..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > Hulki Can Duru




20 Nisan 2010
Şiir ve İd  
Hulki Can Duru
Evreni açılmış görürsün. Tanrı sana bakar. Evrensel Tanrı... Kozmik eli senin üzerindedir. Bunu hissedersin. Bilirsin. Tek o bakar sana. Seni gördüğünü, seni izlediğini sezersin. Çünkü, tek o okur şiirlerini. Saklı yüreğinin en gizli acılarını, en kutsal özlemlerini o bilir. Sen öyle değerlisindir ki bilemezsin. Ama o şiirlerini ezbere bilir. Saçlarına dokunur, seni kucaklar, kollarında tutar, rahat ve huzurlu uykularda emzirir seni. O hep bebek halinle seni sever.


:AEEE:
Birdenbire bastıran zorlu bir rüzgar gibi, boran gibi, fırtına gibi, sessiz yıldırımlarla gelir... İlkin parıltılar... Ardından ışıklar.. Hareler bildik kıyılara çarpar, öncesiz kıyılara yankılanır, sonrasızlığa sürüklenir...

Derken, yine anların eklem noktalarından ses, ezgi, anı ve görümler düşer. Yine alacalı ebrular kıpırdanır, halkalar iç içe yayılır. Derken yeniden parıltılar, yeniden sessiz yıldırımlar, bir de bakarsın ki, düşlem titreşimleri kayan yıldızlar gibi art arda patlar...

Nereden gelir nereye gider bilemezsin, anlayamazsın. O yıldızlı tınılar sürükler, savurur, fırlatıp atar gönlünü
özlemlerin, gölgelerin, ve umutların sonsuz sahillerine.

Kazadan kurtulan yolcu gibi, bilinmeyen kıyılara varırsın. Çakımlar canını yakar, büyük çınlamalar, uğultular oluşur ruhunda. Beynin ve yüreğin yırtılacak gibi olur.. Çakımlarla yıkanır, arınırsın. Artık vardır, tek, Sen ve O: Ego değil, İd’ sindir.

Evreni açılmış görürsün. Tanrı sana bakar. Evrensel Tanrı... Kozmik eli senin üzerindedir. Bunu hissedersin. Bilirsin. Tek o bakar sana . Seni gördüğünü, seni izlediğini sezersin.

Çünkü, tek o okur şiirlerini. Saklı yüreğinin en gizli acılarını, en kutsal özlemlerini o bilir. Sen öyle değerlisindir ki bilemezsin. Ama o şiirlerini ezbere bilir. Saçlarına dokunur, seni kucaklar, kollarında tutar, rahat ve huzurlu uykularda emzirir seni. O hep bebek halinle seni sever. Ve seni hep öyle görür. O’nu sevmesen bile, bil ki, daha dünyalar kurulmadan çok önce, o hep seni sevmişti. O’na inanmasan bile, o sana inanır.

Sonra, o boran -boydan boya kırmızı halılarla kaplı, kalın perdeli, görkemli konser salonunun kapıları kapanmışcasına- birdenbire biten bir senfoni gibi diner.

Büyük sessizlik olur. Büyük yalnızlık olur. Beethoven gibi alkış seslerini işitemezsin. Bir melek elinden tutar ve yüzünü yeryüzüne döndürür. “Çok uzak yüzyılda bin yıl süren gün” tamamlanır.

Hiçbir şey görmez, hiçbir şey duymazsın. Esrik yüreğin sendeler. Yumak yumak birbirine geçmiş, kenetlenmiş, düşünceler, düşler, hülyalar, o fırtınadan geriye kalan tınılar, uğultular bakarsın kağıda dökülmüştür: işte o şiirdir.

***

Freud’un kişilik kuramında, “id” özgün kişiliğin en birincil temeli, tensel ve tinsel içtepilerin havuzudur. İçtepiler derhal tatmin olmayı, ödüllendirilmeyi beklerler. Ama bu hemen gerçekleşemez.

Çevremizden gelen istemler ile id’in istemleri dengelendiği an “ego” oluşur. İd tüm kişilik için elzem olan erki, gücü sağlar. Bilinçaltının da altındadır. En diptedir. En gizlidedir.

Kişilik id, ego ve üst egodan oluşur; üst ego da anababa ve toplum tarafından verilen değer ve davranışların bileşkesinden oluşur.

İd iki şekilde ödüllendirilmek ister: tensel yansılar ve tinsel tepkiler ile. Tinsel tepkiler arzu-giderici imgeler oluşturarak tensel yansıları ortadan kaldırmaya çalışır. Bu özlem-giderici imgeler halüsinasyonlar, görümler veya fanteziler şeklinde oluşabilir. İşte belki de şiirin insanın ruhsal aysbergi altında kalan en içrek parçası, ya da, şiiri şiir yapan ögeler bu gizemli karanlık havuzdan doğar. O halde, şiir belki de id'in en büyük ödülüdür.

İşte bu nedenle olsa gerek şair aynada kendini gördüğü gibi şiirini dışarıdan, dıştan göremez. Çünkü o şiirin içindedir, şiir de onun içinden çıkmıştır. Onun için en zor şey şiiri yorumlamaktır. Çünkü şiir binbir başlı Lerna Hydrası gibidir. Asla tümden çözümlenemez, bilinemez, yok olmaz ve ölmez.



          

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Adeta poetika
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
18 Şubat 2011
Ozanın, şiiri, şiisel bir dille anlatımı, içsel yolculuğu, yaratı süreci, o müthiş kaos...Nefis bir yazı. Evrensel Tanrı...Ya da Tanrı’nın ta kendisi:Evren...Ozan, Şiir ve İd’de, evrenle bütünleşmeye nasıl yelken açtığını anlatıyor. İçsel yolculuğunda inebildiği derinliği ve dışavurumunda, bizim içimizdeki derinliğe doğru yol alışını duyumsatıyor bize. Gerçek ozan, Tanrı-Evren’le yarışandır. Binlerce yıl, şamanlar neden ve neye aracı olmuşlardır? Ya ilkel büyücüler?... İlk insanlar, uygarlığın kirine bulaşmadan önce, bu sezgisel güçlerini çok daha iyi kullanabiliyorlardı. Uygarlaştıkça yitip gidiyor bu güç. Onun için, dünya halkları, iletişimdeki sınırsızlığa karşın, tüm sanat dallarında büyük sanatçılar yetiştiremiyor artık. Evrene en yakın güçlerini, sezgilerini tükete tükete uygarlaşıyor insanlık. İlkel dönemde başüstünde tutulan sanat, insanlık uygarlaştıkça metalaşıyor. Metalaşamayan, metalaşmayı reddeden, gerçek tanrısal-evrensel-insansal sanat da yerlerde sürüne sürüne tükeniyor. Yarınlar, gerçek robot ya da insan-robot sanatçılara gebe. Tüm lanetler üstüne olsun böyle uygarlaşmanın. Yüreğini bize açan ozana teşekkürler...

:: Şiirlere yorum yapmak bana çok zor geliyor
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
20 Nisan 2010
Zorun da ötesinde;belki de imkansız geliyor.Şiiri anlayamadığımı düşünüyorum ve "ben şiir sevmiyorum" yargısına ulaşıyorum.Zaten o sihirli şeyi yazmayı da beceremem....***Yazınız bir sanat eserinin yaratılışı ile ilgili önemli ipuçları veriyor gibi geldi bana.Bir de dikkat ettim,okurken insanı bir bilinmeyene doğru götürüyor!Hayaller görmeye başlıyor insan...Çok teşekkür ediyorum.Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnançlara Saygı Göstermek
İslam Coğrafyasında Kadın Olmak
Neden Böyle Akılsızım? Neden Böyle Kötü Kitaplar Yazıyorum?
Dominodaki Son Taş: Türkiye
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
Yugoslavya Sendromu: Türkiye'yi Yok Etmek!
Şeker Bayramı Nereden Geliyor?
Kuklalar ve Kuklacılar
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Çünkü Şifreyi Bilmiyorduk!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.