Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
-Eveeet...Son olarak da telefon numaranızı rica ediyorum... -Ofisimin numarasını versem? -Tabii olur. Handan cüzdanından bir kart çıkarttı ve adama uzattı.Adamın saçları kırdı.Herhalde yıllarca kitap okumasından göz altı bezleri de biraz şişmiş duruyordu.Gözlüğünün arkasındaki gözlerinde tanımlanamayan bir duruluk ve huzur vardı.Fakat daha dikkatli bakıldığında gözlerindeki ifadenin insanı dikkatlice süzen ve bu işte profesyonelleşmiş bir çift makine olduğunu anlamak mümkündü. -Eee,teşekkür ederim Handan. Adam kadının telefon numarasını söylemek yerine ona bir kart uzatmasına şaşırmıştı.Bunun sebebi ya müvekkillerine kart verme alışkanlığından ya da telefon numarasını söyleyecek kadar konuşmaya gücü olmamasındandı ki kadın da o izlenimi veriyordu. -Evet,Handan.Bunu sormayı hiç sevmiyorum ancak bana şikayetini söyleyebilir misin? Handan oldukça rahat koltukta şöyle bir doğruldu ve derin bir nefes aldı. -Aslında şikayetim son zamanlarda yaşadığım bir olaydan dolayı doğdu.Olay,kocamın birdenbire ortadan kaybolması.Ve bu olayın ardından dengem bozuldu.Son günlerde evden çıkmak istemiyorum.Artık işimden eskisi kadar zevk alamıyorum ve kendimi işime veremiyorum. -Evet,devam edin lütfen... -Ve artık geceleri uyumakta zorlanıyorum.Yanımdaki sıcaklığı hissedemiyorum.Yemek yiyemiyorum.Sanki dünya birden değişmiş gibi sanki ben Handan değilim de bir başkasıyım. -Bir başkası derken??? -Bir başkası derken,yanlış anlamayın farklı kişilik denen o saçmalıkları yaşamıyorum. -Saçmalık mı,biliyor musunuz,saçmalık dediğimiz bazı şeyler hayatımızın belli dönemlerinde bize çok mantıklı gelebilir ve hatta onları yaşarız da. -Tabii olabilir ancak benim kişiliğimle bir problemim yok ben sadece... -Artık eskisi gibi değilsiniz,yine Handan'sınız.Hatta sorun da burda yine Handan'sınız ve artık büyük bir sorun yaşayan bir Handan'sınız.Kocanız yanınızda yok ve onun için hiç olmadığınız kadar endişeleniyorsunuz. -Evet ve ben artık dayanamıyorum... Handan artık gözyaşlarını bırakmıştı.Belki de bu içindeki acıları dışarıya dökmenin en iyi yoluydu.İçindeki acıları bazen kelimelerle dökmek yetmiyordu. Psikiyatrist başını hafifçe öne eğdi.Biraz düşündükten sonra sordu: -Peki polise başvurdunuz mu? -Bunu düşündüm.Ancak bir iki gün sonra geri döner diye bekledim.Ne de olsa çocuk değil o.Size de bir danışmak istedim.Aslında kendi isteğiyle ortadan kaybolduğunu düşünüyorum. -Peki,eşinizin kendi isteğiyle ortadan kaybolduğunu varsayalım.Sizce neden böyle bir şeyi yapsın ki. Doktor bir şeyden şüphelenmiş gibiydi. -Ben...Bilmiyorum...Ancak son zamanlarda çok garipti.Çok suskundu.O öyle biri değildi.Kendine has prensipleri olan ciddi biriydi belki.Fakat çok değişti son günlerde,belki de benim şu anda olduğumdan çok daha değişikti. -Peki ondaki bu değişikliğin sebebi neydi sizce.Stres,kaygı,endişe,şüphe??? -Ben aslında bir şeyden şüpheleniyorum.Bir şeyi öğrendiğinden şüpheleniyorum.Ben...Aslında...Biliyorum...Sanırım...Öğrendi... Kadının midesi bulanacak gibi olmuştu.Ne yapıyordu böyle. -Lütfen devam edin.Neyi biliyorsun Handan?Neyi öğrenmiş olabilir?Ondan sakladığın bir şey mi vardı. Bir an için odayı sessizlik kapladı.Oda zaten yeterince sessizdi.Pencereler yalıtılmıştı.Kapı bile ses geçirmeyecek şekilde tasarlanmıştı. Doktorun,her hastasında olan “Acaba bu odada konuştuklarım bu odadan dışarıya çıkar mı?” sorusunun Handan'ın kafasını meşgul ettiğini anlaması uzun sürmedi. -Lütfen rahat olunuz.Burası sadece bize acı veren hayatla değil,aynı zamanda kendinizle yüzleştiğiniz bir odadır.Ve eğer ki söyleyemeyeceğiniz bir şey olduğunu düşünüyorsanız size yardım edemem.Kendinizi dünyadan soyutlanmış bir odada düşünün.Burası sizin mahşeriniz!!! Handan,bu konuşmadan sonra soru işaretlerinden kurtulmuş gibiydi. -Ben kocamın öğrenmiş olmasından korkuyorum... -Neyi??? -Onu aldatıyor olmamı... Dünyadan bir an için soyutlandığı oda birden kararmıştı.Ancak doktorun sekreter ni çağırmasını duyabilmişti...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Halil , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |