmedin gibi.’’Tarık yine Engin’de ters giden bir şeyleri sezmeye başladı.Ve bu yüzden yerinden kalkıp kapıya doğru geri geri adımlar atmaya başlar kaçarcasına Ölü katil ise durumu hemen sezmişti ne de olsa kendisini Tarık eğitmişti.Bu durum onu hemen bir şeyler yapmaya yönelterek yerinden kalkıp belinin arkasında sakladığı silahını çıkartarak Tarık’a doğrultup der ki
‘’Yanlış yaptın Tarık beni seçmekle eğitmekle seçimini yanlış yaptın.’’
‘’Ama ben seni seçmedim seni bana yolladılar al bu çocuğu eğit istediğimiz gibi yap dediler ne olur anla beni Engin bak sana lakabınla seslenmiyorum sana değer veriyorum gel birlikte hareket edelim bu örgüt seni yücektecektir.’’
‘’Benim böyle şeylere ihtiyacım yok Tarık keşke beni seninle karşılaştırmasaydı tanrım sizlerin yüzünden masum canlara da kıydım hele ki bir tanesi imamdı.’’
‘’Tamam bazı yanlışlar yaptın ama şimdi gerçekten bu ülkede yanlış yapanları öldüreceksin.’’
‘’Tabi sizlerin istediklerini öldüreceğim ha bu hangi ülke istiyor Türkiye mi yoksa büyük dedikleri Amerika mı yoksa bambaşka birileri mi söyle Tarık söyle.’’
‘’Tamam Amerika kurdu bu örgütü nam-ı değer gladyo gibi bir yapılanma ama ondan tamamen farklı.’’
‘’Amerika’nın güzelim Türkiye’de istemediklerini öldüreceksiniz sonunda da bu güzel ülke sizlerin istediği şekilde sizlerin adamlarıyla yönetilecek.’’
‘’Doğrusun haklısın ama böylesi bu ülke için daha iyi.’’
‘’Öyle iyilik olmaz olsun bende sana inanıp Azrail olmak istemiştim kötüleri öldüreceğim diye.’’
‘’Bak yine öldüreceksin ne olur indir o silahı.’’
‘’Bana yalvarma ölmek üzereyken bile birazcık adam ol erkek ol da seni bu halinle güzel hatırlayayım.’’
‘’Tamam yalvarmayacağım ama sende o silahı indir.’’
‘’İndirmeyeceğim ama sana son bi sorum olacak ondan sonra düşüneceğim bunu.’’
‘’Buyur tamam sor ne istiyorsan sor cevaplarım ben.’’
‘’Beni eğitmek için neden ailemden başlattınız annemi öldüren babamı ve arkadaşlarını sonrasında en yakın arkadaşımı tabi beni bir zamanlar öldürmek isteyen arkadaşım ayrıca sevdiğim ayrıca yurtta aşık olduğum kızı bunların hepsi neden oldu ve sonra en sonunda dayımı öldürmemi emrettin bana neden ha neden çabuk söyle bu sorularımın yanıtı söyle?’’Ölü katil iyiden iyiye sinirlenmiş gözlerinden sanki alev çıkarcasına kızgındı ve kendisini kontrol edemiyor gibiydi.Tarık ise ruhunda yarattılan korkuyu şimdi ortalara çıkarmıştı ve ölmemek için her türlü şeyi mübah görecek kadar da olmuştu.
‘’Tamam evlat bunları her zaman yaparız biz her yetiştirdiğimiz kişilerde böyle oluyor diğerlerinde de aynısı oldu kimisi senin gibi tepki verdi ama bize katıldı kimisi de hiç tepki vermeden bizlere katıldı.Ne olur sende katıl bizlere?’’
‘’Bırak lafı evelemeyi sadede gel bana sorumun cevabını ver Tarık?’’
‘’Baban bizlerin gözünde senin öldürmen gereken biriydi diğerleri gibi seni yakınlarını öldürerek beynini ve tepkilerini etkileyip duygusuz bir katile çevirmek dönüştürmek istedik sende benim ve örgütün istediklerini yaptın acımadın ve babana, arkadaşlarına, sevdiğine, kötü yola düşen eski aşkına ve daha birçok yakınına kıydın ve sonrasında artık bizim istediğimizi gibi duygusuz olmaya başlamıştın ve artık senin bu duygusuzluğunu tanımadığın masum insanları sebepsiz yere öldürmeni istedik.’’
‘’Yani ailemden dışında öldürdüklerim sebepsiz yereydi yani.’’
‘’Demek o kadın satıcıları, soyguncular, mafyalar ve daha birçoğu öyle mi?’’
‘’Onların çoğunu biz ayarladık oyunculuk için.’’
‘’Onlar bunu biliyorlar mıydı öleceklerini?’’
‘’Hayır evlat hayır.Onlar bu yüzden sana doğal tepkilerini verip korktular ve sana olmayan günahlarından ya da olan günahlarından söz ettiler onların günahlarının kimisi doğruydu kimisi de koca bir yalandı.’’
‘’Bende neler sanmıştım kendimi Azrail gibi hissedip kötülere günahkarlara ceza kestiğimi sanıyordum.’’
‘’Özür dilerim evlat.’’
‘’Bana evlat deme...’’diye bağırıp haykırıyordu Tarık’a.Tarık ise korkusunu giderek arttırmış gibiydi.
‘’Tamam demem Engin.’’
‘’Beni kandırdın umutlarımı, geçireceğim güzel günleri elimden aldın o yurt bana annemin babam tarafından öldürülüşünü unutmamın yeriydi ama sen gelip bana bunu ömrüm boyunca unutmamın sebebi oldun ve olacaksın.Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim ve senin o adi Amerikalı örgütünü bir gün yerin dibine sokacağım hiç çıkarmamak üzere anladın mı?’’
‘’Bunu yapamazısın onlar çok güçlü ve senin gibi en az şu an 20 kadar kişi ve eskiden beri bulunan 10 kadar adam var.’’
‘’Olsun isterseler sonsuzluk kadar adamları olsun ben yaşadığım sürece hepsini öldüreceğim ve artık tek Azrailliğimi senin pis örgütüne yapacağım.’’
‘’Ya dışarıdaki diğer günahkarlar ne olacak?’’
‘’Onlar benim işim değil onları Allah affetsin senin yüzünden bilmediğim yolda neler kaybettim.’’
‘’O imam da boşuna öldü o sadece günahsız biriydi.’’
‘’Ona da seni ihbar etmesini biz söyledik.’’
‘’Ne ama o an onun yanında hiçbir kimse yoktu.’’
‘’Evet yoktu ama uzaktan bir yerden onu öldürmek için bekleyenler vardı seni tam bir katil yapmak istiyorduk.’’
‘’Demek o içlerinde en masumuydu ha beni nasıl biri yaptın ya da yaptınız böyle ha.Kendimden utanır nefret eder oldum.’’
‘’Kusura bakma beni de seni bu yönde eğitmem için görevlendirdiler.’’
‘’Peki ben bunu kabul etsem ne olacak bana ne görevi verecekseniz.’’
‘’Söyleyemem bunu bu ölümüm olur sana bunu bir haberci söyleyecek.’’
‘’Bundan banane söylemezsen de ben öldürürüm.’’
‘’Tamam bu kişi bir asker hem de üst rütbeli asker olacak.’’
‘’Demek bir askeri öldürerek başlayacağım.Peki bu asker sizin çıkarlarınıza uymadığından mı ölecek?’’
‘’Evet onun gibi bir şey Amerika’nın terör örgütüyle birlikte yaptığı uyuşturucu trafiğini engellediği için böyle oldu.’’
‘’O ölmeyecek tamam mı ölmeyecek sizin gibiler böyle iyi yüreklileri öldüremeyecek.Ama bana onu öldürmem için ne diyecektin Tarık ha?’’
‘’Onun ülkesine bağlı olmayan adi bir asker olduğunu kendisi için işler yapıp askeriyeyi kullandığını söyleyecektim.’’
‘’Hep adimişsin Tarık ben bunu nasıl göremedim şaşıyorum kendime.’’
‘’Şaşma Engin sana bu duygusuzluğu ben aşıladım ama şimdi nasıl bu işe yaramadı onu da ben anlamadım.’’
‘’Anlamana gerek yok düzeldim ve gerçekleri gördüm tamam mı?Sizin gibilerin bu dünyada yeri yok anladın mı ve bu işe ilk senden ve bu evdeki diğer iki şerefsizden başlayacağım ve o 30 kadar adamı yani nam-ı değer duygusuzlar ordusunu yeryüzünden sileceğim.’’
‘’Bunu yapamadığını görmek beni üzecek evlat.’’O an Ölü katil, Tarık’ın sözlerinden sadece evlatı duyup anımsayarak bu işin artık bitmesi gerektiğini düşünerek
‘’Sana artık tek diyeceğim kaldı bu askerin adı ne?’’
‘’Hüseyin Karabağ.Beni öldürmezsin umarım sana bazı bilgileri verdim diğerleri tarafından öldürülmekten korksamda.’’
‘’Evet ölmeyeceksin.’’der ama Tarık’a doğrulttuğu silahını ateşleyip Tarık’ı beynine yolladığı iki kurşunla yere serip öldürür.Ve kapıya doğru yönelip yerde cansız bir halde yatan Tarık’a der ki
‘’Bana bir daha evlat deme pis hain.’’der ve kapıyı açıp hemen dışarıya çıkıp önündeki merdivenler yukarıdaki iki pisliği daha öldürmeye gider.Ama bu anda iki el silah sesini duyan adamlardan birisi merdivenlerin başındaydı ve silahını Ölü katile doğrultmuş bir halde ateş ediyordu.Ölü katil ise artık hiçbir şeyden korkmadığını düşünerek sadece silahını çekip merdivenin başındaki adama sıkar.Adam kenara çekilmek isterken sağ dizinden vurularak dengesini kaybederek merdivenlerden düşmeye başlar ve kısa bir süre sonra Ölü katilin ayaklarının önüne düşer ve hiçbir şey diyemeden Ölü katilin silahından tek kurşunu kalbinde tadarak ölür.Ölü katil ise öldürdüğü bu adam için
‘’Seni pislik herif.’’der ve merdivenleri hemen çıkar.Çıktıktan sonra evin salonuna gelmiş ama kimseyi göremeden dışarıya çıkmak ister ;ama bir anda arkadan bir el silah sesi gelmişti ve kurşun Ölü katilin sol kolunu sıyırıp geçer.Bu ani saldırıyla birlikte Ölü katil hemen önündeki koltuğun arkasına geçip kendisini korumaya çalışır.Saldıran adam ise hiçbir yere saklanmadan direkt Ölü katile doğru yürüyerek silahındaki kurşunları da tek tek Ölü katilin saklandığı yere yollar.Adam birkaç adım attıktan sonra Ölü katil ani ve beklenmedik bir şekilde saklandığı yerden çıkarak elindeki silahın kendisine verdiği güvenle birlikte korkusuzluğunu göstererek tek atış yapar.Çünkü daha fazla kurşun harcamak istemediğinden tek bir kere sıkar ve o sıktığı kurşunda havada süzüle süzüle giderek saldıran adamın tam kalbine girerek onu geriye doğru uçurur.Ölü katil adamı yere serdikten sonra adama yaklaşıp bir kez de beynine sıktıktan sonra adama der ki
‘’Bir pislik daha gitti.’’diyerek hemen acil olarak evden uzaklaşır.Ama bilmiyordu ki evin her yerinde kameralar ve dinleme aletleri vardı.Evden uzaklaşmaya başlamışken nereye gideceğini düşünerek kendi kendine der ki
‘’Ben şimdi nereye gideceğim...’’diye biraz düşündükten sonra
‘’Biliyorum tamam ama bunun için bir kanıt lazım.’’diyerek eve geri dönüp bodrum katına inip öldürdüğü Tarık’ın üzerini arayıp üzerindeki dinlem kasetini aldıktan sonra kafasını kaldırdığı an odanın köşeşine duvarın renginde boyanarak gizlenen kamerayı görür ve bir kez de kameraya sıkarak kendisini artık kimsenin takip etmesini istemeyerek son kez de masanın etrafına bakar ve bir böcek dinleme aletini bulur ve der ki
‘’Her şeyi düşünmüşler gerçektende Tarık’ın dediği kadar varsınız ama bunlar bana işlemez.’’diyerek bu sefer kesin olarak evden ayrılıp kendince düşündüğü bir yere gider.


Polis merkezi ofisi saat geç vakitler...

Kamil sıkıntıdan patlıyordu ofiste saatler geçiyordu günler hatta aylar ama hala ortalıkta hiçbir iz yoktu Ölü katilden.Ayrıca bir de amiri başkomiser Celal’de emekli olmuştu bu sabah törenle üstün hizmet madalyasını emniyet amirinden alarak.Artık iyice burada yalnızlaştığını ve sanki kimsenin onunla konuşmadığını herkesin onun düşmanıymış gibi geliyordu.Ve bir de her gördüğü yüzde Ölü katil olduğunu düşünüyordu ve de aklını yitirecekmiş gibi geliyordu.
Ve bu gece ofiste herkeslerin gittiği bir anda yalnız başına oturuyordu bilgisayarının karşısında öylesine bir şeylere bakar gibi duruyordu bilgisayarın başında.Ama birden ofiste kapalı bulunan ışıkların arasından gizli bir elmişcesine birisi çıkagelir.Bu tanınmayan ve bilinmeyen adam Kamil’e doğru yaklaşıp Kamil’in omzuna elini koyup der ki
‘’Aradığın adam geldi Kamil...’’Kamil birden bu söz ve omzuna konan elden sonra arkasına dönüp şaşkınca bakar.
‘’Sizde kimsiniz bu saatte ne işiniz var beyfendi bu saatte burada iş olmaz saat gecenin on ikisini geçti hem.’’
‘’Biliyorum da o yüzden geldim buraya kimselerin olmadığı bir anda.’’
‘’Siz kimsiniz ya önce bir onu deseniz ya bana?’’
‘’Ben kaç aydır aradığın adamım Engin Güzelyurt nam-ı değer Ölü katil.’’Kamil bir an donup kalmıştı ne diyeceğini ne yapacağını bilemeden oturuyordu öylece sandalyenin üzerinde.Aylarca aradığı adam her sokağa İstanbul’un her yerine baktığı halde bulamadığı adam amirini sakat bırakan adam şimdi karşısında dimdik duruyordu ben geldim dercesine.
‘’Ne oldu Kamil beni gördüğüne sevineceğini sanıp geldim buraya.’’Kamil birden hiddetlenerek yerinden kalkıp silahını da çıkartıp Ölü katile doğrultur yüreğindeki bütün sinirle birlikte.Ölü katil ise sadece olduğu yerde duruyordu
‘’Sana buraya senden yardım almaya yardım istemeye geldim.’’
‘’Ne diyorsun sen başkalarını öldürmek için bana mı geldin ha?’’
‘’Hayır Kamil sana buraya bazı gerçekleri açıklamaya geldim.’’
‘’Ne gibi cinayetlerini mi açıklayacaksın?’’
‘’Hem onlar hem de bir kasette beni katil yapmaya iten Amerikalı bir örgütün bir kısım iç yüzünü anlatacağım.’’
‘’Ne kaseti bu ne örgütü?’’
‘’Al dinle kaset burada masaya koyuyorum tamam mı ne istiyorsan al dinle ve benim neden herkesi öldüren ailesindekilere ve sevdiklerine kıyan masumları öldüren birisi olduğumu ve beni böyle yapanları gör istedim diye geldim.’’
‘’Dinledikten sonra ne olacak ki ha söyle ne olacak?’’
‘’Dinle ve beni bu kadar adi bir herif yapanlardan intikamım için yardım et ve sana ülkemiz için mühim bir tehlikeyi gör istiyorum ve bu gizli, pis ve adi örgütü çökertme fırsatını veriyorum.’’
‘’Ya öldürdüklerin ne olacak ha ne olacak?’’
‘’Bu örgütü çökertelim ondan sonra mahkeme huzuruna çıkart beni ister assınlar ister ömür boyu ceza versinler benim için artık yaşamak geçti.’’Kamil bunların gerçek olduğunu düşünmeye başlar gibiydi.
‘’Ama amirime yaptığın ne olacak?’’
‘’Amirin mi?’’
‘’Evet başkomiser Celal ona yaptıklarına da ödeyecek misin?’’
‘’Biliyorum sakat bıraktığım amir onunda sebebi bu örgüt beni öyle birisi yaptılar ki gerçekleri göresiye kadar geç kaldım ve sürüyle cinayet işledim.’’
‘’Evet senin adının geçtiği ve adını kazıdığın 25’den fazla cinayet ve kanlı ölüm...Bunların hepsinin bedelini vermeden bir örgüt diyerek beni kandırıp başkalarını öldürmenin garantisini nasıl vereceksin?’’
‘’Benimle birlikte takıl ve o örgütü sana vereyim ve başlarındaki büyük patronu da ve birçok yönetici ve katilleri ve de onları eğitenleri.’’
‘’Ne kadar kalabalık ki bu örgüt?’’
‘’Birçok yönetici ve 30 kadar eski yeni katil ve onları eğitmede kullanılan bir o kadar adam daha ve büyük patronun korumaları yandaşları onunla birlikte olanlar daha fazlasını örgütü çözdükçe bileceğiz Kamil.’’
‘’Sana inanmam için o kasete bakmam şart.’’
‘’Bende bunun için buradayım kaseti izle gerçekleri gör diye...’’Ve iki eski düşman dost olmaya doğru gidiyorlardı.Bakalım kasetteki gerçekler olayların gidişatını değiştirebilecek miydi doğrular ve yalanlar neydi herkes görecekti ama öncelik Kamil’in hakkıydı...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gerilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölü Katilin Öyküleri - 1
Ölü Katilin Öyküleri - 9
Ölü Katilin Öyküleri - 3
Ölü Katilin Öyküleri - 7
Ölü Katilin Öyküleri - 6
Ölü Katilin Öyküleri - 8
Ölü Katilin Öyküleri - 4
Ölü Katilin Öyküleri - 5
Ölü Katilin Öyküleri - 10
Ölü Katilin Öyküleri - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakalım Bedenlerimizi [Şiir]
İçinde Senin Olduğun Sevişmeler [Şiir]
Hayallerdeki Sevişmelerimiz [Şiir]
Toprağa Düşen Yitik Hayatlar [Şiir]
Bir Mezar [Şiir]
Bir Sevda [Şiir]
Aç Kalbini Yüreğime Doğru Güzel Kız [Şiir]
Issız Yürek... [Şiir]
Deniz Gözlüm [Şiir]
Kısa Bir Söz [Şiir]


Barış Ünlü kimdir?

Ben Barış Ünlü. 1990'dan beridir hayatla bir olup yaşayıp gidiyorum. Herkesin yazar olması için destek olmaya ve de kendiminde yeteri kadar hatta yeterinden daha fazlasını yaparak sizlere ve bu siteye üye olan ya da olmayıpta bu sitede dolaşan herkese güzel şiirler, denemeler, öyküler ve de romanlar yazarak sizlere güzel şeyler yaşatmayı umuyorum. Bu yüzden buradayım ve de burada olmaya devam edeceğim. Ben sizlere ve sizin gibi okur severlere açılıp oradan da hayalim olan yazarlık serüvenine katılıp büyük ve adı her daim söylenen hatırda olan bir büyük yazar olmayı hedefliyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
ORHAN VELİ'DEN BAŞKASI ASLA


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Barış Ünlü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.