"İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Dünyanın bir çok yerinde ve Türkiye’de, o uzaktaki insanın batan güneşi, bizim yaşadığımızın lütfuna doğan güneşti. İnsanlık zayiatları ile, umudun can arkasında saklanan düşler, Yüreğinde çocukların meneviş bakışları, ürkek biraz, acıtan Koş gel, her dem uçurtma uçur, O eski bayramlardaki gibi el öp, bayram harçlığı al. Yaz kızım Yaz oğlum Ne çok ölüyoruz Ne çok üşüyoruz Ne çok yalnızız Van-Erçiş ilçesinde ağlar kuru kalabalıklar şimdi, ağlar… Dışarda kar var, soğuk var, don var. İçerde soba yanıyor. Ekmek dilimleri, aydınlık ve sıcak. İnsan olmanın nasibini almamış, enkaz altında havasızlıktan nasibini almış, yaşama umudu taşıyan çocuklar için ben ne kadar yaşlıyım. Dışarıda kar var, inancın metanetinde kanaat. Eskiden binalar yoktu, yeni binalar yapılırken ayrılan paralardan çalmak yoktu. Korkulurdu Allah’tan. Eskiden cahildi insan, kimse kimsenin keyfini bozmazdı, depremler olmazdı. Soğan kabukları sobanın üzerine koyulur, kokusuna râm olunurdu. Ya da patates dilimleri dizilir, yenirken şükredilirdi. Hikâyeler, masallar, anılar anlatılırdı. Bağdat şehrine bizi göçüren masallar, padişahın oğlu mu oldu, kızı mı hayallerinin düşleri. Anka kuşu, mutluluk uçuruyordu düşlerimizden kaf dağlarına. Çok şeyimiz yoktu ama ufacık nefasetlere şükretmek yetiyordu. Dışarıda kar var şimdi, içimizde don. Yoksulluk, deprem, kimsesizlik. Ah eskiden ne güzel cahildik, keyfimiz bozulmaz, mutsuz olmazdık. Yaz kızım Yaz oğlum Ne zaman deprem olsa çökmüş bir bina Ve yaralı bir çocuk, ya da ölümün üşüdüğünden Gelip sancıyan Bir şiir düşer dividimin karasından bilinmezlere Bir hicran damlar dağlı gönlüme başım döner Uyuyamam Alıp götürür beni uzak diyarlara Ekimin zelzelesi, karın kasıma vurduğu, acıların kalbe vurduğu zaman geçti çoktan. Şimdi bir yanda yoksulluk bir yanda işsizlik. Unutulmaya ramak bir bedendir artık zaman. İnsanın vicdanına değdi eller. Her acıya yenisi eklenmesin. Yenilsin kara baht, kırılsın yenik sevdalar, gelsin çocukların kar beyaz gülüşleri. Düşmesin bir damla çağlayanlara, yüreğimle öptüm uçurumları. Fransa 15/11/2O11 Sevgili Özbek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sevgili Özbek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |