Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
23 . 11 . 2009-Pazartesi GECE ORTASI 23 . 09 Çıplak Kral Hali Ahali ! Red Peri.. Sinir Kapısından Bildiriyor.. Yalancı Ruh !.Ey !.Sahte Pasaport !.Behey !. Çok duyarlısın biliyorum.Alıcıların kuvvetli..Antenlerin ful dıgı dıg ..Türk mü Türk !. Çok ta akıllı..Ve çok kurnaz.. Dedektörlerinden bir şey kaçmaz. Her yanından akıl ve his fışkırıyor..Dedektiflerinin her biri birer nefer-sis. Parlıament gözlerinden neon ışık huzmeleri süzülüyor…Ay ışıkların sessiz mi sessiz. Ellerin çok kuvvetli ve. Sırtın pek sağlam. Bacaklarında binlerce sefil çığlık çığlığa tutunacak yer ararken. Tınmıyorsun bile. O sefiller senin buz gibi suratına bakmaya bile utanırken.. Sen onların o masum yüzlerine bakmamaktan utanmıyorsun bile. Behey tek başına kocaman ve muhteşem kulaklarıyla hiç tınmayan buz dağı tanrı!. Kasların da tunç gibi senin. Altın sarısı saçlarınla gözleri öyle kamaştırıyorsun ki kör olmamaları ihtimal bile değil. Zebercet dudakların öylesine zebercet ve öylesine kezzablar kıskandırıcı ki.. Gönüller tutuşmuyor..Adeta cayır cayır yanıp kapkara kesiliveriyor. İnci dişlerin çatlatıyor mercan kayalıklarını çatır çatır ve. Patır patır dökülüveriyor ayaklarının dibine zavallı pervaneler. O kadar yakıcı nağmelerin var ki canlar dayanmıyor. Kupkuru iskeletlere dönüveriyor aptal ve ahmak aşıklarının bedenleri. Ne kanat bırakıyorsun; ne kol; nede bacak. Mecal mi bırakır senin o muhteşem dehşet duruşun? Hal mi bırakır senin o muazzam ürkünç dikilişin. Ayak mı bırakırsın ayakta duracak? Parmak mı bırakırsın dal bulsa tutunacak. Behey bir başına başlar döndüren baştan ayağ kristal vazo tanrı.! Avize olsaydın da ısınsaydık biraz. Işıltılarına bakıp ta aydınlığından ümidvar olsaydık bari biraz. O kadar dehşet muhteşem ;muazzam müstağni ;mütekebbir münezzeh ve. O kadar kahhar u cebbar müstekbir ve o kadar mağrur ve karşı konulmazsın ki.. O kadar yan yana gelinmez..El ele verilmez..Dizdize oturup gözgöze gelinmezsin ki; O kadar yanında durulmaz ve yangözle bile bakılmazsın ki. Ve o kadar kucak kucağa halvet ve sohbet edilmezsin ki.. Ve o kadar selam-sabah verilmez huysuz ve aksi ;serin ve soğuk ..Derin ve dipsiz. Bir o kadar ipsiz ve sapsız ; sağır ve dilsiz; ıssız ve umursamazsın ki.. Put bile yanında tirtir titreyip ; tiril tiril hazzroll ve harpanadak tımtıraakk!.. Hem an sana sığınır senin sağın solun bellolmazlığından bre dinsiz destursuz tanrı!. Behey!.. En arsız dilenci bile cesaret edemez senin kapını çalmaya. Behey!. En mahir hırsız bile cüret edemez senin meyve bahçelerine uğrun girmeye Oysa.. Ne kadar da al yanakların var ıpıl ıpıl ıpılayan al almalar gibi. Öyle de efruzi dudakların var ve değme kirazlar solgun kalır ; Senin bu nice benizler saratan kızıl kızıl ışıldamalarının yanında. Sen neymişsin be ağam tanrı?.. .. Amma da övdüm haa!.Amma da biricikledim haa!..Amma da tevhid eyledim haa!. Senden başka kimse kalmadı yanında. Yılanlar ve çıyanlar bile bu övgülerimi duyanda. Savuşup giriverdiler buldukları ilk deliğie…Kuyruklarını kaybetmeyi bile göze alarak. Behey! Yapayalnız kaldın.Tekbaşına..Biricik..Sahipsiz.. Musahibsiz ve seslenilensiz…Sevensiz ve sevilensiz. Birbaşına ve ıpıssız!. .. Ama yanakların hala kırmızı kaşları hilal ve dudakların hala zebercet. Ve hala kankırmızı sancakların dalgalanıyor maviliksiz göklerinde. Haşmetine ve görkemine de hiç halel gelmedi. Öylece hiç kullanılmamış ter ü taze duruyorsun. Ve hala en muhteşem dikiliyorsun milletinin tepesine.. Dikil bakalım!. Ve hala en muazzam çöküyorsun kullarının ensesine. Çök bakalım!. Bulabilecek misin bakalım bundan böyle önünde bir eğilecek Tıpkı sana benzeyen buz gibi aptallarından başka?!. Bulabilecekmisin bakalım bundan sonra birebir tıpkı taş gibi sen; Muhteşem bi haber ,muazzam ahmak bunaklarından başka?!. Korkak.yalaka,dalkavuk,yağşak ve çağşak; Mamaafih buz gibi yalnız .. Muvahhid putperestlerinden başka.. Bulabilecekmisin bakalım bundan geru yarından ilerü.. Huzurunda huzurla eğilebilecek bir tek kul bile!. Göreceğiz!. Ey başına buyruk birbaşına uyduruk yapayalnız Tanrı!.. Göreceğiz ve.. Çok eğleneceğiz Vallahi!. .. Essah Ruh’um ey!.. Durum budur. Lütfen!.. Ama lütfen!. Sadr-ı Südur.. Wesselam!..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Veysel Menekşe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |