..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar > osman demircan




5 Haziran 2010
Mavi Marmara  
osman demircan
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı aslında Türkiye'deki iç hesaplaşmanın bir göstergesidir. Türkiye'de hükümet ne yapmaya çalışsa İsrail yandaşlarının engellemeleriyle karşılaşmaktadır. Aslında Türkiye'de kimsenin Yahudilere karşı bir garazı yoktur. Çanakkale Savaşı'nda düşmanla işbirliği edip Türklere karşı savaşmış olsalar bile, Yahudiler, Türk topraklarında özgürce yaşamaya devam edeceklerdir. Türkiye'de sorun İsrail yandaşlığı ve siyonist zihniyettir. O zihniyet bizde Ergonokon zihniyetidir. O zihniyetteki insanlar genelde İslamfobiye sahip kişilerdir.


:AEBG:
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı aslında Türkiye'deki iç hesaplaşmanın bir göstergesidir. Türkiye'de hükümet ne yapmaya çalışsa İsrail yandaşlarının engellemeleriyle karşılaşmaktadır. Aslında Türkiye'de kimsenin Yahudilere karşı bir garazı yoktur. Çanakkale Savaşı'nda düşmanla işbirliği edip Türklere karşı savaşmış olsalar bile, Yahudiler, Türk topraklarında özgürce yaşamaya devam edeceklerdir. Türkiye'de sorun İsrail yandaşlığı ve siyonist zihniyettir. O zihniyet bizde Ergonokon zihniyetidir. O zihniyetteki insanlar genelde İslamfobiye sahip kişilerdir. İslam coğrafyasında bir Yahudi devletinin olması, İslamfobililerin korkularını azaltmaktadır. Zira yaşam tarzlarının tek güvencesi olarak ezici bir güce sahip olan İsrail'i garantör devlet olarak görmektedirler. Oysa İsrail şeriatla yönetilmektedir. İsrail ile işbirliği yapan bazı aydın bozmaları şeriatın başka bir şekline hizmet ettiklerini nasıl görememektedirler. Yazık yazık! Türkiye'de laiklikten dem vuranlar İsrail'i eleştirmeye hiç gerek duymazlar. Bu sözde aydınlar seve seve o şeriat düzeninin bir parçası olurlar. Ne büyük handikap değil mi? Türkiye'de laik olmak için mason olmaya, Ergenekoncu olmaya hiç gerek yoktur. Akıl ve mantık bu ülkeye hakim kılındığı sürece laiklik de bu ülkeye hakim olacaktır. Türk milletini aptal gören bu sözde aydınlar, Türk milletinin aklına güvenmedikleri için laikliği korumak adına İsrail ile işbirliği yapmak gibi aptalca bir davranışın içine girmektedirler. Zira Türkiye'ye aklı ve mantığı hakim kılamayacakları inancındadırlar. Çünkü Türk milleti onlara göre aklı ve mantığı olmayan bir millettir ve kolay yönlendirilir. Bu yüzden bu sözde aydınlar televizyonlara çıkıp millete bilgi vermek yerine onları aydınlatmak yerine, konuşmalarıyla Türk milletini sadece yönlendirmeye çalışmaktadır. Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı aslında Türkiye'deki bir iç hesaplaşmanın bir göstergesidir. Bu iç hesaplaşmanın asıl nedeni ise Türkiye'nin İsrail hegemonyasında bir ülke olmasından kaynaklanan sorunlardır. Öyle ki bir yazar, Yahudiler aleyhine bir kitap yazsa hiçbir yayınevi o kitabı basamaz. Yazar kendi imkanlarıyla o kitabı bastırdığında ise, satışını yapamaz. Hal böyle iken bazı kişilerin medyada sürekli İsrail lehinde konuşmasının sebebini iyi anlamak gerekir. Türkiye'de sadece edebiyat alanında değil, sanat, politika ve en önemlisi askeri alanda Yahudiler çok etkili olmaktadır. Bu durum Atatürk milliyetçiliğine ve hür Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermektedir. PKK ise bir taşeron örgüttür. Bu örgütü hem İsrail hem de Türkiye'deki siyonist zihniyetler desteklemektedir. Bu durum da Atatürk Türkiye'sine zarar vermektedir. İşin en ilginç yani ise bu siyonist kafalıların büyük Atatürkçü olmalarıdır. Ne büyük ihanet değil mi?
Türkiye'nin içinde bulunduğu durum kısaca şudur: Türkiye'nin kullandığı F-16 uçaklarının modernizasyonunu İsrail ve ABD yapmaktadır. Bu uçakları üreten TAI firması da uçaklara "Uçakların Dost-Düşman tanımlamasını yapan elektronik sistem" yüklemektedir. Bu sisteme göre İsrail, ABD, İngiliz, Yunanistan gibi ülkelerin uçakları DOST uçak olarak tanımlanmaktadır. Ancak Türk mühendislerinin yoğun çalışmaları sonucunda bu sistem millileştirildi ve bu konuda ABD ve İsrail'e bağımlılık ortadan kaldırıldı. Ancak başka bir sorun daha var; Amerika, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye her yıl geliştirdiği yeni silah teknolojilerini satmaktadır. Sattığı teknolojinin kontrolünü ise bırakmamaktadır. ABD istediği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabilmektedir. Bu da "henüz başlamadığın bir savaştan yenik ayrılmak" anlamına gelmektedir. Kısaca Türkiye'de iyi bir ıslaha ihtiyac vardır. Türkiye'de tasfiyeyi ve ıslahı yapacak eller bize uzandığında biz de ellerimizi uzatalım. Bu ellerin ise hangi kollara ait olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Kısaca bu olay tümüyle iç meseledir. 28 Şubat ile beraber İsrail'le birçok askeri ve siyasi anlaşmalar imzalanmıştır. 28 Şubat'la İsrail iyice içimize girmiştir. Hükümet hem 28 Şubat'tan hem de İsrail'den rahatsızdır. Bu yüzden direkt İsrail'i hedef alarak yapılan askeri ve siyasi anlaşmaları da tasfiye etmek istemektedir. Böylece bir taşla iki kuş vurulmuş olunacaktır. İsrail'in Türkiye'deki etkisi azaltılacağı gibi, 28 Şubat zihniyeti de sonlandırılacaktır. 28 Şubat'tan rahatsızlık duyanlar hükümetin yanında, duymayanlar ise karşısında olacaklardır. Bu böyle bir savaştır. Şu da unutulmamalıdır; Türkiye 1946 ile 2007 arasında kişiliksiz bir politika izlemiştir. 2007'den sonra ilk defa kişilikli bir politika izlenmeye başlanmıştır. Bunun devam etmesi gerekmektetir.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yazınızı Okudum.
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
7 Haziran 2010
Osman Bey, yazınızı dikkatle okudum. Kimse İsrail ve Yahudi avukatlığı peşinde değil. Bir oldu bittiye getirilip Ortadoğu kuyusu içine çekilmek isteniyoruz. 1.Dünya Savaşı'nda aynı dine mensup olduğumuz Araplardan da ihanet görmedik mi? 1.Dünya Savaşı'na da kaybedilen toprakların geri alınacağı hayali ve böyle bir oldu bitti ile girmedik mi? Selam ve saygılar. Sorunun cevabını yazıya ek yazarak verdim. teşekkür ederim.

:: Yanlış şeyler bunlar...
Gönderen: Çetin Dolmayan / , Türkiye
6 Haziran 2010
"Aslında Türkiye'de kimsenin Yahudilere karşı bir garazı yoktur," demişsiniz. Maalesef var. Mavi Marmara'nın ve İHH'nin asıl amacının Gazze'ye yardım taşımak olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Asıl amaç İsrail'i provoke etmekti, bunu da başardılar. Kimse İsrail'in suçsuz olduğunu iddia etmiyor ama Gazze bahanesiyle korkunç bir İsrail düşmanlığı şu anda bütün topluma bilinçli olarak aşılanıyor. Mavi Marmara mürettebatının ve yolcularının çok büyük bir çoğunluğunun Saadet Partililerden oluştuğunu biliyorsunuzdur herhalde. İHH baştan aşağı provokasyon kokan bir eylemi "insani bir eylem" gibi sunarak, Avrupalı bir çok yardım kuruluşunu da kandırmayı başarmıştır. Türkiye'nin İsrail'in kontrolünde bir ülke olduğunu iddia etmek de bir adım fazla ileri gitmek. Bütün dünya İsrail ve Türkiye'nin bölgede bir "süpergüç" olma savaşında olduğunu yazıyor ve birçoğu Türkiye'nin bu konuda daha iddialı olduğunu yazıyor, siz ise İsrail'i bizim efendimiz olarak görüyorsunuz. Çok ayıp.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihsel olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nükhet İpekçi'ye Mektup
Kurtlar Vadisi
İnsanlaşma Bir Süreçtir

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.