Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
Bazı olaylar vardır birini sevindirirken ötekini üzer. Bu işin ortası yok mu derseniz, neden olmasın derim. Örneğin yağmur… Geçen yaz tüm basın yayın organları kuraklık haberleriyle sayfalarını ve ekranlarını dolduruyordu. Çiftçi, köylü ve kentli susuzluk karşısında çaresizlik girdabına düşmüş haldeydi. Kuraklık hemen birçoğumuzu yakından etkilerken, bir şey daha vardı ki, o da karayollarımızın durumu. Her ne hikmetse, yazın kuraklıktan yakınanlarımız bu kez kış mevsimine gelindiğinde yol durumlarını dile dolamaya başlıyor. Ya hava çok sert geçiyor, yollarımız kar yağışıyla kapanıyor; kimi yerde buzlanmaya karşı kahraman belediye başkanlarımız kamyonun üstüne çıkıp yollara tuz atmaya kalkışıyor. İyi güzel de, kimini sevindiren kimini kahreden bu çarpık duruma ne zaman neşter vurulacak? *** Ödemiş, Küçük Menderes ovasının verimli tarım toprakları üstüne kurulmuş bir kent. Konumu gereği çevresindeki birçok ilçe, belde ve köyle bağlantısını büyük ölçekte karayolu, pek azını da demiryoluyla sağlamakta. Yörede hava ve su ulaşımı yok. Bu durumda karayolu olarak adlandırılan bu ulaşımda söz sahibi kim derseniz; işte orda durun! Eğer bir işin sahibi yoksa, bunun, teneşire bırakılmış ancak sahipsiz olduğu için bir türlü kaldırılamayan cenazeden ne farkı var? Ödemiş ve çevresine bu yıl, Ocak ayında başlayan ve mevsim normallerinin çok üstünde bir yağış aldı. Bu, çiftçinin yüzünü güldürürken, beraberinde yılan hikâyesine dönen bazı sorunları da gündeme taşımaya vesile oldu. Başta Ödemiş-Kiraz-Beydağ; Ödemiş-Ovakent; Ödemiş-Balabanlı karayolları her yoğun yağışın ardından çile yoluna dönüşmekte, araçlar yolda mahsur kalmakta, son çare olarak da yolun kapanması ile basına malzeme olmaktadır. *** Peki, bu işin aslı nedir, dedik. Çaldık, Karayolları 21. Şube Şefliğinin kapısını. Türkiye’de karayolları sınıflandırılmıştır. Otoyollar, duble yollar, devlet yolları, il yolları ve köy yolları diye. Bu yolların yapım, bakım ve onarımı da farklı kurumlara verilmiştir. Örneğin yukarıda sözünü ettiğim Ödemiş-Balabanlı yolundan sorumlu kuruluş Köylere Hizmet Götürme Birliği adı altında İl Özel İdaresine aitken, Ödemiş-Kiraz yolunun sorumluluğu ise Karayolları 21. Şube Şefliğine aittir. İlçe Özel İdare Müdürünün sicil amiri Kaymakamdır. Karayolları şeflerinin sicil amiri ise Karayolları Bölge Müdürüdür. Kaymakam tüm ilçenin mülki ve sicil amiri iken Karayolları 21. Şube Şefi, 5 ildeki 18 ilçenin karayollarından sorumludur. Şube Şefliğinin idare merkezinin Ödemiş olması, o kuruluşun sadece Ödemiş’ten sorumlu olduğu anlamı taşımamaktadır. Önce bu hiyerarşik yapıyı bilmek zorundayız. Bilinmediğinde ise bazı basın yayın organlarında kasıt aranmasa da yanlış yorumlara yol açacak haberler yapılabiliyor. Bu da çözümü kolaylaştıracağı yerde kavram ve yetki karmaşasına yol açıyor. *** Diğer yandan bu iki farklı kurumun görev, yetki ve sorumlulukları da haliyle farklıdır. Bir kere, yurdumuzda yolların ihale usulüyle özel firmalara yaptırıldığını biliyoruz. Karayolları ve İl Özel İdaresi ise bu yolların bakım ve onarımından ve trafiğe açık tutulması için gereken önlemleri almaktan sorumludurlar. Geçtiğimiz hafta Perşembe gecesinden başlayan yağışlar Cuma günü Ödemiş-Kiraz ile Ödemiş-Ovakent yollarının kapanmasına yol açtı. Her iki yolun da bakım ve onarımından sorumlu makam, Karayolları 21. Şube Şefliği olmasına karşın, yolun kapanmasına yol açan faktörlerin ortadan kaldırılmasından sorumlu değildi. Peki, orada yıllardır devam eden sorun neydi? Bunu, Karayollarımızın basın bildirinden aynen aktarıyorum. “Ödemiş ve çevresi coğrafik konum itibariyle Menderes havzası içerisinde kalması dolayısıyla, kış mevsiminde dere yataklarının ıslah edilememesinden ve arazi sahiplerinin dere yataklarına tecavüz etmesi, dere yataklarının arazi kazanımı nedeniyle doldurulması neticesinde tarım arazileri ve taşıt trafiğine açık olan yollarımız su baskınlarına maruz kalmaktadır.” Yine aynı basın bildirisine göre, dere yataklarının ıslahı ve su drenajının sağlanması görevinin Devlet Su İşleri’ne ait olduğu; Karayollarının ise Şube sınırları içindeki karayollarının bakım ve onarımını yaparak, taşıt trafiğine açık tutmak olduğu net bir şekilde dile getirilmiştir. *** Akla gelen soru şudur: “Peki, insanları karşı karşıya getiren, kanlı bıçaklı yapan sorunun temelinde ne yatmaktadır?” Sorun, 18 maddenin uygulanmamasıdır. Köylü vatandaşların arazi hırsını frenleyip, kamu yararı ilkesini hayata geçirecek olan 18. madde uygulamasından her nedense yöneticiler hep kaçmıştır. Böylece sorun giderek içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bir mimar arkadaşımızın açıkça söylediğine göre; Ödemiş, Türkiye’de 18. madde uygulamasının en az yapıldığı bir ilçedir! Bunun anlamı açıktır: Bugüne kadar yönetici makamında oturan kişiler ellerini taşın altına sokmamışlardır. Siz isterseniz bunların kimler olduğunu söyleyebilirsiniz. Bense burada isimlerle uğraşmıyor, makamları yıpratmayı hiç düşünmüyorum. Ancak kaymakamımız Sayın Abdurrahman Koçoğlu’ndan ricam, ilçe ve belde belediye başkanları, köy muhtarlarına önderlik yaparak soruna çözüm bulmasıdır. Her yol kapandığında, basının yanlış haberler yapmasında kendi kusurumuzu kabul etmekle birlikte; önlerine gelen her şikâyet dilekçesini ilgisiz ve yetkisiz kurumlara havale edenlerin de buna ortak olduğunu söylemek zorundayım. Lütfen sayın ilgili ve yetkililer; sizden isteğimiz; soruna ortak akıl yoluyla bir çözüm bulmanızdır! 21. yüzyılda sanat yapıları eksik bırakılmış köprü, menfez, hendek ve drenajı tamamlanmamış yol kalmasın… Araçlarımız ve karayollarımız hepimizin ortak malı, ulusal servetimizdir. Kazaların önüne ancak basit önlemlerle geçebiliriz. Her yağmurun ardından bizler de kâbus haberleri yapmayalım artık! Gelin bu cenazeye hep birlikte sahip çıkalım ve bir daha açılmamak üzere toprağa defnedelim… Yerel Güç Gazetesi/Kırık Tebeşir/Ödemiş
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |