..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Dinler, İnançlar ve Ateizm > ilker uğurlu




24 Kasım 2009
Bilinç Kuşağı Dersleri - 4  
Bilmediğimiz her şer sırdır bize…

ilker uğurlu


Her sırrı-akıl sahibi kişinin bundan sonraki görevidir sırlarımızı beyinlerimizin, psikolojilerimizin sığ kalmış köşelerinden bulup çıkartmak. Görevi alanlar sırları bulup çıkartmakla sorumlu kılınmışlardır. Kim tarafından mı? ...


:BEJD:
Sırlar -8

Hiçbir din kitabı çıktığı çağın bilgilerinden daha farklı bilgilerle çıkmamıştır büyük insanlığın karşısına. Dinsel kitapların söylemleri incelendiğinde mutlaka anlatılan hikayelerin o çağın insanları tarafından biliniyor olduğu görülür. Kuran’da anlatılan bir çok olayın bir versiyonuna İncil’de, İncil’de anlatılan bir çok olayın versiyonuna da Tevrat’ta ve her üçünde anlatılan bir çok olaya yunan mitolojisinde ve taş tabletlerde bulunduğu görürül. Nuh’un hikayesi diyelim yada aynı hikaye ama baş rol Nuh olmasın antik çağlardan beri anlatılır. Nuh Tufanı diye bildiğimiz “tüm dünyanın sularla kaplanması olayı” tamamen yanlıştır. Dünyadaki tüm canlılar anlatılan gemiden kurtulan çiftlerden türememiştir. İnsanoğlunun ikinci babası Nuh değildir. Çünkü:
1-     Dünyadaki tüm buzullar erise, tüm bulutlar su olup yağsa tüm dünyayı kaplayacak kadar su yoktur.
2-     Everest tepesi 8.880 mtr. dir . Dünyadaki tüm buzullar erise, tüm bulutlar su olup yağsa sular 100mtr bile yükselmez.
3-     Tüm dünya sular altında kalsa bile okyanus kuşları hiç karaya ihtiyaç duymadan yaşarlar, su altında ki tüm canlılar sağ kalır, buzulların üzerinde yaşayan kutup hayvanları sağ kalır çünkü buzullar suların yükselmesi ile birlikte yükselirler ve hiçbir zaman suyun altında kalmazlar.
4-     Eğer sular birkaç yüz metre bile yükselse idi Mısır’daki Krallar Vadisi su altında kalsa idi o bölgeden çıkan yüzlerce mumyanın içlerine su alması bozulmuş olması gerekirdi. Mısır hiçbir zaman suyun altında kalmadı.
5-     Tufanlar ancak yöresel sel baskınları olabilir. Ama eski çağların insanlar için tüm dünya görebildikleri kadar yer idi, Amerika kıtasını, Avustralya’yı bilmezler idi. Büyük bir sel onlar için tüm dünyanın sular altında kalması demekti.
6-     De niye şimdiki insanlar ellerinde bunca bilgi var iken hala her duyduklarına inanırlar. Bunun cevabı sırlardan birinin kendisidir.

Başka bir örnek:

Milattan 300 sene önce Aristotales gökyüzünde 5 adet gezegeni fark etmiş ve bunların yıldızlardan farklı olduğunu bulmuştu. Aristotales “ Geceleri gökyüzüne bakınca yıldızlar, gezegenler ve ay dünyanın bir tarafından doğar öbür tarafından batıyor. Gündüz güneş de aynı şekilde. Yani sanki dünya merkezde duruyor da diğer her şey bizim etrafımızda dönüyor gibi.” Diye düşünür. Sonra kendine şu soruyu sorar: “ Peki ben bir taşı havaya atınca taş yere düşüyor da niye bunlar gökyüzünden yere düşmüyor? ( Bu arada yerçekimini bulan kişi Newton değildir. Newton yerçekimi kanunlarını ve matematiksel formüllerini bulmuştur. Yoksa insanlar bir taşı havaya atınca yere düşeceğini, yerin onları çektiğini tabi ki biliyorlardı. Bunu hiç öğretmeseniz de bi çocuk bile bilir.) Sonra Aristotales kendi sorusunu kendi yanıtlar: “ Buldum! Gökyüzü soğan katmanları gibi olmalı. Aynı hava gibi görülmeyen ama bir biri üzerine geçmiş şeffaf maddelerden oluşmuş olmalı ve 1-güneş, 2- ay, 3,4,5,6,7 sırasıyla gezegenler bu katların üzerine oturmuş olmalılar.” Böylece Aristotales göğün katlarını icat etmiş olur. Bir kat güneş için, bir kat ay için, beş kat bulduğu gezegenler için toplam yedi kat der. Yıldızlar ise daha küçük oldukları için uçuyor olmalıdırlar ve onları bu yedi katın üzerinde kabul eder. Arşı da yıldızların ardında.
Sonra ne olur. Bizim çağımızın bilimine denk gelen bu bilgi yayılır. Gökyüzünden niye gezegenlerin, ayın, güneşin düşmediği artık mantıklı bir şekilde açıklanmıştır ve herkes buna inanır.
Ve zamanın din kitapları da bu doğru sanılan bilgiye içlerinde yer vermekten çekinmezler.
Bu gün yeni bir din çıkacak olsa oda büyük bir ihtimal büyük patlamadan bahseder. Ama 3000 yıl sonra büyük patlama teorisi bilimsel olarak çökse işte aynı şimdiki durum oluşur.
Hiç bir din zamanında bilinen bilgiden fazlasını söylemez. Din kitaplarındaki bilgiler orijinal, o güne kadar hiçbir insanın bilmediği bilgilerle donatılmamıştır. Yalnız buna karşı kendilerini koruma refleksi geliştirmişlerdir.
Dinlerin korunma refleksi “ evet işte tam da bunlar bu kitapta yazıyor aslında. Şimdi her şeyi daha iyi anlıyorum” refleksidir. Refleksin diğer adı işine geldiği gibi yorumla refleksidir.
Bugün bilim spor yayarlı diye “işte namaz’da spordur” Namaz spor olsun diye gönderilmiştir” derler. Peki bir gün bilim sporun aslında çok ta fazla yaralı olmadığını söylerse ne yapacaklar. Çok yaşlı, hastalar için spor çok yararlı sayılmaz. O zaman ne derler “zaten namazın oturarak yapılabilen bir şekli daha vardır”derler ve bu bahaneler hiç bitmez. İyide o zaman spora ne oldu?
Adamlar büyük patlama diyor, tamam bu da var diyorlar.
Adamlar kuantum fiziği diyor, tamam bu da var diyorlar.
Gerçekte kuantum fiziğinin yer çekimi açıklaması ile Einstein’ın yer çekimi açıklaması birbirine uyuşmuyor ama tek tek anlattığında hemen evet, evet bu da var, bu da var diyorlar.
Yobazın bilimin her dediğini tam anlamadığında kitabın bunlardan bahsettiğini zorlamak ve anlamaya başladıkça da karşı çıkmak gibi bir açmazı var.

AMA YAKINDA ÖĞRENECEKLER. BİLİMLE DİNİN AYNI KULVARDA KOŞMADIĞINI ÖĞRENMEK ZORUNDA KALACAKLAR. MECBUREN KİMSE KİMSENİN İŞİNE KARIŞAMAYACAK.

İnsanlar Bilinç Kuşağına girince…
Bilmediğimiz her şer sırdır bize…

Not: Her sırrı-akıl sahibi kişinin bundan sonraki görevidir sırlarımızı beyinlerimizin, psikolojilerimizin sığ kalmış köşelerinden bulup çıkartmak. Görevi alanlar sırları bulup çıkartmakla sorumlu kılınmışlardır. Kim tarafından mı?
Büyük insanlık tarafından.

Bilinç Kuşağı Dersleri –4‘ün sonu



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinler, İnançlar ve ateizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
2012 Gerçeği
Seksin Çıkışı ve Yaratılış Mucizesi.
Kurban ve Tanrı
Bilinç Kuşağı Dersleri - 8
Bilinç Kuşağı Dersleri - 10
Bilinç Kuşağı Dersleri - 1
Bilinç Kuşağı Dersleri - 9
Bilinç Kuşağı Dersleri - 6
Bilinç Kuşağı Dersleri - 5
Bilinç Kuşağı Dersleri - 2

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplama Kampı
Türban Sorunun Çözümü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Umudu Olmayan Tanrı [Şiir]
İnsan Dostlarımız [Şiir]
Demir Evler [Şiir]
Ötenazi İstiyorum [Şiir]
Yol [Şiir]
Yatak [Şiir]
Kurban Bayramı [Şiir]
Gideceğin Yer [Şiir]
Pir'im [Şiir]
Ufuklardaki İnsan Hakkımı Fes Ettim [Şiir]


ilker uğurlu kimdir?

Yazdıklarımı okursanız beni tanırsınız.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ilker uğurlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.