Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos |
|
||||||||||
|
İşe yaramaz kimi vakit Hatta çoğu zaman kendiyle bile.. Yaşanır, geçer gider, Geçmez sandıkların bile.. Kimbilir kaç hayallerimizi, baharın kendini bir başka mevsime bıraktığı gibi, bizde bir başka mevsime erteleyeceğiz…Polenlerin olgunlaşıp hafif bir rüzgârda uçuşları ve çoğu zaman insana zarar veren tozları gibi uçup gidiyor yaşam, tükeniyor ömrümüz, bitiyoruz! Ah, zamandan nefret ediyorum öyle mi, yaşamı zamana erteleyenlerden de! Yok yok, hayat bu geçip gidiyor. Kahır geçip gidiyor, hüzün tasalarda bitiyor işte, belki de heyacanlarda. Kimbilir hazan mevsimine kadar daha neler yaşayacağız. Zaman bir soluk gibi, aydınlığı yakalayabilmek gayretinde, anıları defterlere yazma gayretinde. Ah, yaz bir dilim söz! Yaşadığımız bahar mevsimi, yerini yavaş yavaş sıcak günlere bırakıyor. Yemişlerin de olgunlaştığı bu günlerde çoktan ısıttı yeryüzünü güneş. Çoktan yakmaya başladı tenimizi. Tanrı esirgemedi bizden yağmurları, rüzgârı, çiçekleri, amber gibi kokan taze otları. En çokta bizi ısıtan ve yakan güneşi. Doğayı çevreleyen gonca güzellikler, her şeye rağmen çoktan koyu bir yeşilliğe büründü. Gelecek bir başka yeşilliklerle yanımızda şimdi. Doğal güzellikleriyle binbir çeşit mevsim meyvelerinin nefis kokusu dayanılmaz artık. Ağızları sulandıran ızgaraların kokusu ise bir başka. uykusuz gecelerin sabah keyfi dayanılmaz. Kiraz ağaçlarının dilber dudağı görünüşünü kıskanmış gibi, ıhlamur ağaçlarının usul usul çiçeklerini dökerek gitmeye hazırlanması kederli. Karpuz ve kavunun kendilerine has kokusu ve rengiyle, yaz bizi çoktan karşılamaya hazır. İnsan oğluna tüketiciliği istila etmiş piknik alanları, sahiller dolmaya başlamış bile… Sahi neler yaşadık camlara yağmur vuruşuyla bizleri uyandıran, içimizi kıpır kıpır edip haraketlendiren ve hayallerimizi henüz gerçekleştiremeden bizi bırakıp gidecek baharda? İnsanoğlunu yaza hazırlayan bu güzel mevsim ne çabuk tükendi, ne çabuk kapılarını kapatıp bize el salladı? Gelişini ne çabuk bıraktı bir başka duyguya? Hani nerede bize vaadettikleri baharın? Off, yaz geldi! ! Baharla yaşanan tüm güzellikler ve zıtları zamanın koynunda birer birer kayboluyor. Hatıralarda yer edinmek üzere edalı gelin gibi salınıp gidiyor vakit. Bulunduğumuz durum ve mekânlarda zaman hiç durmayacak gene. Yaz yine kendini sorumsuzca yaşatacak. Yangınlarla, kaçaklarla, aşırı sıcaklarla. Hayatın zorluklarında sabır gerektiren insan ilişkileriyle ve kimbilir belkide bir kum tanesi gibi, hiç bir şey yaşatmadan bırakacak yine yerini bir başka mevsime… Her ne kadar şikayetçi olsakta, yaşanmış uzun bir günün ardından, yerini bize yavaş yavaş bırakacak güneş batımlarını seyredeceğiz. Kimimiz evimizde kimimiz hayallerde…Ya da kısa ve yorgun, kimi zaman uykusuz gecelerin ardından, bir ceylanın suya inişindeki alımlı yürüyüşünü izler gibi, yerini yavaş yavaş ısıtan ve sıcak bir aydınlığa bırakacak güneş doğuşlarını izleyeceyiz. Belki bir sahilde, belki de hiç bir yer de… Öylesine geldim işte, geceyle gündüzün ay ve yıldızlarına estim. Öylesine sensedim, doğayla bizi… Yer, gök, hava, nefes ve işte yaşam, hepisi biribirine paralel. Bir sevgi özledi kalemim. Ah, yaz* bir yudum sevgi! ! ! 10/06/2009 Sevgili Özbek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sevgili Özbek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |